FORMATÖR ÖĞRETMEN
- Kategori : 2013,Gazete Yazılarım,Mart
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :3.437 kez okundu
Teknolojinin hızla gelişmesi ve eğitim kurumlarında kullanılmasından sonra cihazları kullanabilecek eğitimcilere hızla ihtiyaç oldu. Bilgisayarlar artık temel araç oldu. Diğer yardımcı teknik elemanlarla büyüdükçe büyüdü. Okullarda kullanılan teknolojinin kullanımı söz konusu oldukça ilk akla gelen alan bilgisayar öğretmenleri, bilişim teknoloji öğretmenleridir. Yıllar önce ilgili alanlarda istihdam edilebilecek branş öğretmenleri olmadığı için hizmet içi eğitim çerçevesinde farklı branşlardaki öğretmenler bilişim teknolojileri alanlarında yetiştirilerek formatör öğretmen görevini yerine getirebilmekteydiler.
Nedir formatör öğretmen? Okullarda bilgisayar ve bilgisayara bağlı araç gereçlerin bakımından sorumlu, okullarında görev yapan idareci ve öğretmenlerin kullandıkları bilgisayarların donanım ve yazılım konularında yardımcı olan eğitimcidir. Kısaca derslerinin yanı sıra bilişim sınıflarından ve okullarındaki teknolojik cihazların kullanımı ve bakımıyla sorumlu öğretmendir. Formatör öğretmenliği günümüzde genellikle bilgi teknolojileri alanlarında mezun olan öğretmenler yerlerine getirmektedirler. Ancak bu görevi yerine getirebilmek için ilgili alandan mezun olmak zorunluluğu yoktur. Bazı ünivesitelerde verilen hizmet içi eğitimle 180 saat ders alan farklı branşdaki öğretmenler formatör öğretmen olarak görev yapmaktadırlar.
1990 lı yılların başında bilişim alanında yeterince öğretmen olmadığı için birkaç üniversitede hizmet içi eğitim açılmıştı. Bu üniversitelerden birisi de Fırat Üniversitesi idi. Döner Sermaye Müdürlüğünü yapan eşim Prof. Dr. Asaf Varol’un girişimiyle açtığı formatör öğretmen eğitimi kursuyla Türkiye’nin dört bir yanından gelen farklı branşlardaki öğretmenlere 180 saat ders verildi. Kurs sonunda sertifika verilerek formatör öğretmen özelliğini kazandılar. Gittikleri okullarda nadir bulunan eleman oldular. Hem öğretmenlik yaptılar, hem de teknik işlerden sorumlu oldular.
Sertifika alan öğretmenler ile sonradan kurduğumuz irtibatlar sonucunda onların birçoğunun yerlerinde saymayıp güzel çalışmalara imza attıklarına tanık oluyoruz. Bazısı Milli Eğitim bünyesinde idari kadroya getirildi. Bazısı bilişim dünyasında ilgili yerlerini aldı. İçlerinde bilgisayar alanlarında her yıl kitap yazan öğretmenlerimiz var. İsimleri gördükçe, çalışmaları duydukça gururu duymamak mümkün değil!
O dönemlerde açılan formatör öğretmen yetiştirme kurslarında ders veren bir hoca olarak kursiyerleri yakından tanıma şansını elde etmiştim. İçlerinde çok hevesli, azimli, dağarcığını geliştirmek isteyen, her öğrendiği bilgi ile heyecan duyan, yazın çekilmez sıcağında ailesinden uzak, öğrenci yurtlarındaki yaşam sıkıntısını çeken, öğrencilik heyecanını yaşayan öğretmenlerimiz vardı. Bunun yanında bana “devamsızlık yaparsam Milli Eğitim bana soruşturma açar mı?” diye soru soran bu kursa gönül vermeyen öğretmenler vardı. Çünkü kendilerine göre okul idaresi kendisinin bu kursa gitmesini gerçekleştirerek onu yaz tatilinde cezalandırmış! İşte kişinin ufku ile birlikte bu bir bakış açısıdır. Yani sırf yapılan yoklamada yok yazılmamak için derse devam eden öğretmenleri biliyorum. Belki sertifika aldılar, ama ellerinde sadece bir belge oldu. Oysa değerlendirmek isteyenler adeta kursta bilişim virüsünü vücutlarına enjekte ederek aldıkları bilgileri yaymaya çalıştılar. Öğrenmenin yaşı yoktur düşüncesini formatör kursu alan öğretmenlerimiz ispatlamıştı.
İlerleyen zamanlarda Teknik Eğitim Fakültesi Bilgisayar Öğretmenlik bölümünden mezun öğretmenlerin bir kısmı formatör öğretmen kadrosunda yer almaya başladılar. Ancak bu genç mezun öğretmenlerimize bu defa da sadece teknik eleman gözüyle bakılmaya başlandı. Hatta kendi ifadelerine göre özellikle ilçelerde veya pek gelişmemiş yerlerde çalışan formatör öğretmenlere, bozulan cep telefonlarını dahi tamir için getirenler oluyormuş.
Okullarda formatör olarak görevli olan öğretmenlerin, bir bilgisayar teknisyeninin yapabileceği işlerle meşgul etmek yerine, öğretmenlerin eğitime katkılarını artırmak, bilgi ve becerilerini öğrencilerine aktarmalarını sağlamak için ders vermeleri, okul adına projeler gerçekleştirmeleri sağlanmalıdır. Bu amaçla da seçmeli olarak okutulan Bilişim Teknolojileri dersinin öncelikli olarak zorunlu ders haline dönüştürülmesi gerekir. Bilişim çağında bilişim teknolojileri dersinin seçmeli ders olarak okutulması hatta programdan kaldırılması kabul edilebilir görülmemelidir.
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.