TRAFİK KABUSU
- Kategori : 2021,Gazete Yazılarım,Kasım
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :532 kez okundu
Sevimsiz bir ifade olan terör sözcüğünü duyunca irkiliriz. Hemen silah, insanların ölümü, kan akla gelir. Ne yazık ki onlara ek bir de trafik terörü ülkemizin baş belası. Bu terörü oluşturanlar yine insanlar. Trafik magandaları çoğaldıkça kaza sayısı artmaktadır.
Yıllar önce trafik kazaları en fazla şehirlerarası yollarda olurdu. Yine ölümlü kazalar yine şehirlerarasındaki yollarda vuku bulan kazalarda olurdu. Günümüzde daha kötü tablo ile karşı karşıyayız.
Yaşadığımız bu şehirde gün yok ki kaza haberi yerel basından duyulmasın. Artık şehir içi ana yollarda olan kazalar ölümlü ve araç hurdaya çıkacak kadar ciddi boyutta. Ne yazık ki trafik kurallarına can güvenliği bilinciyle uyanların sayıları fazla değil.
Araçta mutlaka kullanılması gereken emniyet kemerini dahi can güvenliği için değil, trafik polis kontrolünde ceza yememek için emniyet kemeri takanlar veya takılı gösterenlerin sayısı az değil. Son model araçlarda emniyet kemeri takılmadığında çıkan uyarı sesini susturmak için dahi aparat yapılmış.
Sokaklarımızın dar olduğunu biliyoruz. Örneğin; Nailbey Mahallesi, İzzetpaşa Mah. Rızaiye Mahallesi gibi. Çünkü eski yapılanma, caddeler, sokaklar dar, deprem fırsata çevrilir diye beklendi, daha kötü oldu. Yunus Emre Bulvarı yeni yapılanma olduğu halde yol boyunca çoğu yerde araçlar tek sıra gitmek zorundalar. Yapılan binalar yola çok yakın bir de kaldırımı çıkıntı yaparak iş yerleri haline getirilmiş. Haftalık pazarlarda o civara kurulunca trafik işkence. Üzerine üstlük sabırsız sürücüler. Sanıyorlar ki öndeki aracı sıkıştırarak trafiği açacaklar! Yunus Emre Bulvarı ve benzeri birçok bulvarda aynı sıkıntı yaşanmaktadır.
Geçmiş Belediye yetkilileri her nasıl ruhsat vermişlerse o bulvarları da tünel durumuna çevirdiler. Elazığ ovada yer almıştır. Böyle düzlük bir yerde yolların kıvrım kıvrım olmasının anlamı yoktur. İlk yerleşim yerlerine bakılırsa sokaklar, caddeler birbirlerini dik kesiyorlar. Kısaca şehir planlaması kötü.
Trafik kazalarında kusur aranır. Yapılan araştırmalara göre kusurların yüzdelik sıralaması şöyle: Sürücü, yaya, taşıt, yoldan kaynaklı olduğu sonucuna varılmış. Asıl büyük hata sürücüden kaynaklı. Kazaya karışan sürücülerin araç hızını, yol, hava ve trafiğin şartlarına göre ayarlayamamasından, kavşaklarda geçiş önceliğine uyulmamasından, bazen genel şartların yok sayılmasından kaynaklanıyor. Bu sorunları, bu problem yaratan sürücüleri her gün görüyoruz.
Artık öyle oldu ki bir yere gideceğimiz zaman yola çıkmadan en sakin güzergâhı bulabilmek için düşünür olduk. Zaten memleketimizde ancak trafik lambalarına uymayı öğrendik. Ama lamba olmayan yerde, lambanın çalışmadığı yerde trafik düğüm oluyor. Trafik ışığı olmayan kavşaklarda ve günün belli saatlerinde yol çile ve tehlikeli. Köşe başlarında DUR tabelası var. Soruyorum sürücülerimize tabelayı görüp de duran var ise, buradan teşekkür ediyorum. Ben kendi adıma konuşayım yol hakkı benim olduğu halde kavşaklarda durmadan geçemiyorum. Çünkü sağdan soldan ne geleceğini kestirmek zor.
Yaşadığım bir anım şimdi canlandı. Amerika Birleşik devletlerinde gece yarısı üniversite kampüsü içerisinde yürüyorduk, Polis otomobili geldi, yollar boş ama STOP tabelasında tam durdu, sonra yola devam etti. Orada STOP tabelasında yavaşlama değil, yol boş olsa dahi tam durmak kuralı var. Yani yol bomboş olsa da, araç polis aracı olsa da, zaman gece yarısı olsa da kurallara uyuluyor. Her köşede veya dört yol ağzında STOP tabelası var, sırayla stres olmadan geçişler sağlanmaktadır. Onların hiç aceleleri yok sanki!
Birkaç gün önce verilen istatistiki bilgiye göre: Ekim ayında Elazığ’da 223 trafik kazası, 147 yaralı, 1 kişi hayatını kayıp etti. Tabii kayıtlara girenler. Bu rakam azımsanmayacak rakam.
Sürücü hatası azımsanmayacak kadar fazla, ama gel gelelim yol yapımlarına. Örnekleri çok. Son aylarda (Eylül ayında) yapılan ve kazaların çok olduğu kavşak mı desem? yol mu desem? Var olan yol değişti, sanki kazalara davetiye çıkarmak için yapıldı. Sık sık kaza görür olduk. Prof. Dr. Necmettin Erbakan Bulvarından kuzeye doğru çıkan yolda çalışmalar yapıldı, yol genişletildi, sert virajlar daha yumuşatıldı, bu kısmı güzel. Alparslan Türkeş Bulvarı ile Prof. Dr. Süleyman Ateş Bulvarı Teknokent kavşağı tehlikeli geçişlere sahne. O kavşaktan kuzey yöne çıkarken ilk kavşak Prof. Dr. Süleyman Ateş Caddesine iniyor. Nasıl bir eğim var ki kuzeyden gelen sürücüler bağlantı yolu görmeyip geçiyorlar, fark edince durup tekrar geri geri geliyorlar ki kavşaktan aşağıya insinler. Kuzey imar yolundan Prof. Dr. Süleyman Ateş Caddesine inişte yine bir kavşak var, sağdan gelen yol kör nokta, kavşakta gariplik var, bazı araçlar tedirgin kavşağı dönerken, bazısı köşegen gibi geçiyorlar. O kadar sık kaza görülüyor ki. Bir noktada sık kaza var ise sürücü kaynaklı da olsa mutlaka araştırılmalı.
TOKİ konutları ve üç büyük sitenin dibindeki kavşağın trafiği hafifletmesini bırakın, kaza yapılması için yardımcı olduğuna inanıyorum. Kontrolün tekrar yapılarak o kavşaklardaki ve bağlantı yoldaki tehlikeli durumun fark edilmesi olası kazaları önleyecektir.
Sayın Şerifoğulları göreve geldiği günden bu yana şehirdeki aksaklıkları, yapılan ihmalleri, yanlışlıkları görmüş ve yeni bir oluşum ile hizmete başlamıştır. Elbette ki işi zor… Çünkü o kadar sıkıntılı işler var ki nereden başlayacak…
Projeleri ve girişimci ruhuyla bu şehri onaracağına inanıyoruz. En büyük temennimiz çarpık yapılanmaya dur diyerek, bazı rant (getirim) kapılarını kapatarak hizmete devam etmesi olacaktır.
Kazasız günlere…
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.