ETİK
- Kategori : 2013,Gazete Yazılarım,Genel,Mart
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :2.536 kez okundu
Günümüzde bazı sözcükler adeta moda haline gelmiştir. Son yıllarda sık sık duyduğumuz “etik” kelimesi. Duyarız “yaptığın etik değil”, “meslek etiğine yakışmadı”, “meslekte etik cezası aldı” gibi ifadeleri sık sık duyar olduk. Bu sözcüğün anlamı nedir? Yunancadan gelenek görenek anlamına gelen ethos sözcüğü Türkçeye etik olarak girdi. Kullanıldığı yerlere bakılırsa insanların sosyal hayatta ya da meslek hayatlarında davranış ve tutumlarının doğru veya yanlış olarak değerlendirilmesi olarak anlam bulabilir. Kültür ve etik birbirlerine yakın kavramlardır. Etik neyin doğru neyin yanlış olduğunu, ahlaki sorumluluğu ifade edebilir. Dürüstlüğü ifade eder.
Etik sözcüğünü duydukça etik kültürün gelişmesinde eğitimin öneminin etkili olacağı gerçeği ortaya çıkıyor. Eğitimin kendisi etik bir çabadır. Etik davranış aile içerisinde kazandırılacağına göre ailelere yine bu anlamda da çok iş düşmektedir. Etik kavramının oluşması ailede başlar. Eğitimin her safhasında ve iş hayatında devam eder. Aile ortamında etik davranış çocuğa nasıl kazandırılır? diye düşünebiliriz. Çocuğa iyi örnek olabilmek çok önemlidir, çocuklar izledikleri filmlerdeki kahramanların karakterlerini örnek aldıkları için o anlamda dikkatli olmalıyız. Uygulanacak disiplinde strateji iyi belirlenmeli, bir ceza olarak değil de düzeltme diye algılanması hissettirilmelidir.
Etik eğitiminde öncelikle karakter eğitimi çok önem kazanmaktadır. Karakter eğitiminde neler verilebilir? Saygı tabanı önemli, anlaşmazlıklar barışçıl yollarla çözümlenmeli. Güvenilirlik, dürüst bir yaşam, sözünde durmak özellikleri kazandırılabilir. Kurallara uygun davranma özelliği kazandırılmalı, adalet duygusu oluşturulmalı. Toplumsal görevlerin yerine getirilmesi için vazife olanlar ve insani anlamda yapılması gerekenler yapılacak. Yasalara uyulacak, toplum sorunları ile ilgilenilecek, toplumsal yaşama uyum sağlanacak. İlgi ve duyarlılığın artırılması adına bireyin sevgi saygı dolu ve yardımsever yetişmesi için belli uygulamalı yani yaşamın içinden eğitim verilmelidir.
Çalışma hayatında yine sık karşılaştığımız sözcük meslek etiğidir. Bir bakıma ilkeler bütünüdür. İş hayatındaki davranışları yönlendiren davranışlar, mesleki etiği anlatır. Mesleki etik ilkeleri büyük bir şemsiyedir. Şemsiyenin altında doğruluk, yasallık, güvenirlik, yeterlik, mesleğe bağlılık ilkeleri yer almalıdır. Etik mesleki veya sosyal alanda ne yapılacak ne yapılmayacak, ne istenecek ne istenmeyecek, neye sahip olunacak veya olunmayacaklarının bilinmesi olarak kabul edilirse, aykırı davranışta bulunulması zayıf ihtimaldir.
Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik gereği 15.07.2005 tarihinde MEB Etik Komisyonu kurulmuştu. Takip eden yıllarda birçok kurumda ilgili birimler kuruldu. Amerika ve Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de bazı mesleklerde etik kodu denilen meslek andı mezuniyetlerde işitilmeye başlandı. Hekimlik andının hep var olduğu bilinmektedir. Son yıllarda aşçılık okullarında “mezuniyet andı” olarak bilinen “Kebapçı Yemini” meslek etiğini anlatan anlamlı bir metindir. Ne söyler bu yeminde? “Halkın sağlığını önde tutacağıma, yemediğimi yedirmeyeceğime, bozuk gıda satmayacağıma, mesleğime saygı duyacağıma namusum ve şerefim üzerine ant içerim” Keşke mesleği icra eden herkes kendi meslek etiğine saygı duyabilse.
Bütün meslek alanlarının kutsal ve etik değerleri vardır. Öğretmen adayları mezun olduklarında bir ağızdan öğretmen andını seslendirdiklerinde heyecanlanırım, gözlerim buğulanır, yeni ufuklar görür gibi olurum. Ulusal andımız Türkiye Cumhuriyeti uğruna ve ay yıldızlı bayrak altında yapılan and’dır. Bir de uluslararası öğretmen andı var ki şöyle: “Hiç bir öğrencime zarar vermeyeceğim, insanlığın ve insanın yücelmesi için öğretim yapacağım, öğrencilerimin ihtiyaçlarına öncelik vereceğim, en iyi öğrenme kaynaklarından yararlanmalarını sağlayacağım, öğrencilerimin tümünün güvenli ve sağlıklı ortamda bulunması ve ihtiyaçlarının karşılanması için elimden geleni yapacağım, çevremdeki iyi insanları öğretmen olmaya teşvik edeceğim, eğer öğretme yani meslek aşkımı kayıp edersem meslekten ayrılacağım.” Bu and içeriğinde eğitime verilen önem vurgulanmıştır. Öğretmen idealini yerine getiremiyorsa mesleğini son vereceğine dair sözünü vermektedir.
Her mesleğin kutsiyeti, asaleti, sorumluluğu ve etiği karşısında saygıyla eğilmemek mümkün değil. Mesleğinin etiğini yerine getiremeyenlerin kendilerini tekrar sorgulamaları gerekmez mi?
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.