ANNELER GÜNÜ
- Kategori : 2009,Gazete Yazılarım,Mayıs
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :1.459 kez okundu
Her yıl mayıs ayında anneler günü kutlanır. Anneler için ayrı bir anlamı var bu günün. Anne olmadan bu duyguyu hissetmek mümkün değil. Canlıların tümünün yavruları sevimli olur. Familyası ne olursa olsun yavru sevimli ve korunmaya muhtaçtır. Anne de bu ihtiyacın farkında ve bu ihtiyacı karşılayabilmek için de bütün imkanlarını kullanmaktadır. Genelde; bu korumacılığın insanlarda olabileceğini düşünmek yanlıştır.
Bahçeli evimizde birkaç kedi bulunmakta. Bu kedilerden biri dişi ve her yıl birkaç tane yavru doğurmaktadır. Zaman zaman anne kedinin yavrularına davranışını dakikalarca izlerim. Anne kedinin yavrularını doğuracağı mekanı farklıdır. Bahçede kedilere bakmak zor olmuyor. Anne kedi şayet verdiğimiz yiyeceği yemeyip ağzına alıp bir başka mekana gidiyorsa, mutlaka o yiyeceği yavrularına götürüyordur. Bu taşıma işlemini defalarca üşenmeden yapar. Mayıs ya da Haziran ayı içerisinde yavrularını alıp bahçemize gelir. Artık yavrular kendilerini tehlikelerden koruyacak büyüklüğe gelmiştir. Ama hiçbir zaman temkini elden bırakmazlar ve yiyecek vermemize bile başlangıçta ürkek davranırlar.
Artık bahçeyi mesken tutan kedilerde anne-çocuk ilişkisinin yoğun yaşandığını gözlemlemek mümkündür. Dikkatimi çeken bir husus yeni yavrular doğunca, anne kedinin önceki çocuklarını artık pek önemsememesi. Hatta bekçilik yaparak yavrunun yemesini bekler, bir yıl önceki yavrularının o yemekten yemesine izin vermez. Eşim bu durumu gördüğünde, bana dönerek “Bak bu anne kedi Amerikalı. Büyüyen yavrularını artık kendi yiyeceğine ortak etmiyor, onların kendi başlarının çaresine bakmasına zorluyor” diyor.
Amerika’da ve birçok Avrupa ülkesinde çocuklar 18 yaşını doldurduklarında artık anne ve babaları tarafından himaye edilmezler. Çocuklarının parasal ihtiyaçlarını karşılamazlar. Çocuk kendi ayakları üzerinde durmasını bilmek zorundadır. Oysa bir de Anadolu ailelerine bir bakın! Çocukları tahsillerini bitirinceye kadar, askerliklerini tamamlayıp bir meslek sahibi oluncaya kadar ailelerince himaye altında değil midir? Hatta ekonomik bağımsızlığını kazanmış, evlenmiş çocuklarımıza dahi anne- baba olarak yardımcı olabilmek için çaba göstermekteyiz.
Bir evladın yetişmesi asla kolay olmuyor. Anne hamilelikle birlikte çocuğuna fedakarlığa başlıyor. Sevgisiz, şefkatsiz anne yok gibi. Bu sevgi tarif edilemez, ancak yaşanır. Kanından, canından taşıdığı çocuğunu karnındayken severek doğurur ve artık onunla mutlu, onunla hasta, onunla üzgün, onunla bütünleşik yıllar geçirmeye başlar. Çocuğunun duygularını en dorukta yaşayan yine annedir.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde terör nedeniyle ölen gençlerin annelerinin yüreği bir başka tutuşur. Bu alevi söndürmek asla mümkün olamaz. Baharla birlikte bölge gene hareketlendi. Bestler Deresi, Cudi gene kan gölüne dönüşüyor. Anneler göz yaşına boğuluyor.
Artık Anneler Gününü sevmiyorum. Çünkü bu günde anneler çocuklarını görmek ya da en azından seslerini duymak isterken dönüşü mümkün olmayan yerlere giden çocukların annelerini anlamak çok kolay ve ağır bir yıkımdır.
Terörde evlatlarını kaybeden anneler için Anneler Gününün çok acı verici olduğunu düşünüyorum. Artık kaybedilen canlar geri dönebilir mi? Annenin göz yaşları dinebilir mi? Dursun artık şu terör! Anneler gününde ölen gençlerin ardından gözyaşı döken anneler artık bulunmasın.
Tüm bayanların anneler gününü kutlar, yavrularıyla sağlıklı ve mutlu daha nice anneler gününü birlikte kutlamalarını dilerim.
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.