Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

BİR SEMPOZYUMUN ARDINDAN

23
Mayıs
2013

Bir bilimsel etkinliğin sonuna geldik. 20-21Mayıs 2013 tarihleri arasında Fırat Üniversitesi’nde 1. Uluslarası Adli Bilişim ve Güvenlik Sempozyumu gerçekleştirildi. Bu sempozyum Fırat Üniversitesi, Amerika Birleşik Devletleri Sam Houston State Üniversitesi, Gazi Üniversitesi ve Polis Akademisinin aralarında oluşturdukları  Konsorsiyum aracılığı ile düzenlendi. Sempozyumun ilkine Fırat Üniversitesi ev sahipliği yaptı. Konsorsiyum Dönem Başkanlığı görevini yürüten Prof. Dr. Asaf Varol bir yılı aşkın süredir ekibiyle birlikte yoğun çalışmalar içerisindeydi. Sempozyumda 87 akademik bildiri sunuldu. Çok değerli bilim adamları çalışmalarını katılımcılar ile paylaştılar. Amerika, Fransa, Hollanda, Çin ve ülkemizin her bölgesinden gelen akademisyenler bildirilerini sundular. Fırat Üniversitesi Kongre Merkezinde 5 ayrı salonda yapılan sunumlar ilgi topladı. Dinleyiciler salon salon gezdiler.  

Yıllardır dünyanın bir çok yerinde sempozyum ve konferanslara katılıyorum. Bu sempozyumu diğer akademik sempozyumlardan ayırd eden en güzel özelliği, sadece akademisyenler değil Yargıtay Savcıları, Savcılar, Cumhuriyet Başsavcısının, emniyet mensuplarının, bilişim alanında bilirkişi olarak çalışan uzmanların bulunmasıydıkatılmalarıydı. Bazı bildiriler zaten olay yeri olgusu olarak anlatılarak çözümleri verildi. Yani bilişim suçunu kapsayan kanun ve hükümleri, yaptırımları kanun adamları ile akademisyenlerin birlikte işlemeleri ayrı bir güzellik ve verimlilikti. Sunumların sonunda bilişim ve bilişim suçları hakkında bazı soru işaretleri yok olurken bazı belirsizlik ya da açıklar düşündürücü oldu.

Bir kaç defa bu tarz etkinlik düzenlediğimiz için bir sempzoyum hazırlığının oldukça detaylı, zor, herşeyin çok ayrıntılı düşünülmesi gerektiğini biliyoruz.  Tam anlamıyla iyi bir organize ve ekip çalışması ruhu ile çalışılmalı. Bilim Kurulu ve Düzenleme Kurulu listesinde bir çok akademisyen isimlerinin yer almasını isterler hatta yer almamış ise gönül koyarlar ya da sitemlerini belirtirler. Yine aynı durumlar yaşandı. Listede isim çok ancak, işin mutfağında çalışanların sayısı bir elin parmak sayısını geçmeyecek sayıda. Bana kalırsa ismimin olduğu yerde katkım yoksa listede ismimin kalması beni rahatsız eder. O duygu kişiye göre değişebilir. Bir de çalışır görünüp vitrinde olanlar var. Sadece ileriki akademik ilerlemelerinde işine yarayacak hocaların etrafında pervane olanlar var,  masaya bırakılacak konuşmacı  isimliklerinde yazının okunması değil, adeta okunmaması için çaba gösteren yani işini savsaklayan düzenleme kurulundaki bilgisayarcı hocamız font seçemiyor mu acaba! diye düşünmemek mümkün değil. Bunun yanında günlerdir ev yaşamını kenara bırakıp tamamen sempozyuma odaklanan hocalarımız var, işin mutfağında çalışan isimsiz çok değerli hocalarımız var, akademik ünvanına bakmadan çay servisi yapan, çöpleri toplayan, misafirlere yemek servisini yapan, bir göz temasıyla iş var mı diye koşturan değerli hocalarımız da var. Bayan olmanın orada avantajını kullanmak istemeyen her işe koşturan hocalarımız var.  Bu etkinliklerde insanların fikir, niyet ve amaçlarının ne olduğu anlaşılıyor. Elemanlar arasında pozitif ayrımcılık ister istemez hafızalara kazılıyor.

Etkinlik içerisinde bilimsel çalışmalara ek olarak akşamları kendi müzik ve yemek kültürümüzün anlatılacağı ortamları seçmemiz, sempzoyomun sonraki günü de çevredeki tarihi ve turistik yerleri gezmeleri katılımcıları çok mutlu etti. Kendi içimizde gördüğümüz eksiklikleri misafirlerimizin görmemesi, güzel olandı. Geri bildirimlerin çok olumlu gelmesi, gerek bilimsel anlamda, gerek sosyal etkinlikler anlamında bulduklarının beklentilerinin çok üzerinde olduklarını ifade etmeleri yorgunluğumuzu bir anda aldı. En güzeli de “Ankara’nın doğusunu görmemiştim ama hata yapmışım, yanılmışım, hem şehir güzel hem de insanların sıcaklıkları, ilgili oluşları, bizi sanki yıllardır tanıyor gibi davranmaları benim doğu imajımı yıktı” gibi söylemleriydi. İşte bir taşla bir kaç kuş misali. Amaç sadece akademik çalışma değil bölgeler hakkındaki ön yargıyı da kaldırmak.

Eşsiz Hazar Gölü manzarasında akşam yemeği yiyen bir grup misafirin sabah kahvaltı için tekrar oraya gitmeleri Hazar’ımızı onların gözüyle anlatmaya değer.

Kurumların bu ve benzeri etkinlikler ile kapılarını gelenlere, pencerelerini de yeniliklere açması dileğiyle.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.