NEDEN SEMPOZYUM?

Bilimsel çalışmalar Türkiye’nin geleceğinin bir kısım temel taşlarını oluşturur. Özellikle bilimsel çalışmaların yapıldığı kurumlarda sık sık sempozyum sözcüğünü duyarız. Nedir sempozyum? Belli bir konuyu aydınlatmak için dinleyiciler karşısında bilim adamları veya araştırmacıların bir araya gelerek yaptıkları seri  konuşmaların bütünüdür denilebilir.  Bazı çevrelerde özellikle akademik konularda yapılan seri konuşmaların sempozyum anlamına gelen bilim şöleni  diye adlandırılabileceği yazılmaktadır.  Sempozyum eğitim amaçlıdır.  Sempozyum konusu genel ana başlık altında alt başlıklar ile gruplandırılarak yapılır. Her grupta bir oturum başkanı ve sayıları 3 ile 6 arasında değişen konuşmacılar bulunur.  Bildirilerini sunmak  için konuşmacılara genelde 15-20 dakika süre verilir. Bu süreçte amaç konuyu tartışmak değil konunun olumlu ve olumsuz yönlerinin açığa çıkarılarak çözüm önerlerinin getirilmesidir. Sempozyumlar bilgi alış verişinin yerlerden birisidir. Sempozyumlar Ulusal  ve Uluslararası yapılmaktadır.

Sempozyumda alanında uzman davetli  yada çağrılı dediğimiz bilim adamları davet edilerek sempozyum ve kendi alanlarında konuşma yapmaları sağlanabilir, akademisyenlerin bir çalışma veya araştırmalarını paylaşmaları sağlanabilir.

Üniversiteler  öğretim yılı içerisinde çeşitli konularda sempozyumlar düzenlerler. Sempozyumlar bilgi paylaşımının olduğu yer olarak düşünülmekle birlikte aynı alanda çalışan bilim adamlarının tanışmalarına ve işbirliği yapmalarına vesile olmaktadır. Aynı zamanda uluslararası yapılan sempozyumlarda yabancı ülkelerle bir işbirliğinin doğmasına dahi vesile olabilmektedir.

Türkiye’de  yapılan sempozyumlara ortalama yılda birkaç defa  dış ülkelerde yapılanlara da bazen 1-2 yılda bir defa katılırım. Belki bildiri hazırlarken zorluklarla karşılaşıyorum ama o çalışmayı paylaşmanın keyfi bir başka.

Fırat Üniversitesi yılda birkaç defa değişik alanlarda yapılan sempozyumlara ev sahipliği yapmaktadır. 16.05.2011 günü başlayan 6. Uluslararası İleri Teknolojiler Sempozyumuna yurt içinden ve yurtdışından çok değerli bilim adamları bildirileri ile katılmışlardır. ABD,  Çin, İran, Irak, Cezayir ve Tayvan’dan değerli bilim adamları sempozyuma katıldılar. Karşılıklı bilgi paylaşımlarının yapıldığı ortam sağlandı. Bir üniversite’nin gelişimi ufku geniş, vizyonu açık olan idareci ve öğretim üyelerinin bilimsel çalışmalarının yanı sıra yenilikleri üniversitesine taşımaları ve yaşatmaları ile ilişkilidir. Bu yapılan sempozyum çerçevesinde  Prof.Dr. Asaf  Varol’un ikili ilişkileri sonucunda Fırat Üniversitesi’inde için çok daha anlamlı etkinlik yaşandı. Özellikle Sam Houston State Üniversitesi ile imzalanan protokol idi. Fırat Üniversitesinde lisans eğitimi düzeyinde bir ilk oldu. Bu programda Üniversitemiz Teknoloji Fakültesi bünyesinde Yazılım Mühendisliği ve Adli Bilişim Mühendisliği bölümleri açılacak. Öğrenciler Yabancı Diller Yüksekokulunda bir yıl İngilizce hazırlık eğitimi görecekler. Birinci ve ikinci yıla ait dersleri Fırat Üniversitesinde aldıktan sonra üç ve dördüncü yıl derslerini almak üzere öğrencilerimiz Sam Houston State Üniversitesine gönderilecekler. Eğitimlerini başarı ile tamamlayanlara her iki kurumun diploması birden verilecek.

Amerika’dan gelen heyet içerisinde Sam Houston Üniversitesinden Prof. Dr. Jerry Cook, Doç. Dr. Tamara Cook, Prof. Dr. Peter Cooper ve Yrd. Doç. Dr. Cihan Varol yer aldılar. Diğer taraftan West Virgina State Üniversitesinden Prof. Dr. İsmail Çelik ile University of Arkansas at Little Rock Üniversitesinden Prof. Dr. Coşkun Bayrak kendi Üniversitelerini temsil ettiler ve protokol imza töreninde hazır bulunacaklar. Öğretim üyesi değişim protokolü de imzalanarak onlara ayrıca olanaklar sağlandı.

Türkiye’nin herhangi bir yerinden ABD’ye uzanan bilgi yolunu açmanın çok zor olmadığını sadece açacak  bir rehberin olmasının yeterli olduğunu düşünen katılımcılar böyle bir şansı kendi üniversiteleri için nasıl yakalayabileceklerinin planlamasını yapmaya başladılar. Bilginin paylaşıldıkça çoğalacağı ilkesinden yola çıkılırsa bilimsel toplantıların sıklığının ve bilgi paylaşımının eğitim camiası için yeni ufukların doğacağı yer olarak düşünülebileceğine inanıyorum. Yeter ki üniversiteler idareci ve akademik personeliyle gerçek bilim adamı yuvası olsun.