23 NİSAN
- Kategori : 2012,Gazete Yazılarım,Nisan
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :1.443 kez okundu
Cumhuriyet’in kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk tarafından Çocuklara hediye edilen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı yıllarca sadece ülkemizde kendi toplumumuzda kutlanmaktaydı. Son yıllarda her yıl 23 Nisan tarihinde tüm dünya çocukları ile Türkiye’de ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’inde kutlanmaktadır. Günümüzde bayrama birçok ülkeden çocuklar katılmakta ve çeşitli gösteriler ve etkinlikler düzenlenmektedir.
23 Nisan 1920 tarihinde TBMM’nin açılış günü ulusal bayram olarak Kabul edilmişti. Önce 23 Nisan Çocuk Bayramı adını alan bayram daha sonra Milli Hakimiyet Bayramı ismiyle birleşerek ismi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı adıyla anıldı.
Bayramın ilanından sonra çeşitli etkinliklerle kutlanan bayramda çerçeve aynıdır. Devlet erkanları başta Anıtkabir olmak üzere Atatürk anıtlarına çelenk bırakarak ve saygı duruşunda bulunarak bayram kutlamasını başlatırlar. Günlerce gösterilere hazırlanan ilköğretim öğrencileri stadyumlarda rengarenk çiçek bahçesi görüntüsü vererek heyecanla gösterilerini sergilerler. Tüm dünya çocuklarına hediye edilen bu bayramda her renk her ses bir arada olmanın mutluluğunu yaşarlar.
23 Nisan 1933 tarihinde Atatürk çocukları makamında kabul ederek onları kısa süre de olsa kendi makamına oturmalarını istemiş ve onlarla sohbet etmiştir. Halen aynı gelenek devam etmektedir. İl yöneticilerini makamlarında ziyaret eden minikler, bir kaç dakika da olsa Vali koltuğuna, Belediye Başkanı koltuğuna oturmaktadırlar. Küçük yaşta çocuklar için asla unutulmayacak anlardır.
Bayramların coşkuyla kutlandığı günleri gördükçe çocukluğumu hatırlıyorum. 23 Nisan tarihi yaklaştıkça okuldaki çalışmalar hızlandıkça heyecanlanırdım. Aylar öncesinden bayramda okumak istediğim şiiri seçer ve öğretmenime gösterirdim. Bayramda çeşitli kıyafetler olurdu ve onlar için seçilirdik. Giyindiğimiz kıyafetin adeta kimliğini taşıdığımı çok iyi hatırlıyorum. Örneğin izci olduğum zaman asker ve bulunduğum yeri korumak zorunda hissetmiştim kendimi. Modern bir kıyafet ile küçüktüm ama kendimi salon hanımı gibi görmüştüm. Gece elbisesi gibi tuvalet giyinip de prenses rolü verildiğinde kendimi prenses gibi hissetmiştim. Günün anlamını anlatan konuşmayı yapmak ve şiir okumak üzere Belediyenin hoparlöründen şehre nasıl seslendiğimi, babamın elinde fotoğraf makinasıyla beni görüntüleyebilmek için etrafımda gezindiğini… nasıl unutabilirim ki! Bu heyecanı kendim, öğretmenim ve ailem ile birlikte yaşardık. Gösteri yapılan statlar oldukça kalabalık olurdu. Çocuktuk mutlu olmak çok kolaydı. Ancak son yıllarda görüyorum ki çocuklardaki o heves de kayıp olmuş. Artık çocuklar pek rol almak istemiyorlar. Evde kalmayı tercih eder durumdalar.
Atatürk’ün düşüncesine göre çocuklar bir milletin geleceğidir. Onları Cumhuriyet’in geleceği ve bekçileri olarak görmüşlerdi. Onlara duyduğu güven ve sevginin ifadesi olarak bayramı armağan etmiştir. Çocuklarımızda bu heyecanın kül tutmasına izin vermemeliyiz. Heyecanı çocuğumuzla birlikte yaşayabilmenin tadına varmalıyız.
Ulu önder Atatürk’ün güzel bir kaç sözüyle bitirmek istiyorum. “ Özgürlüğün de, eşitliğin de, adaletin de dayanağı ulusal egemenliktir.”, “Ulusal Egemenlik ulusun namusudur, onurudur, şerefidir.”, “Ulusal Egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar yok olur.” Bu vesile ile çocuklarımızın ve okuyucularımın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlarım.
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.