Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

BİR SABAH ANSIZIN…….

  • Kategori : Genel
  • Yorum Yok

  • Ekleyen : Nurhayat VAROL
  • Okunma :12 kez okundu
27
Kasım
2024

Bu yazı Gün Işığı Gazetesinde 10.02.2022 Tarihinde Yayınlanmıştır. Gazete yazısına ulaşmak için BURAYI tıklayınız

Bulutlu havanın hakim olduğu, bir sabah üzeri kapınızın zili çalar, hemen ardından kapıya tık tık vurulur. Güvenlik görevlisi olan bir sitede yaşamanın gönül rahatlığıyla, hatta belki komşudur diye içeriden kapı açılır. Loş koridorda kapının önünde iki bey vardır. Elindeki kimliği ev sahibine doğru uzatarak “Ablacım biz sivil polisiz. Bu evde kimler yaşıyor?” Der. Kapıyı açan ve evde yalnız olan bayan verilen bilgiye doğal olarak tam güvenmediği için cevap vermeden kapıyı kapatır ve kilitler. Kapının zili çalmaya devam etse de kapı açılmaz.

Gelen emniyet görevlileri kapıyı ansızın kapatan hanımın davranışından doğal olarak şüphe eder, evin hanımı da gelenlerin kimlik bilgisinden şüphe eder.

Bu arada karşı komşunun kapı zilini çalarlar. Gelen görevliler o kapıyı açan evin hanımından asıl geldikleri evde yaşayanlar hakkında bilgi alırlar.

Asıl geldikleri evin hanımı gelen memurların beyanlarına şüpheli baktığı için evin içerisinden site güvenlik görevlisini ve apartman görevlisini haberdar eder ve çağırır. Ancak onlar geldikten sonra kapıyı açan evin hanımı halen koridorda bulunan görevlilere “basından bazı olaylar işitiyoruz ki her polis kimliği gösterene ne yazık ki inanılmıyor. Kimliği şöyle bir uzatıp göstermekle anlamak da mümkün değil. Şimdi buyrun sorun” der.

Evde kimin yaşadığı yine sorulur. Evin hanımı siz bu adrese geldiğinize göre biliyorsunuz der. Memurlar bir isim vererek o kişiyi tanıyıp tanımadığını sorarlar. Kendisi veya eşinin böyle bir kişiyle bağlantısının olup olmadığını sorarlar. Ev sahibinin kızlık soy ismini sorarlar. Sorunun ne olduğunu soran ev sahibine bir ihbar olduğunu, ihbarda aranılan bu kişinin verilen adresteki yakını tarafından saklandığını ve tutuklanacağını ifade ederler. Ev sahibi verilen isimle alakalarının olmadığını söyler, madem ihbar edilen bu ev ise kim ihbar etti diye sorar. Doğal olarak bilgiyi veremeyeceklerini söylerler ve site görevlileri ile birlikte koridordan ayrılır giderler.

Sonra apartman görevlilerine “siz neden birlikte gelmediniz?” diye sitem eden site sakini hanıma site güvenlik görevlisi, gelen kolluk kuvvetlerine sordukları sorularda blok, kat daire bilgisini güvenlik nedeniyle veremeyeceklerini belirterek geçtiklerini, plakalarını aldığını ifade eder.

Site güvenlik görevlilerine belki aradıkları kişiyi kıskıvrak yakalayacaklarını düşündükleri için bilgi vermemiş olabilirler. Ancak dışarıya çıktıklarında site güvenlik görevlileri ile konuştuklarında anlarlar ki yanlış adrese gelmişler. İki kelimelik sitenin ilk kelimesi aynı olmak üzere 5 ayrı sitenin olduğunu ve o ihbar edilen evin bulunduğu sitenin de farklı bölgede olduğunu öğrenirler.

Buraya kadar anlatılanlar emniyet görevlilerinin görevlerini yapmak istemeleri, ev sahibinin de güvensizlik nedeniyle sergilediği tavır tablosu.

Her iki taraf kendi pencerelerinden bakıldığında haklılar. Memurlar yapılan ihbarı değerlendirmek zorundadır, vatandaşın huzuru için görevdedir. Ancak ansızın kapısı çalınan hayatında trafik kontrolü dışında güvenlik görevlileri ile bu anlamda hiç muhatap olmayan yalnız bir bayanın gösterilen kimlik tedirginliğinden oluşan korkusu hiç de göz ardı edilemez.

Neden mi; Kötü niyetli insanların sahte kimlikler ve yasa dışı yollar ile neler yaptıklarını okuyoruz, işitiyoruz. Artık her evrakın sahtesi kolaylıkla yapılabiliyor. Dışarıdan bir göz başka kuruma ait kimliğin detayını göremeyebilir. Böyle yasa dışı gerçekleşen olayları duyan vatandaşlarda güvensizlik hasıl olunca bu düşünce vatandaşın memurlara yardımcı olmalarını, güvenmelerini de gölgeleyebiliyor. Oysa böyle güvensizlik olmasa, doğruluğuna inanılsa elbette güvenlik güçlerine yardım etmek insanlık görevidir.

Örneğin; bu tabloyu, bu anı yaşayan, yalnız olan site sakini bayan karşısında güvenlik güçlerini gördüğünde ilk aklına gelen yasa dışı işi olmadığı için sahte kimlikli insanların gelmiş olabilmeleri ihtimalidir. Şok gibi olan o anın korkusunu ancak komşularının desteğiyle gün boyu üzerinden atmaya çalışır, hanım da haklıdır. Zaten kimliğin doğruluğuna inansa panikleyecek durum yok. Aksine memurlara yardımcı olmaya çalışır.

Ne günleri yaşar olduk. Halkın refahı için çalışan güvenlik güçlerine dahi yasadışı davranış sergileyenler yüzünden ne yazık ki şüpheli bakar duruma düştük.

Biz de haklıyız, görev başında olan güvenliği sağlayan memurlarımız da haklı. Onların özellikle evlere gittiklerinde ev sahiplerinde inandırıcı kanaat uyandırmaları için kapıyı israr ile çalmak yerine öncelikle gidilen adresin doğruluğundan emin olmaları ve kendilerine inandırılmalarını sağlamalılar diye düşünüyorum.

Halen olayın şokunu yaşayan ve kafasında kimliklerin gerçek olup olmadığı sorularına cevap veremeyen hanım olayı teyit etmek üzere yani gelenlerin resmi memur olduklarına inanabilmesi için emniyet yetkililerine ulaşmak ister. Emniyet yetkililerine ulaşıldığında en üst seviyede konuyla ilgilenilir ve doğruluğu hakkında bilgi verilir.

İşte bu duyarlılıktan dolayı başta Sayın Emniyet Müdürümüz olmak üzere, Sayın Asayiş Müdürümüz’e kendi adıma ve işlenilen konuda yer alan bireyler adına teşekkür ederiz.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.