BANKACILIK

Bankalar, para trafiğinin aktığı ortam ya da kavşaklardır. Özellikle internet bankacılığın hayatımıza girmesinden sonra kredi kartlar borç ödemeleri, döviz alım ve satımları, bir başka kişi ya da kuruma para havale etme, elektrik, su, kira, telefon, taksit vb ödemeleri için bankalara uğramaz olduk. Banka hizmetlerinin çeşitliği çok arttı, internet bankacılık hizmetleri ile yaptıkları hizmetleri yaygınlaştırarak müşterilerine hizmeti evlere taşıdı. Hizmetler hızlandı, bankalarda kalabalıklar azaldı. Bilgisayarlı sisteme geçildikten sonra zaten kırtasiye kirliliği azaldı ve yapılan işlemler daha da hızlandı.

Amerika ya da İngiltere’de bir bankada hesap açmak kolay olmuyor. Paranızla rezil olmak neymiş? çok iyi anlıyorsunuz. Amerika’daki bankalarda gişe işlemleri için sıra alıyorsunuz ve numaratörden aldığınız sıranın size gelmesi için bekleme salonunda oturuyorsunuz.  İşi biten banka görevlisi bekleme salonuna gelerek sırası gelen müşteriyi kendi odasına alır. Bir yabancı olarak 10 yıl geçerli olan turist vizesine sahip iken hesap açmak istediğinizi söylediğinizde, görevlinin mutluluğu yüzünden okunur. Belgeler istenir. Pasaport, SSN (Social Security Number) yani Sosyal Güvenlik Numarası, adres bilgileri, müşteri adına düzenlenmiş bir fatura ya da kira kontratı gibi. Elde edilmesi zor olan Sosyal Güvenlik Numarası olduğu halde fatura bilgisi ibraz edilemeyince yine hesap açılmayabiliyor ve paranızı yanınızda gezdirmek zorunda kalabiliyorsunuz.

Ülkemizde farklı bankaların aynı işlemleri yapmaları farklılık gösterebilmektedir. Bu işin bir standardı yok mu? Bir kuruma vermek üzere bankada bulunan paranızın meblağını gösterir belge istediğinizde, yıllardır işlettikleri para için müşterisine para tutarını yazdığı yazı sadece 5 satırdan oluşan formun doldurulması için müşterinin bankada bekletilme süresi 1.5 saati bulabiliyor. Üstelik müşteriyi adeta cezalandırmak adına ayrıca verdiği belge için de 50 TL para istenmesi, kabul edilebilir cinsten bir davranış değil! Tabii sinirlenmemek elde değil. Yıllarca paranı işletsinler, meblağı yazan 5 satırlık yazı için değerli vaktinizi harcayın ve üstelik üzerine para verin! İngilizce hazırlanan yazının İngilizcesi de üstelik yanlışlıklarla dolu. O mektubu düzeltme işini siz yapıyorsunuz. Ama ellerindeki şablon yanlış olmasına karşın bir yanlış kelimeyi düzeltmek dahi mümkün olmuyor. Çünkü İngilizce bilen memur bulunmuyor. Ancak bir başka bankaya gidiyorsunuz aynı işlem daha hızlı ve daha anlaşılır bir formda hazırlanabiliyor. Üstelik belge için ücret de alınmıyor. Bu farklı tasarruf karşısında kızıp bankadan paranızı çekmek istediğinizde de mani olmak için ısrarcı olabiliyorlar.

Bankacılık çok gelişmesine karşın maalesef halen gelişmelere ayak uyduramayan bankalar mevcut. Ama bazen zorunlu olarak hantal bankalarla çalışmak zorunda da kalabiliyorsunuz. Uzayan işlemler karşısında çıldırıyorsunuz ama yapacak bir şey yok. El mahkumu kaderinize razı olmak zorunda kalabiliyorsunuz.