FANİ DÜNYA
- Kategori : 2012,Gazete Yazılarım,Haziran
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :1.683 kez okundu
Daha yaklaşık 3 hafta önce anneler günü ile ilgili köşe yazımda annelik duygusu hakkındaki düşüncelerimi siz değerli okuyucularım ile paylaşmış, annelik duygusunun ve yükünün yoğunluğundan, kutsallığından söz etmiştim. Annem ve kayınvalidem Nevriye annemin anneler günlerini buradan da kutlamış ve sonra da hastanede basit bir sorun için yatan kayınvalidemin yanına gitmiştim. Nerden bilirdim ki 3 hafta sonra son nefesinde yine onun yanında olacağım ve kabrine koyuluşunu göreceğim! Hayatın gerçekten çok kısa olduğuna ya da yapılacakların bir ömre sığmadığına yine inandım. Kayıp ilk anda şok etkisi yapsa da bir süre sonra kabullenmek zorundayız.
Onu kayıp ettiğimiz günden beri film şeridi gibi geçen 33 yılı düşünmekten kendimi alamıyorum. Evlilik sürecimde kayınvalidem ile yeri geldi birbirine karşı ölçülü gelin kayınvalide olduk, yeri geldi arkadaş gibi sohbet ettik, yeri geldi sırlarımızı paylaştık, yeri geldi sorunlarımızı paylaşıp yardım istedik. Güzel geçen günleri hatırlıyorum. Yine hatırlıyorum ki akrabalar arasında benim kendisini sık sık aradığımı, ziyaret ettiğimi, hal hatır sorduğumu, benim davranışlarımı her zaman olgun bulduğunu, çocuklarımı iyi yetiştirdiğimi, kendi oğlunun (eşimin) değerini çok iyi bildiğimi söylerdi. Tabii ki takdir edilmek beni memnun eder daha çok dikkat ederdim. İyi ki onu bilerek kıracak bir davranışta bulunmadım. Varsa hatam umarım beni hoş görmüştür. Beni mutlu eden bir başka durum özellikle Onun sağlığının bozulduğu her anında mutlaka ilgilenmiş olmamdır. Nitekim son nefesinde de benim ve bir hafta önce Amerika’dan gelen çocuklarım ile evin büyük çocuk diye farklılığı olan eşimin, kayınvalidemin yanında olmak da bize nasip oldu.
Yaş ne olursa olsun ölümün yüzü soğuktur derler. İlk defa bir yakınımın cenazesini yakından gördüm. Emek verilen dopdolu bir yaşamın bir kaç saniyede bitmesi çok kötü bir duygu. 6 çocuk yetiştiren yeri gelince erkek işlerini dahi kolayca yapabilen güçlü kadın neye uğradığını anlayamadan çok kısa süre içerisinde koskoca bir hayata elveda dedi. O an göçüp giden insan yıldız gibi kayıyor. Ya kanını taşıdığı yakınları! Günlerce çaresizlik içerisinde ve gelecek sonuç beklense dahi gerçekle baş başa kalan çocuklarını teskin etmek kolay değil. Bir yandan hayata veda eden emektar anneye üzülürken, diğer yandan acısını iliklerinde hisseden eşim. O an çok güçlü olmam gerektiğine inandım, hiç tahmin etmediğim bir güç ile o an eşimin yanında olabildiğim için kendimi şanslı sayıyorum. Acılarımız müşterek, sevinçlerimiz müşterek olsun.
Merhume Nevriye annem ile birlikte bu dünyadan edebiyete göç edenlere Allah’tan rahmet dilerim.
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.