ADLİ BİLİŞİM
- Kategori : Gazete Yazılarım,Kasım
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :1.777 kez okundu
Kısa süre içerisinde kendimizi dijital dünyanın içerisinde bulduk. Mutlaka sayılamayacak kadar fazla yararını görüyoruz. Anında iletişim kurulması, yerinizde otururken bankadaki paranızın yönlendirilmesi, çevrimiçi alış veriş yapılması, bilgilerin paylaşılması, sosyal ağlar üzerinden haberleşme ve benzeri bir çok kolaylık dijital imkânların sadece birkaçına örnektir. Bu ortamlar dikkatli kullanılmadığı zaman, yani bazen kullanıcının hatasından dolayı kendisine problem yaratabilmektedir. Siber ortamda işlenen suç türleri de son yıllarda oldukça yaygınlaşmış ve çeşitlenmiştir. Bu hızlı gelişme nedeniyle bu alanda teknik eleman ihtiyacı da son yıllarda artmıştır.
İlk bilişim suçları, kredi kartlarının kopyalanması ya da şifrelerini bir şekilde elde edilip alış veriş yapılması şeklinde ortaya çıkmıştır. Hesap sahibi kredi kartının başkaları tarafından kullanıldığını bazen ancak hesap özetleri geldiğinde fark edebilmiştir. Bu süreçte bankalar müşterilerini sahtekârlara karşı koruyabilmek amacıyla sürekli yazılımlarını güncellemelerine karşın bugün dahi farklı yöntemler kullanan dolandırıcılarla hala yeterince baş edildiği söylenemez.
Elektronik postalarımızın şifreleri dahi kötü niyetli kişiler tarafından çalınarak kişinin adına uygun olmayan yerlere tehlikeli sayılabilecek mailler gönderilebilmektedir. Kişisel ya da kurumsal bilgisayarlara izinsiz erişim ve bilgilerin çalınması, özellikle pornografik görüntülerin siber ortamlarda dolaşması gibi türlü suçlar yaygınlaşmaktadır.
İnternet’in yaygınlaşmasını müteakiben bu ortamlarda alevlenen ve sonrasında cinayetle sonuçlanan olayların şahidi olabiliyoruz. Öyle ki günümüzde internet ortamı artık sık işlenen suç ortamlarından biri haline maalesef gelebilmiştir.
Yıllar önce bilişim suçlarının teşkil ettiği davalarda mahkemeler de bilirkişiler genelde üniversitelerden temin edilmeye çalışılırdı. Bu konuda yetişmiş eleman çok azdı, olanlar da kendi kişisel gayretleriyle veya aldıkları kurslar ile sınırlı bir bilgi düzeyine gelebilmişlerdi.
İçişleri Bakanlığının 25.04.2007 tarihli onay ile “Bilişim Suçları ve Sistemleri Şube Müdürlüğünün kurulmasını öngörmüştü. 03.09.2007 tarihinde hizmete başlamıştı. Hâlihazırda TBMM Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonu sanal âlemde gerçekleşen suçlarla mücadele edebilmek için “ihtisas mahkemelerinin” kurulmalarını istemişlerdir. Adalet Bakanlığı yetkililerinin verdikleri bilgilere göre; Öncelikle üç büyük şehirde Ankara, İstanbul ve İzmir’de bazı siber suçlara bakan mahkemelerin kurulduğu ve bazı cumhuriyet savcılarının bilişim savcısı olarak görevlendirildiği açıklanmıştı.
Mahkemeye doğru bilgi verildikçe mahkeme de doğru ve çabuk karar verir. Personele sonradan aldırılacak kurslar ile tam bilgi sahibi olunabilir mi? Neden bu konunun eğitimini üniversite sıralarında almış uzman bulunmasın ki!
Bu konu ile ilgili çalışmaları Fırat Üniversitesinde Prof. Dr. Asaf Varol başlattı. Amerika’da Texas eyaletinde bulunan Sam Houston State Üniversitesi ile protokol hazırlayan Varol her iki üniversitenin rektörlerinin imza törenlerinin gerçekleşmesi zeminini hazırladı. Bu protokol sonrasında Fırat Üniversitesi Teknoloji Fakültesi bünyesinde Adli Bilişim Mühendisliği bölümünün açılması çalışmaları başlatıldı ve resmi olarak bu bölüm Fırat Üniversitesi Teknoloji Fakültesi bünyesinde kuruldu. Şimdi öğrenci alımı için zorunlu olan şartların sağlanması çalışmaları sürdürülüyor.
Bu çalışmanın temellerinin atılmasının 3 yıl önceye dayandığını biliyorum. Bu protokole göre Adli Bilişim Mühendisliğini tercih eden öğrenci ilk yıl Fırat Üniversitesinde İngilizce hazırlık dersi alacak. İki yıl aynı Üniversitede eğitim gördükten sonra, son iki yıl da Sam Houston State Üniversitesinde eğitim aldıktan sonra çift diplomaya sahip olacak. Öğrencinin alanında edindiği bilgi İngilizce ile birleşince mezun olduktan sonra özellikli aranılan eleman olacaktır. Çok ihtiyaç duyulan bu bölüm Türkiye’de ilk olacaktır.
Prof. Dr. Varol iki yıl önce Yazılım Mühendisliği bölümü için 2+2 projesini başlatmıştı. Yani öğrenci 2 yıl Fırat Üniversitesinde sonraki 2 yılı da Amerika Sam Houston State Üniversitesinde okuyarak çift diploma alabilecek. Nitekim kılavuzda verilen öğrenci kontenjanları ilk yılda doldu. Artık insanlar sadece meslek sahibi olmak için değil, özelliklerine özellik katmak için yarış içerisindeler.
Üniversitelerde istihdamı zor hatta nerdeyse mümkün olmayan alanlar açılacağına, Türkiye’nin ihtiyacı olan alanların açılması bu gelişimde dünyaya açılmanın gerekliliğine inanılması ile gerçekleşebilir.
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.