Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

AMERİKA’DAKİ TUHAFLIKLAR

13
Ocak
2009

Sevgili okurlarım, size tekrar ABD’den yazıyorum. Hatırlarsanız geçmişte de size ABD’deki  gözlemlerimi aktararak kültürler arasındaki farklılıkları ortaya koymaya çalışıyordum. Bu defa aktaracaklarım, tuhafıma giden bazı davranışlardır. İşte bazı örnekler:

Bill Clinton’un doğduğu kasaba olan Hot Springs’i dolaşıyoruz. Bu kasaba turistik bölge. Bir an bizdeki tatil beldelerine benzettim. Aileler hafta sonları bu kasabaya gelip dolaşırlar. Kaplıcaları ile meşhur olan bu kasabanın bir çok yerinde Clinton’u hatırlatan yazılar görürsünüz.  Kaplıcaları içerisinde Türk hamamına da rastladık. Ocak ayı hava güneşli ancak soğuk. Amerikalılar kış aylarında dahi bizim gibi çok kalın giyinmezler. Biz üzerimizde kabanlarımız ve ellerimizde eldivenlerimiz ile Hot Springs’de gezinirken, kaldırımda üzerinde sadece kısacık bir şort ve askılı bir bluzu olan bayanın çocuk arabasını koşarak sürdüğünü gördük. Merak ettik ve gözetledik. Kadın hem spor yapıyor, hem de muhtemelen 1-2 ay önce doğmuş çocuğunun temiz hava almasını sağlıyor. Bu arada kulaklığı da takmış. Müzik eşliğinde koşuşturan bir bayan  ve çocuk arabasında çığlık çığlığa ağlayan bir bebek.(!) Düşünün bu davranış Siirt ya da yine o bölgeler de bir yerde olsa, herhalde o bayan için hiç de aklı selim diye düşünülmez. Çevre tarafindan uyarılır. Zaten bizim çocuklar soğuktan üşürler düşüncesi ile soğuk havalarda dışarı gezmeye götürme riskini birçok  anne almak istemez!

Bir gün akşam saatleri ve karanlıkta alış verişten geliyoruz. Bir mahallede yollarda olağanüstü sayıda polisler gördük.  Yol güzergahları değiştirilerek akan trafiğe yol veriliyor. Yolda ilerlerken acaba ne oldu diye merak ettik. Baktık ki ileride bir kamyonet kaldırıma çıkmış. Ölü yaralı yok, çok basit bir kaza. Bu kadar basit bir kazada bile olağanüstü önlem almaları ve onlarca polisin seferber olmasının yani sıra, yine ne olur ne olmaz diye bekleyen itfaiyeyi tuhaf karşıladık.

ABD’de toplu alış veriş merkezleri (mall) çok yaygın. Hemen her ilde onlarca var. Alış verişe gidiyorsunuz. Aniden bir anons duyuyorsunuz. Filan mağazada 1 saatliğine yüzde yetmiş indirim var. O mağaza anında dolup taşıyor. Kasa önlerinde herkes sırasını bekliyor ve kuyruklar uzayıp gidiyor. Fakat itişip kalkışmak ve izdiham yok. Bizde  kuyrukda beklemeyi bilmeyen o kadar cok insan var ki… Ezilenler, kavga edenler ve bayılanlar varken, ABD’de çok kalabalık durumlarda bile bir düzen var, bu durum düzenli ve sabırlı olmalarının  bir gostergesidir diye düşünüyorum.  Bunun yanında da insanlar kasa önünde işlem yaparken o kadar yavaş hareket ederler ki barkod okuyucudan geçen malları izlerler,  yavaş yavaş çekleri çantalarından çıkarır ve hiç acele etmeden yazarlar. Sırayı bekleyenler de sinirlenmezler.

Kar yağmaya başlayınca, fırtına olunca yerel radyo ve televizyonlar anons üzerine anons yapıyorlar. Bu anonsları görünce telaşlandık. Koşup eve geldik. Bekliyoruz ki şimşekler çaksın, sular bodrumları bassın, sel caddeleri çaya dönüştürsün. Ama beklenen olmuyor. Bizim ülkemizde bunlar için anons filan yapılmaz. Kar yağar, seller akar, yollar kapanır ama ABD’liler gibi ne telaşlanırız ne de korkarız.

Mağazaları gezerken reyonlardan koridora geçişte birisi ile yakın mesafede bulununca özür dilerler, bir rafa bakıldığında asla bir başkası o rafa bakmaz ve önünüzden geçmez. Onünüzden geçmesi gerekiyorsa mutlaka özür dilerler. Ya da kaza ile az bir temas olsa ve sizin dikkatsizliğinizden dahi olsa, ilk özür dileyen yine yabancılardır. Tuhafıma gidiyor sen karşındakine çarp, ama özrü karşıdaki söylesin (!).

Yolda yürürken bir trafik polisi alkollü bir Amerikalı sürücüden alfabedeki harfleri saymasını istediğine kulak misafiri oldum. Ne tuhaf bir soru, hele bu soruyu ayık bir Amerikalıya sorsunlar, acaba kaçı alfabeyi doğru sayabilecek? Sahi bizde alfabeyi sırasıyla söyle diye polis sorarsa, acaba bizimle dalga mı geçiyor diye düşünmeyecek miyiz?

Amerikalılar yalanı çok ayıplarlar ve yalan söyleyenleri sevmezler. Aleyhlerinde olsa dahi yalan söylemeyi beceremezler. Bu yüzden de alış verişlerde de safca davranırlar ve her söylenene inanır, güvenirler.  Amerika’da yaşayan ancak kökeni diğer ülkelere ait vatandaşlar (İtalyan, ortadoğu ülkeleri vb) esnaf  ise, alış veriş yaparken mutlaka pazarlık payını unutmamalısınız.

Valhasıl Amerika tuhaflıklar ülkesi desek yalan olmaz. Kültürlerimiz arasında o kadar farklılıklar mevcut ki, onlara çok doğal gelen bir davranış bizler tarafından yadırganıyor. Eminim ki aynı biçimde bizim yaptıklarımız da onlara tuhaf geliyor. Dünya küreselleştikçe, kültürler birbirinden etkilenecek ve tuhaflıklar azalacak, o zaman da bizler artık yazacak konu bulamayacağız.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.