Dünyada ülkelerin gelenek ve göreneklerine bağlı olarak kutlanan birçok özel gün vardır. Dini ve resmi günler, toplumların inançları ve tarihsel geçmişlerine bağlı olarak şekillenir. Ancak bazı günler vardır ki, bu günler birçok ülkede aynı günde kutlanır. Bu günlere örnek olarak işçi bayramı, anneler günü, babalar günü, sevgililer günü vb. verilebilir.

Kültür kavramı denildiğinde birçok farklı unsur akla gelmektedir. Gelenek ve göreneklerimiz, kültürümüzün birer parçasıdır. Aslında kültür, toplumsal birliktelikteki davranışların yansımadır diyebiliriz. Kendilerine ters gelse de farklı kültüre mensup insan ve toplulukların, karşısındakilerin kültürüne saygı göstermesi beklenir.

Bir an için konuşma yeteneğimizin olmadığını yani dilsiz olduğumuzu düşünelim. Dilsiz olduğumuzda meseleleri anlatmak  ve başkaları ile iletişim kurmak ne kadar zor olurdu değil mi? El kol hareketleri ile insanın bir derdini anlatmasının zorluğunu, ancak yaşayan bilir. Ama bir de dili olup da konuştukları ile beden dilinin uyuşmadığı kişiler yok mu? Bazen bir kişinin söylediği bir sözü ile o konuşmayı yaptığı sırada kendi beden dilinin birbiri ile çeliştiğini bariz şekilde fark etmeniz mümkündür.

Kamuoyunda Tam Gün Yasası ile bilinen ve Sağlık mensuplarını ilgilendiren Yasa Meclis’te geçti. Tam Gün Yasasına bir süreden beri direnen bazı sağlık dernekleri var. Ancak bu gösteriler cılız geçti. Zannettikleri gibi çok büyük bir katılım olmadı. Hatta Elazığ-Bingöl-Tunceli Tabipler Odası gibi bazı Tabip Odaları gibi bazı odalar geçen hafta içerisinde bir günlük iş bırakma eylemine katılmayacaklarını açıkca deklere ettiler.

Yakın geçmişte Batman ve Siirt, intihar edenlerin sayılarının çokluğu ile dikkatleri çeken illerimiz arasında yer almıştır. İntihar edenlerin büyük bir bölümünün, kendilerine uygulanan baskı veya şiddeti kaldıramadıkları için yaşamlarına son verebildikleri bilinmektedir. Bir kişinin intihar ederek yaşamına son vermeyi göze alabilmesi, belki de o kişinin ne denli şiddetli bir baskı altında olduğunun göstergesidir.