ARA TATİL
- Kategori : 2013,Gazete Yazılarım,Ocak
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :1.614 kez okundu
Karnelerin verilmesiyle başlayan Şubat yarıyıl tatili başladı. Bazen bayram tatilleri 10 gün kadar uzun olduğu halde çocuklar ve veliler yarıyıl tatilinde duydukları heyecanı duymazlar. Hiç bitmeyecekmiş gibi düşünülen tatil için aileler ve çocuklar koskoca 3 aylık yaz tatilinde yapmadıkları programları yaparlar. Adı üzerinde dinlenecekler ya! Sinemaya gitmek isteyenler, arkadaşlarıyla baş başa vakit geçirmek isteyenler, kayak yapma heyacanı yaşayanlar, öğretim dönemi rahatlıkla oynayamadıkları ya da ailelerinden gizli oynadıkları play station ile daha çok vakit geçirmek isteyenler, bilgisayar başında daha fazla vakit geçirmek isteyenler… Benzeri etkinlikleri palanlayanların sayıları çoktur.
Elbette yaklaşık 4 ay süren eğitim maratonundan sonra hak etmişlerdir. Çocukların bir çoğunun programı, eğlence daha doğrusu oyun üzerinedir. Çünkü çocukları cezbeden o kadar çok oyunlar, ortamlar, materyaller var ki. Çevreye bakıldığında çocuklardan çok azı müze ya da tarihi yer gezmeyi plana alırlar. Yine kitap okumayı programa alan çocukların sayıları azdır. Ancak ebeveynin yönlendirmesi ile yapmaktalar. Tabii ki bunların içerisinde kendi sorumluluğunu taşıyan çocuklar da yok değildir. Dershaneye giden çocukların maratonları devam etmektedir. Özellikle kız çocuklarının anneleri ile paylaştıkları sürenin artması onları daha mutlu edebilmektedir.
Başarılı öğrenciler karnelerindeki notlarına göre ödül alma beklentisi içerisine girerler. Bu beklenti hediye anlamında olabilir ya da kendi isteğini yerine getirme özgürlüğü olabilir. Onlar artık mükafatı hak etmişlerdir. Karnesinde zayıf olan öğrencilerin kendilerini baskı altında hissetmeleri beklenen bir durumdur. Ailesinin göstereceği tepkileri merak eder. İlk karşılaşma onlar için çok önemlidir. Suçluluk psikolojisiyle onları ölçerler. İlk birkaç gün baskıyı üzerlerinde hissederler. Hemen çalışma programı yaparlar ve çalışmaya başlarlar. Ortam yumuşayınca tekrar rutin yaşantıya dönebilirler.
Başarılı çocuğu taşımak elbette kolay. Takdir duygularını yaşayan çocuk bir sonraki eğitim dönemine daha hevesli başlayabilir. Çünkü çalışmış ve karşılığını almıştır. Asıl sorun başarısız çocuktur. Ebeveyn çocuğunu kayıp etmeme adına ve yine onu motive ederek uyarma adına ne yapmalıdır? Uzmanlara göre karne ne olursa olsun, tatilde çocuğun dinlenmesine izin verilmelidir. Madem anne babaların tek amacı ve sorumluluğu sağlıklı, düşünen, sorgulayan, sorumluluk duyan bireyler yetiştirmek, o halde çocukların başarısızlığı karşısında öncelikle ebevynler kendilerini sorgulamalıdır. Bu sorular ne olabilir? Öncelikle evde huzurlu bir ortam var mı? Dikkat ile ilgili sorun yaşıyor mu? Evde konulan kurallar ne kadar mantikli ve ne kadar uygulanabiliyor? Biz ne kadar ilgiliyiz? Buluğ çağına gelmiş çocuğun psikolojik durumu evde ve okulda ne kadar göz önüne alınabiliyor? Okulda arkadaşları arasındaki konumu ne? Belki yaş gereği, belki karakter olarak arkadaşları arasında eziliyor mu? Çocuğun kendisine özgüveni ne kadar var? Okulunu ne kadar benimseyebilmiş? O kadar çok sorulacak ve sorgulanacak soru ve sorun var ki!
Çocukların karnelerindeki notları gösteren rakamların her zaman birebir başarıyı göstermediğine tanık olmak mümkün. Karnedeki notlarla birlikte ebeveynin çocuğunu değerlenedirebilmesi en uygun olandır. Başarısızlık karşısında çocuğu iyiden iyiye kayıp ettirecek bazı sözcükler var ki “geri zekalı, aptal, tembel, akılsız, sorumsuz “ gibi sözcüklerdir. Ağız alışkanlığı olan veya sıradan olan bu sözcükler çocuklarda ileriki yaşlarda dahi etkisini göstermekte ve faturasını ödetmektedir. Ebeveynlerin geri bildirimlerinin olumsuz olması durumunda çocuğun zekasına değil, çalışma planına yönelik olması doğru olandır.
Ceza adı altında kurallar yenilenmemelidir. Daha faydalı olabileceği ve yöntem değişikliği olarak yeni kurallar konulabilir. Çocukla zararın neresinden dönülürse kar olabileceği, ara karnenin bir uyarı olduğu, istenirse her şeyin düzelebileceği, kendilerine özellikle güvenildiğini, sonraki dönemin istenirse yeni bir başlangıç olabileceği anlatılmalı. Ara tatilde programlı ders çalışması sağlanarak yapmak istediklerine kısmen yer verilmelidir. Anne baba çocuğuyla güler, çocuğuyla ağlar gerçeği kaçınılmazdır. Anne baba kızsa da, söylense de, cezalandırsa da onlar candan bir parçadırlar. Çocukların sağlıklarının karnelerindeki kötü notlardan daha önemli olduğu unutulmamalıdır.
Çocuklara iyi tatiller ve bahar dönemi için başarılı bir yarıyıl diliyorum.
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.