1 Eylül Dünya Barış Günü olarak anılmaktadır. Alman Nazi orduları 1 Eylül 1939 tarihinde Polonya’ya saldırıp birçok ülke ile ittifak yaparak II. Dünya Savaşının başlamasına neden oldular. O zamanki verilere göre yaklaşık 60 milyon insan hayatını kayıp etti.

Biz Elazığlılar temiziz diye böbürleniriz. Evet komşu bir çok ile göre sokaklarımız temizdi. O kadar temizdi ki bakımsız yerlerden Elazığ’a geldiğimde sokakları öpmek istiyorum derdim. Ne oldu peki? Kentin nüfusu mu arttı? Evet. İnsanlar mı duyarsız oldu? Evet. Çok göç alan kentlerin kaderi mi? Evet. Kirletenler için cezalar var mı? Ve caydırcı mı? Hayır. Her konuda olduğu gibi bu konuda da birbirini tetikleyen o kadar çok etmen var ki….

Üniversitelerin eğitim öğretime başlama tarihleri yaklaşıyor.  Kampüsler adeta çiçek bahçesi gibi rengarenk. Heyecanla üniversiteye başlayan öğrenciler ilk günlerde mutluluk sarhoşu olurlar. Sonra belirsizlikler başlar. Aileden ayrılma, öncelikle kalacak yerlerin belirlenmesi,  yeni düzen, yeni heyecanlar, kendi kendileriyle baş başa kalmaları, kendi sorumluluklarını almaları, en az 4 yıl yaşayacakları şehre adaptasyon kaygısı gibi düşünceler, üniversite öğrencisini ve ailesini ciddi anlamda düşündüren etmenlerdir. Genellikle ilk 1-2 aydan sonra bu kaygılar artık yavaş yavaş yok olmaya başlar. Düzen kurulur, sisteme uyum başlar. Dersler artık hedef olur.

Elazığ’ımızın bazı dinlenme yerleri vardır.  Hazar Gölü başta olmak üzere, yazın manzarası ve serinliği ile Harput, balık lezzeti ile Keban ve İçme, yeşil alanları ve baraj suyu manzaralı Pertek , Ağın gibi,  kış  mevsiminde beyaza bürünen Hazar Baba kayak merkezi hemen altında masmavi bir göl.  Elazığ’ı çok seven, Elazığ’a gönüllü bunun yanında yurtdışında görülebilecek birçok yeri görmüş birisi olarak sahip olduğumuz nimetlerin farkında olmayışımızı veya değerinin bilinmeyişini üzüntüyle izliyorum.

Misyonunu belirlemiş, vizyonu zengin, girişimci, ufku açık, yansız, önyargısız, hoşgörülü, iş disiplini olan, sayılan ve sevilen, adalet duygusu kişiliğiyle kaynaşmış, aile ortamı gibi huzur yaratan bir idareci ve onu örnek alan personel şüphesiz çalıştıkları kurumları birlikte gelişme bağlamında nerden nereye götürür.