TÜRK HAVA YOLLARININ İHMALKARLIĞI
- Kategori : 2012,Gazete Yazılarım,Ocak
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :2.577 kez okundu
Türk Hava Yolları ile başlayan İstanbul- New York yolculuğumuz rötarlı başlamıştı ve farklı iki neden ileri sürülüyordu. Nedenlerden biri, New York uçacağımızla bağlantılı uçuş yapan ve Trabzon’dan gelen THY uçağının beklenmesi yüzünden geç kalınacağı anonsu idi. VIP odasındaki bilgilendirmede ise teknik bir arızadan dolayı rötarın meydan geldiği şeklinde idi. Yani çelişkili bilgilendirme söz konusu idi. Nedeni ne olursa olsun sonuçta uçağın 2 saat rötarlı kalkması, yolcuların programlarının alt üst olmasına yetti. Bazıları gece yarısına kadar son olan bağlantı uçaklarını kaçırmışlardı, bazıları kendilerini karşılamaya gelenleri New York soğuğunda bekletmenin sıkıntısını yaşamışlardı, biz ise günler önce Türkiye’deyken New York JFK Havaalanından kiraladığımız aracı ofisin gece yarısı kapanmasından dolayı aracı alamayacağımızın endişesini taşımaktaydık.
THY ile ABD’ye uçulduğunda iki ayrı form doldurulur. Bir form (I-94) ülkeye giriş bilgilerini kapsar, polis kontrol eder ve oturma izini vererek pasaporta iliştirir. İkinci form ise gümrük ile ilgilidir. O form da uçakta doldurulur, bavullar alındıktan sonra gümrükteki görevliye verilir. Keyfine göre bavulunuzu kontrol eder ya da geç der. Bu uçuşumuzda ülkeye giriş formu uçakta verildi, ancak normalde uçakta dağıtılması gereken gümrük beyan formu ise dağıtılmadı. Dağıtılmamasının nedeni, bence THY uçağına önceden bu formun tedarik edilmemiş olmasıydı. Çünkü hostesten gümrük formunu istediğimde, New York Havaalanında tedarik edebileceğimizi bildirdi.
Uçakta ön sıralarda oturmanın avantajını kullanır, hemen ülkeye pasaport kontrolünü için sırada beklerken, bir taraftan da gümrük formunu doldururuz diye düşündük. Böylece son dakikalar olsa dahi kiralık arabayı alabiliriz umudunu taşıyorduk. Koşturarak ülkeye giriş noktasına geldik, gümrük formu alınacak masalar boş. Herkes form bulma peşine düştü. Ancak gümrük formları orada da tükenmişti ve hangi gümrük polisinden istendiyse, tamam deyip sözüm ona formu getirmek için ayrılıyorlardı. Bu arada diğer havayollarına ait yolcular da orada bulunan kalabalığa dahil olunca salon tümden karıştı.
Herkes acele ediyor, form bulunmuyor, iri yapılı bir zencinin elinde birkaç formla beliriyor onu da kapışan kapışana. İnsanlar yorgun, 2 saat rötarın getirdiği yük, form için bu modern çağ ve ülkede çekilen çile. Hiç görmediğimiz bir manzara. Polis formun neden bulunmadığına itiraz eden bir yolcunun üzerine yürüdü. Şişman yapılı ve çekik gözlü bir polis idi. Görünüşü itibariyle Uzakdoğu ülke kökenli idi. Gardını alıp, yumruklarını havaya kaldırıp, söz konusu yolcu üzerine yürürken, gayri ihtiyari yolcu da bu polisi geri itti. Ancak polis aniden kendini yere attı ve boylu boyunca uzandı. Etrafı kalabalıklaştı. Polis yerden kalkmıyor! Hafif bir itişme ile bu polis nasıl olur da bu kadar etkilenir ve boylu boyunca yerde uzanır?
Sanırım polislik mesleğinde bu da bir taktik. Kendisine atakta bulunan kişiyi tamamen suçlu duruma düşürmek için yapılmış bir hareketti gibi geldi bana. Evde televizyondan derbi maçları seyrettiğimde, bazı futbolcuların karşı futbolcuya ceza yedirmesi için kendini mahsus yere atmalarına benzer bir hareketi bu polisin yaptığı. Birkaç dakika sonra polis ayağa kalktı. Bu arada gümrük formundan da yeterince gelmişti. Birçok kişi formları kapıştılar ve ayakta doldurarak bir an önce gümrükten geçmeye çalıştılar.
Defalarca Amerika’ya gidip geldim. Ancak ilk defa THY uçağında gümrük formu dağıtılmadı. Bunun sebebini tam olarak bilmek mümkün değil. Ama tahmin yürütebiliyorum. Muhtemelen o formu uçakta bulundurması gereken ilgili memurun ihmalkârlığı olabilir. Diğer taraftan ABD’de polis kontrolünde bu formun masalarda bulundurmayan ABD gümrük polis memurları da kanımca görevlerini yapmamışlardır. Çünkü bu formun olmaması yüzünden vatandaş ile polis yüz yüze bırakıldı. Üstelik bir polis ile bir vatandaş birbiri ile itişti. Bir an için yere düşen polisin kalp kriz geçirdiğini ve de öldüğünü düşünelim. İşte o zaman o salon tümden karışacaktı. Yolcuların ifadelerini almak için bekletileceklerdi. Bu arada diğer uçuşlardan gelen yolcuları salona almayacaklardı. Gümrük polisi belki inadına bazı kişileri ülkeye sokmayacaktı.
Bu manzara şunu gösteriyor. Herkes üzerine düşeni eksiksiz yapmalıdır. THY bu formları her zaman uçakta bulundururken, bu defalık formu uçakta bulunduramamasının gerçek nedenini açıklamalıdır. Çünkü bu tasarrufları nedeniyle huzursuzluğa ve kargaşaya neden oldular. Bir polis ile bir vatandaşı yüz yüze getirdiler. Modern uçakları ile kaliteli bir hizmet veren Türk Hava Yollarına bu ihmalkarlığın hiç yakışmadığını ifade etmek isterim. Bir vatandaş olarak kendi ülkemin havayolu işletmeciliğinin yıpranmasını asla istemem. Bunu ilgililere iletmek için de şu an New York-Houston arasını Delta Havayolu ile uçarken köşe yazımı kaleme alıyor ve indiğimde ilk iş olarak yazımı Gazeteme göndereceğim. Yapıcı eleştiricilerimizi hemen yapalım ki kurum ve kuruluşlar zamanında tedbir alabilsinler ve zirveyi yakalamış kuruluşlarımız basit nedenlerden ötürü irtifa kaybetmesinler!
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.