10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ
- Kategori : 2021,Gazete Yazılarım,Ocak
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :596 kez okundu
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, Türkiye’ye özgü olmasının yanında, basın tarihi açısından oldukça önemli bir olayın ardından ortaya çıkmıştır. 10 Ocak Çalışan gazeteciler günü, gazetecilik mesleğini icra edenleri onurlandırmak için 1961 yılından beri kutlanıyor.
20.06.1952 tarihli ve 8140 sayılı Resmi Gazetede “Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun” yayınlanmıştı. O dönemlerde basında çalışan gazeteciler büyük sorunlar yaşıyorlardı. İşten çıkarılmaları patronlarının iki dudağı arasındaydı. Çalışma güvenceleri ve haklarını savunacak güçleri bulunmuyordu. Gazete patronları gazetecilerin geceli gündüzlü yoğun bir biçimde çalışmalarını isterken, uyguladıkları ücret politikaları ile gazetecileri sömürüyorlardı.
Gazete patronlarının aralarında oluşturduğu tekelci zihniyetin bir ürünü olarak, bir gazetede çalışan bir gazeteci işinden ayrıldığında, diğer bir gazetede iş bulması hemen hemen imkânsızdı. Bu sömürücü düzeni gören irade, 4 Ocak1961 tarihinde gazetecilerin çalışma haklarında önemli iyileştirme yaptı. Basın camiasında da bu değişiklik 212 Sayılı Yasa olarak ünlendi.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ilk olarak 1961-1971 yılları arasında “Çalışan Gazeteciler Bayramı” adıyla kutlanmıştır. 1971 yılındaki askeri müdahaleden sonra ülkede gazetecilerin bazı haklarının geri alınması üzerine kutlama gününün adı, ” 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” olarak değiştirilmiştir.
Özgür basın denilince; doğruları savunabilen, haksızlıklara karşı çıkabilen, kalemini mağdurdan yana kullanabilen tasarruflar anlaşılır. Ancak, Türkiye’nin geçmişine bakıldığında hemen her dönemde ülkeyi yönetenlerin aleyhine çıkarılan yayınlar karşısında medya devamlı susturulmaya çalışılmıştır. Hapis cezasına çarptırılan gazetecilerin çokluğu bakımından ülkemizin geçmişi karanlık süreçler yaşamıştır.
Gazeteci; olayları ve konuları, kişiler hakkında bilgileri toplayıp derleyerek tarafsız yayınlayan, gazetecilik mesleğini icra eden kişidir. Gazetecinin gerçeğe, belgeye dayalı yazılar yazması ve haber yapması gerekir.
Demokrasinin merkez kurumlarından birisi olan basın yayın kuruluşlarında çalışan basın mensuplarının oldukça güç koşullar altında çalıştıklarını herkes bilir. Sıcak, soğuk, savaş, doğal afet gibi sıkıntılı günlerde her zaman basın iş başındadır.
Bir fotoğraf karesi için saatlerce en doğru anı bekler, bazen bir satır haberle birçok hayata umut olabilir.
Hedefin bazen basın mensupları olduğu durumları okuyoruz. Türkiye’de birçok yerel ve ulusal medya kuruluşları bulunmaktadır. Basın, toplumun haber almak için kulağıdır, sıkıntısını dile getirmek için de dilidir. Medya toplum üzerinde o kadar baskındır ki olmaması gereken asılsız bir haber vererek üzücü olayların meydana gelmesine neden olabildiği gibi, bazen de yapacağı uzlaştırıcı haberler ile bütünleşmeyi sağlayabilmektedir.
Kalemlerini asılsız haber için kullananlar, birilerini hedef göstererek gazetelerinde bilgi ve düşünce kirliliğine yer veren gazetecilerin varlığını düşünmek dahi istemeyiz. Ancak üzülerek belirtmek gerekir ki bazı basın mensupları meslek etiğini çiğneyebilmektedir.
Gazeteciler gördüklerini, düşündüklerini, doğru bildiklerini haber yaparken tarafsız davranmalıdırlar. Kamuoyuna bilgi akışının tarafsız yansıması etik çerçevesi içerisindedir.
Zor şartlarda toplumun bilgilendirilmesi, aydınlatılması gibi toplumsal ve kutsal bir görevi yerine getirmekte olan değerli basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutlar saygılarımı sunarım.
Yeni Ufuk Gazetesi ve Günışığı Gazetesi ailesinin bir ferdi olarak özel bir teşekkür de 2008 Ocak ayından beri haftalık köşe yazısı yazdığım Umut Gazetesinin ve Günışığı Gazetesi İmtiyaz Sahibi Sayın Nafiz Koca hocam başta olmak üzere haberciliğin ve gazete basımının her aşamasında çalışan değerli emektarların, yazılarıyla katkı sunan arkadaşların 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutluyor, yaptıkları ilkeli, kaliteli, yansız yayın hayatlarının devamını diliyorum.
Ulu Önder Atatürk’ün bir sözü ile yazımı sonlandırmak istiyorum.
“Cumhuriyet devrinin kendi zihniyet ve ahlakıyla donanmış basınını yine ancak Cumhuriyet’in kendisi yetiştirir”.
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.