MEZUNİYET TÖRENLERİ

Son yıllarda hemen hemen her seviyedeki okullarda mezuniyet törenleri düzenlenir ve okullar mükemmel bir tören için birbirleri ile yarışırlar. Mezun olan öğrenciler mutluluklarını yakınları ile paylaşırken, mezun olamayan öğrenciler ise burukluk yaşarlar ve yaşayacakları o anı sabırsızlıkla beklerken bir yerde de bazıları mezun arkadaşlarını kıskanırlar. Bu kıskançlık şayet kendi çalışma şevklerini artıracaksa, olumlu bir davranış olarak algılanmalıdır, ama bu kıskançlık hainliğe dönüşüyorsa bu çok vahim bir durum söz konusudur. 

Siirt’te Mayıs ayı içerisinde ilk ve ortaöğretim seviyelerinde birçok mezuniyet törenlerinin  yapıldığını medyadan duyuyorum. Bu duyumlar bana 2008 Mayısında Siirt’teki törenleri hatırlattı. Minicik yavrularımızın büyüklere taş çıkartırcasına sergiledikleri oyunları çok iyi anımsıyorum. Bu mezuniyet törenleri sayesinde veli, öğretmen ve öğrenci dayanışması da daha belirginleşmiş oluyor.

Siirt Üniversitesi’nin 2008 Yılı Mezuniyet töreni 13 Haziran’da yapılmıştı. Yapılan bu tören ilk mezuniyet töreni olmasına karşın, oldukça başarılı bir tören olmuştu. Çok az sayıda öğretim elemanı ile birlikte o dönemde Rektör Vekilliği yapan eşim Prof. Dr. Asaf Varol mükemmel bir organizasyon yapabilmek için büyük çabalar sarf ediyorlardı. Ben de yıllardır kendi üniversitem de bu etkinliklerin gerçekleştirmesinde aktif görev aldığım için tecrübelerimi çiçeği burnunda Siirt Üniversitesi’nin mezuniyet törenin düzenlenişinde orada ki öğretim elemanları ile paylaşıyordum. Sonuçta 14 Eylül Kapalı Spor Salonunda mezuniyet törenini gerçekleştirilmişti. Bu güzel anı  hatırladıkça ardından da buruklaşıyorum. Çünkü mezuniyet törenin hemen bitiminde aldığımız haber ile çok üzülmüştük. Valimiz Sayın Necati Şentürk, törende kendi konuşmalarının hemen akabinde bize toplantım var diyerek ayrılırken kalp krizi geçiriyormuş. Salondaki o coşkulu heyecanı bozmama adına başka neden ileri  sürerek ayrılan Sayın Valimizin bu ince davranışını bir çok yerde örnek olay olarak anımsıyor ve paylaşıyorum.

Dünyanın bir çok yerinde mezuniyet heyecanının daha yoğun yaşandığı törenler yapılır. Yıllar önce oğluma hamile iken Almanya’da lisansüstü eğitim diplomalarını alan öğrenciler için yapılan törende bulunmuş ve bir anne adayı olarak oldukça uzun süre gerektirecek tahsilden sonra çocuğumu o platformda düşündüğümde çok heyecanlanmıştım.!

Amerika’da Mayıs ayı içerisinde bahar yarıyılı sona erer ve mezuniyet törenleri yapılır. Mezuniyet törenlerine büyük önem verilir ve mezun öğrenciler akademik kıyafetleri ile tek tek tören alanından geçerken, diplomalarını alırlar. Ayrıca içerisinde Üniversiteyi hatırlatacak bazı hediyeleri içeren birer çanta mezun öğrencilere dağıtılır.

Bir anne, baba, kardeş ve dost için; bir yakınlarının mezun olması mutluluk verici bir olaydır. Mayıs 2009 ayı bizim için de ayrı bir anlam taşıdı. İşte Almanya da karnımda taşırken o anlamda heyecan duyduğum oğlum böyle bir platform da yer aldı. Amerika’da doktorasını başarı ile tamamlayan oğlumuz Cihan’ın mezuniyet töreni yapıldı. Oğlumun bu mutlu gününde yanında olamamıştım, ancak eşim Amerika’ya giderek bu heyecanı yerinde birlikte yaşadı. Baba ve oğulun bu mutluluğu paylaşmaları benim için dünyalara bedel oldu. Ben sadece mekan olarak farklı yerdeydim. Ama tören süresince onlarla birlikte oldum gibi.!

Eminim ki birçok aile Mayıs ve Haziran ayları içinde evlatlarının mezuniyet törenlerine katılarak mutluluğu paylaşacaklar. Tabii yaşamın büyük yükü bazen de fiziksel anlamda aile ve çocukları böyle mutlu günlerde bir araya getirmeye engel olabilecektir. Bu aileler de böyle mutlulukları  ileride kendi çocuklarında yaşayabilmek için çırpınacakları muhakkak. Genel olarak çocukluğumuzda içimizde ukde kalan olaylar yetişkin olduktan sonra birer birer yeşeriyor ve bizi uygulamaya sevk ediyor. Tüm mezunları kutlar, yaşamları süresince bu tür güzellikleri ve başarıları tekrarlamalarını dilerim.