ÖĞRETMEN ATAMALARI
- Kategori : 2012,Ekim,Gazete Yazılarım
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :1.527 kez okundu
Üniversitelerde çeşitli alanlarda okuyarak öğretmenlik formasyonu alan binlerce öğretmen adayı atanmayı beklemektedir. Geçmişte ihtiyaç duyulan bazı branşlarda çok düşük KPSS puanları ile öğretmen atamaları yapılmıştı. Bu nedenle doğal olarak o alanlar daha çok tercih edilemeye başlandı. Çok geçmeden o branşlarda öğretmen enflasyonuyla karşı karşıya kalındı. Fakültelerin 1, 2 ve 3. Sınıflarında mutlu olan gençler 4. Sınıfta KPSS gibi stresli bir sınav atmosferine girmektedirler. Bir çok alanda alınan 80 puanın üzerindeki puanlar değer görmeyince, mezun olan öğretmen adayları oturup bir sonraki yıl yapılacak olan KPSS ye hazırlanmak zorunda kalıyor. Aileye ve kendisine yüklenen maddi – manevi yük, gerçekten ilgilileri bunalıma dahi itekleyebilmektedir.
Bütün meslek alanlarında kamu kurumlarında çalışabilmek için KPSS ye girmek gerekmektedir. Ancak bir çok alanda kadro sıkıntısı ya da mezunların sayılarının fazla olmaları nedeniyle KPSS puanları yüksek olsa dahi adaylar açıkta kalabilmektedirler. Teknoloji artık çocuklar tarafından dahi sıkça kullanılmaya başlandığı bir dönemde yaşıyoruz. Bu süreçte onların daha bilinçli teknoloji kullanıcıları olabilmeleri için olmazsa olmaz olan bilişim teknoloji öğretmenleri dahi atıl durumda bırakıldılar. Birkaç yıl öncesine kadar rağbette olan bilgisayar öğretmeni KPSS den 45-50 puan aldıklarında atanabiliyorlardı. Gittikleri okulda bilişim alanında eğitim ve teknik alanında hizmet verirlerdi. Aradan geçen birkaç yıldan sonra onlar sanki bir masalın kahramanları oldular. Okullarda not verme yetkileri kaldırıldı, dersleri azaltıldı. Nitekim son yapılan öğretmen atamalarında bilişim teknoloji öğretmenlerinin puanları 87-88 arasında kaldı. Bunun yanında yarısı kadar alınan puanlar ile bazı branşlarda atama yapıldı. Üniversite tahsilinden sonra en az YGS ve LYS kadar önemli olan KPSS, öğretmen adayları ve aileleri için kabus olmaya devam etmektedir.
Bir kurumun zirvedeki amirini bir ailenin reisine, babasına benzetirim. Personelini korumak, özlük haklarını savunmak, onları motive etmek, sorunları için çözüm yolu aramak gibi yapıcı yapısıyla personelinin yoluna adeta ışık tutması beklenir.
10 Eylül tarihinde yapılan 40 bin atamadan sonra 36 bin 552 öğretmenin göreve başladığı ifade edilmişti. Binlerce öğretmen buruk bir şekilde kadro beklemekteydiler. Atama sırasında sevinç gözyaşlarını ve çığlıklarını tutamayanlar, üzüntüden ağlayanlar, eşlerin ve çocuklarının her birisinin bir yerde olduğu atamalar o anki tablonun tamamlayıcılarıydı. Acısıyla tatlısıyla tekrar atanma umudu yaşayan öğretmenlerimiz kurumun bakanı tarafından demoralize edilmenin yanı sıra hakarete uğramanın burukluğunu yaşarlarsa ne olacak! Basında yer alan bir haber bütün eğitim camiasını üzmüştür. 10 Eylül’den sonra ataması yapılamayan öğretmenler platformu adı altında bir grup öğretmen bakan ile görüştüler. Bırakılan izlenim tek cümle ile dibe vuruş olmuş.
Sayın Bakan öncelikle Şubat ayında atama yapılmayacağını, açık dersleri ücretli öğretmenlik uygulaması ile kapatacağını ifade etmiş. Bazı sıkıntıları dile getiren öğretmenlere bakanın sıra dışı cevapları eğitim camiasını gerçek anlamda üzmüş ve düşündürmüştür. Örneğin; ücretli öğretmenlerin alan dışı derslere girişlerindeki sıkıntıları dile getiren öğretmenlere sayın bakanımızın cevabı “ o zaman siz de gidin ücretli öğretmenlik yapın. Biz de hayvan yetiştiricisini öğretmen yapmayalım!” Farklı yorumlara açık bir ifade. Kendisiyle görüşen öğretmen grubunu motive etmesi beklenirken “Eğer siz öğretmenlik yeterliliğinde olsaydınız zaten 40 bin kişinin içinde olurdunuz, karşımda değil.” Yüksek puan alıp bu yıl atanamayan öğretmenlere de “300 bine yakın öğretmenden birisiniz. Biz içinizden başarılı olanları aldık. Daha çok çalışın gelecek sene sizi de alalım” diyerek öğretmenleri rencide etmiştir. Umarım yanlış aktarılan ya da yanlış anlaşılan “öğretmenleri Eminönü camisinin önünde yem bekleyen güvercinlere benzetiyorum. “ ifadesi kullanılmamıştır.
Evet öğretmenlerimiz ve öğretmen adaylarımız birer beyaz güvercindir. Nerede hizmet, oraya uçarlar. Nerede karın tokluğu orada barınırlar. Gençlerimiz beyaz güvercin asaletinde süzülerek hayat yolculuğuna devam edeceklerdir. Yolunuz, bahtınız açık olsun sevgili öğretmen ve öğretmen adaylarımız.
Ne mutlu eğitim ruhunu yaşayan ve yaşatanlara!
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.