Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

Mart’ın ilk haftasında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri medyada, sosyal ağlarda yer almaya başlar. Bu günün anlamını vurgulamak için düzenlenen etkinliklerde kadınların önemi, anne duygusunun anlamı ve kadınlara verilen haklar üzerinde birçok konuşma yapılır ve yeni vaadler verilir. Kadının önemi televizyonlarda bazı programlarda anlatılırken diğer yandan da da gün yok ki hayatını bir erkek eliyle kayıp etmeyen veya darp edilmeyen kadın ile ilgili haber çıkmasın.

>> Devamını okuyun

YAZI SATILMAZ KIŞI ALINMAZ BİR ŞEHİR: ELAZIĞ

28
Aralık
2016

Bir şehre ilkbaharda çiçekler dikilir, mevsim değişince çiçekler değişir, göstermelik süs havuzları ile renklendirilir, bil boardlar ile ışıklandırılır. Evet, o şehirde renklilik,  hareketlilik olur. Göz zevkini tatmin eder. Görsellik anlamında elbette güzeldir. Peyzaj çalışmalarından Elazığ da nasiplenmiştir. Bu görüntüleri takdir ediyoruz.

Ama Elazığ’da alt yapı der ki; “yağmur yağmasın, bütün ayıplarım açığa çıkar. Kar yağmasın, hizmet ayıplarım açığa çıkar, Buz olmasın hastanelerde kırıktan gidenlere yatacak yer yok diye hastane hastane yer aramak zorunda kalırsınız.”

>> Devamını okuyun
18
Kasım
2016

Üniversitelerin ev sahipliğini yaptıkları bilimsel toplantılar, sempozyumlar sayesinde bilim dünyasına katkılar sağlanmaktadır.  Bilgi paylaşımların olduğu, yorumların sıcak tartışıldığı ve çalışmaların masaya yatırıldığı sempozyumlar aynı alandaki akademisyenlerin bir kısmının buluştuğu yerlerdir.

Fırat Üniversitesinde sık sık sempozyumlar yapılmaktadır. 24 yıldır görev yaptığım üniversitede bir çok defa sempozyumların  hazırlık aşamasında görev almak zorunda kaldım ya da kendimi gönüllü olarak içerisinde buldum.  Sempozyum gibi bilimsel toplantıları sadece bilimsel toplantı,  bilimsel etkinlik, bilimsel paylaşım olarak düşünmüyorum. Elbette öncelik bu amaçların gerçekleştirilmesidir. Ancak ev sahibi üniversitenin sorumluluğunun fazla olduğu gerçeği her zaman vardır.

>> Devamını okuyun

KEŞKE SAYIN YANILMAZ HERGÜN DENETLEMEYE GELSE

09
Eylül
2016

Elazığ’ın çeşitli mahallelerinde Elazığ Belediyesinin gözle görülür faaliyetlerine şahit oluyorum. Özellikle yıllarca ihmal edilen ve “Şehrin doğusuna yatırım mı yapılır?” diye düşünen geçmişte görev yapan bazı Belediye Başkanları yüzünden Doğukent Mahallesi mega-köy olarak kalmıştı. Yolları çukurlarla dolu, arabaların lastiklerinin bu çukurlar yüzünden patladığı günleri unutmadık. Bir dönemler çöpleri iyice kokuştuktan ve çöp bidonlarını taştıktan sonra kaldırıldığı günler de sımsıcak halen hafızamda . Sözüm ona bahçeli evlerimizde Doğukent’te ikamet ediyorduk, ama sivrisinek  ve karasinek saldırılarına maruz kalmamak için evin içerisinde cam ve pencerelerdeki sinekliklerin himayesine girdiğimiz günleri unutmadık.

>> Devamını okuyun

İNSANLIKTAN NASİBİNİ ALAMAMIŞ MAHLÛKLAR

22
Ağustos
2016

22Huzur kenti, mert insanların diyarı, vatanına, bayrağına, toprağına, insanına canını feda eden yürekli insanların kenti Elazığ’ım. Ne oldu sana? Ne kalleş oyunları oynadılar senin bağrında? 18.08.2016 Perşembe günü sabah göklere yükselen siyah duman, şiddetli sarsıntı ve kulakları dolduran ses, yıllardır Elazığ’da yaşanılmamıştı. Diyebilirim ki geçmişteki depremlerin yaptığı tahribatlar hariç, ben Elazığ’da böyle bir tahribat görmemiştim.  Yıllardır çeşitli şehirleri kan gölü haline getiren canavar ruhlu insanlar, Elazığ üzerinden büyük ses duyurmak istediler.  

>> Devamını okuyun