DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

Uluslararası bir güne dönüşen 8 Mart tarihi Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmaktadır. Mazisi 1857 yılında New York’ta bir dokuma fabrikasında çalışan işçi kadınların eşitsizlik ve ayrımcılığa karşı başlatılıp devam ettirilen bir mücadele sürecine dayanmaktadır. Tekstil ve konfeksiyon işlerinde çok kötü şartlarda ve çok düşük ücret ile çalıştırılan işçiler grev yapınca polisin karşı koymasıyla kanlı sona erdi. Ölenlerin çoğunun kadın ve çocuk olması kadınları harekete geçirmişti.  

1977 yılında Birleşmiş Milletler Örgütü tarafından 8 Mart tarihinin Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanması kararlaştırıldı. Bu özel gün kutlanmakla birlikte güncel taleplerin de ifade edildiği gün olarak bilinmektedir.

Türkiye’de kadın hakları 19. Yüzyılın ortalarından itibaren dile getirilerek kadınlar için yeni yaptırımlarda bulunulmuştur. 1926 yılında çıkan medeni kanun çerçevesinde kadın hakları güvence altına alınmıştı. 1930 da belediye, 1933 yılında ihtiyar heyeti ve köy muhtarını seçme hakkı verilmişti. 1934 yılında da milletvekili seçme ve seçilme haklarını kazanmışlardı. 1935 yılında Mecliste 17 kadın milletvekilinin olması dikkat çekicidir. Cumhuriyet’in ilanından sonra kadınlar hukuk, tıp fakültesi gibi fakültelere kayıt olmuşlardı. Sayısı çok az da olsa doktorlar 1930 yılından itibaren görev yapmaya başlamışlardı.

Her alanda gelişmiş olan zenci ve beyazların yaşadığı Amerika’da beyaz kadınlara seçme ve seçilme hakkı 1920 yılında verildi. Kadınların ¾ ü yıllarca düşük ücretle çalıştırıldı. Avrupa’dan bir örnek İtalya’da ise kadın evinin ve erkeğinin reisi gibi görünse de haklarını Türkiye’den sonra elde etmiştir. 1945 yılında seçme ve seçilme hakkına kavuşmuştur. Rusya’da tarla, sanayii gibi ağır işlerde çalıştırılan kadınların nikah yapabilmeleri ancak 1944 yılından sonra gerçekleşmiştir.

Farklı ülkelerdeki kadınların toplumda söz sahibi olmalarının tarihlerine bakacak olursak ülkemizde kadınların sosyalleşmesi ve haklarını elde etmesi anlamında hiç de geç kalmadığı gerçeğini görmekteyiz.

Birleşmiş Milletler tarafından yapılan araştırmalara göre dünyadaki işlerin %65 i kadınlar tarafından yapılıyor, toplam gelirin %10 unu ellerinde bulunduruyorlar ve ancak bütün bunlara karşın dünyadaki mal varlığının sadece %2 sine sahipler.

Sorumluluğu olan kadın anadır, kadın anaçtır, kadın bacıdır, kadın ailedir, kadın eştir, kadın sırdaştır, kadın arkadaştır, kadın eştir. Yükü ağırdır bir o kadar da yükü kutsaldır. Güzellikler içerisindeki yükün farkına varmayan kadınlarımız eli öpülendir.

Kadınlara özgü bir günün anılması 1910 tarihinde Kopenhag’da gerçekleştirilen Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansında dile getirildi ve bazı ülkelerde kutlanmaya başlandı. Örneğin; İsveç’te 1912 yılından itibaren kutlanmaktadır. 1. ve 2. Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde kutlamalar yasaklanmıştı. 8 Mart Dünya Kadınlar gününde konferans, gösteri, eğlence gibi etkinlikler düzenlenir. İlk defa 1921 yılında  “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlanmıştı. 1975 tarihinde daha geniş çapta kutlanmaya başlandı.

Böyle anlamlı bir günün belli renk ve görüşe sahip kitlelerin sahiplenip günün adına yürüyüş veya gösteri yapma istekleri günün anlamına gölge düşürebilir. Aynı zamanda kutlamaları mutsuzluğa dönüştürebilir. Oysa kadın dayanışmasını, kadın gücünü, kadın özelliğini anlatan nice güzel etkinlikler olabilir. İl veya bölge çapında güzel sanatlar etkinliklerinden resim sergisi, farklı el sanatları sergisi açabilecek yetenekli kadınlarımızı neden takdir etmeyelim? Kadın Kariyer Günü gibi etkinliği ile neden bu günü daha anlamlı yapmayalım? Müşfik kadınlarımızı, cephede savaşmış kadınlarımızı, başarılı kadınlarımızı neden tiyatrolarda konu alacak şekilde anlatmayalım?  Bir kadının sorun ve sorumluluklarını anlatan konferanslar, paneller neden düzenlemeyelim? Kısaca biz kadınlara özel olan günü güzelleştirmek ve etkinliklerden faydalanmak özlemimizdir.

Bugün 8 Mart bütün kadınların Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor saygı ve sevgilerimi sunuyorum.