MİLLİ EĞİTİMDEKİ BELİRSİZLİKLER
- Kategori : 2013,Eylül,Gazete Yazılarım
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :1.317 kez okundu
Okulların açılmasına birkaç gün kaldı ama Milli Eğitim tam bir kördüğüm. Veliler doğru net bilgi alamamanın sıkıntısı içerisinde oldukları için kararsız, şaşkın ve mutsuz. O kadar çok belirsizlikler var ki? Her dönem ayrı sıkıntılar ile veliler ayrı ayrı yerlerden doğru bilgi alma peşindeler. Oturtmaya çalışılan 4+4+4 sistemi tam düşünülmeden alelacele uygulamaya konuldu. 66 aylık oyun çağındaki çocuklar sıralara oturtuldu. Öğretmenler hazırlıksız, çocuk hazırlıksız, veliler hazırlıksız ve kararsız, belirsizliklerle dolu bir eğitim yoluna karamsar bakıyorlar. Derken Bakan Ömer Dinçer zamanında “öğrencilere özgürlük getiriyoruz” dediği kılık kıyafet serbestliği zaten sancılı başlamıştı. Ani alınan kararların uygulamaya geçmesi mutlaka bir çok sıkıntıyı birlikte getirmektedir. Aceleyle uygulamaya konulan eylemler şimdi de geri adımla düzeltilmeye çalışılıyor. İlk öğretim basamaklarındaki okullar ayrılıyor, yani ya ilk 4 yıl birinci basamak, ikinci 4 yıl okul ve son 4 yıl da lise olarak düzenlenmeye çalışılıyor. Bu defa binalar farklılaştı. Bazı okullarda var olan orta kısmı yok ya da ilk kısmı kapandı. Kapanmayan ya da gelecek yıl için burada bu basamakta eğitim olmayacak diye velileri yine arayış içerisine sokmaktadırlar.
60-66 aylık çocukların okul sıralarına oturtulmalarının sıkıntıları eğitim dönemi sonunda İl Milli Eğitim Müdürlüklerinden gelen rapor sonuçlarından açığa çıktı. Sıkıntıları çözebilmek için komisyonlar kuruldu. Halen altına kaçıran çocukların sınıfta ne kadar mahcup olacakları belki o zaman düşünülmedi.
Tekrar 4+4+4 sisteminde iyileştirme yapılması düşünülmekte. Şimdiye kadar veli ve okul idarecilerinin verdikleri kararlar sonucu; okula başlayan minik yavrular için uzmanlardan oluşan bir komisyon onların okula başlayıp başlayamayacaklarına karar verecekler. Pilot okullar seçilmeden hemen uygulamaya giren sistem minikleri vurdu. Nasıl mı? Bir çok alanda oldu ama hemen ilk akla gelen 66 aylık çocuğa 40 dakika dersi dinletmeyi hangi eğitimci başarabilir ki? Bu nedenle küçük yaş grubuna ders süresinin kısaltılma çalışmalarının yapılmasında yarar vardır.
İlerleyen yaşta birkaç ay büyük olmak çok anlamlı olmasa da birinci sınıfta 60 -84 aylık çocukların aynı müfredata tabii tutulması sakıncalıdır. Okumaya başlamaları, el becerileri, kavramaları, dikkat sürelerinin farklı olması çocuklara telafisi mümkün olmayan verilebilecek en büyük cezadır diye düşünmemek mümkün mü! Daha erken kavrayan, okuma- yazmayı öğrenen ileri yaş grubunu gören sınıfın en küçüklerinin motivasyonlarının ne kadar bozulabileceği neden düşünülmedi ki?
Birinci sınıfa yeni başlayan uyku ve oyun çocuğu, okula geldiğinde ev ortamına benzer bir sınıfla karşılaşması onlar için daha sıcak atmosfer olabilir. Örneğin; tahta ve ardışık dizili sıralar yerine renkli oturma alanları yapılabilir. Katılacak az bir renk dahi sınıftakilere enerji verebilir. Sisteme veli yabancı, öğretmen yabancı, üst düzey idareciler yabancı. Bu mağduriyetin olmasına neden ortam oluşturuldu? Acelecilik mi?
Derken kıyafet serbestliği getirilmişti. Baştan beri sıkıntılı olacağı apaçık ortadaydı. Yetişkinlerin işi kolay ancak, çocuk ve büyüme çağındaki evrelerde marka düşkünü ve özentili olan çocuklar ile aileler için zor bir süreçti. Bu yıl yine her okulun kendisi için belirleyeceği tek tip kıyafet uygulamasının yapılması Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlendi. Yönetmelik tarihine bakılırsa çok geç bir tarih. Milli Eğitim Bakanlığının 03.07.2013 tarihli ve 1612278 sayılı yazısı üzerine Bakanlar Kurulu 08.07.2013 tarihinde kılık kıyafet değişikliğini onaylamıştır. Değişiklikte ne oldu peki? Okul yönetimi ve okul aile birliği koordinatörlüğünde kılık kıyafet sınırlamaları maddelerine bağlı kalarak velilerin %50 sinden fazlasının onayı alınarak ilgili öğretim yılı için kıyafet belirlenebilecek.
Kağıt üzerinde bir konuyu belirlemek güzel de ya uygulama? Halen kıyafet konusunda veliler ile görüşülmedi ve herhangi bir anket uygulaması yapılmadı. Her okul farklı kıyafet seçecek. Halen belirlemeyen formalar nereden nasıl temin edilecek? Eğitim başlıyor netleşen bir şey yok halen.
Ya ilköğretimde programdan kaldırılan bilgisayar derslerini fırsat bilen bazı idarecilerin bilgisayar laboratuarlarını sınıfa dönüştürme hevesiyle laboratuarları bir şekilde dağıtmalarına ne diyelim? İşte bu eğitim döneminde yine zorunlu olan bilgisayar dersleri laboratuar ortamında uygulamasız nasıl yapılabilecek? Milli Eğitimin yeni eğitim dönemine ne zaman sancısız başlayacağını görmek kısmet olacak mı bilmiyorum !
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.