Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

ÇOCUKLAR VE BEKLEYEN TEHLİKELER

17
Eylül
2014

Gün geçmiyor ki çocuklar ile ilgili can yakan haberler çıkmasın. Bazen yaşam koşulları, bazen arkadaş baskısı ya da özenti,  ailevi sorunlar, taklit, çevre baskısı gibi unsurlar çocukları suça teşvik etmektedir.  Bazen kendi hayatları pahasına davranırlar, bazen muhatap oldukları insanın hayatı pahasına davranışlar içerisine girerler.

Son aylarda çok düğünlerin yapıldığını görüyor ve işitiyoruz. Düğün konvoyları beni hep korkutmuştur. Bazen tesadüfen aynı güzergâhta olsam dahi mutlaka yolumu değiştiririm. Konvoydaki çoğu sürücü mutlaka mutluluktan ya kornadan elini kaldırmaz ya da yakın takipte olduğu halde bir önceki aracın önüne geçebilmek için uğraşır. Gecenin sessizliğini bozan korna sesleri bazıları için haklı olarak sinir bozmaktadır. Ya evde küçük çocuk vardır zor uyumuştur, korna sesiyle uyanır ve bütün gece huysuzlanarak geceyi ailesine ve kendisine zehir eder. Yine hastalar vardır. Can ağrısıyla zor uykuya dalar, bitmek bilmeyen korna sesiyle uyanır. Ne olursa olsun insanların rahatsız edildiği neden düşünülmez anlamıyorum!

Ya gelin arabasının önünü keserek bahşiş almak isteyen çocuklar? Çocukluğumdan beri bu manzara birçok yerde görülmektedir. Yıllar önce dikenli tel ile çocuklar yol keserdi, biraz da sanki adet olduğu içindi. Verilen bozuk paraya dahi tamahkârlardı. Yıllar geçti çocukça yapılan gelin arabasının önünü kesmek de çirkinleşti. Öyle ki ölümle sonuçlanmaya başladı. Geçen günlerde İstanbul Bahçelievler’de gelin arabasının önünü kesip verilen bahşişi az bulan çocuklar damadın ölümüne neden oldular. Yine İstanbul Şişli Taşkışla Caddesinde damadın kırmızı ışıkta aracı durması üzerine etrafını çocuklar sarmış. Verilen bahşişi yine az bulan çocuklar daha fazla para isteyince damat hızla gaza basıyor arkadan taşlama yapılınca gelin arabasının direksiyon hâkimiyetini kayıp eden damat önce bir reklam panosuna çarparak yan yatıyor.  Bu tarz olaylarda sadece damat ya da gelin zarar görmüyor, bazen olayın kahramanı çocuklar da zarar görüyorlar.

Mersin’de düğün çıkışı bahşiş isteyen bir grup genç damat ve beş kişiyi yaralamışlardı. Bu örnekler basına kısmen yansıyan örnekler. Çoğu da büyük şehirlerde korkusuzca olmaktaydı. Örnekleri artırmak mümkündür. İnsanların en güzel günlerine böyle gölge düşürmeye kimsenin hakkı yok. Bu olaylarda sadece tek taraf mağdur olmuyor. İki tarafta zarar görüyor.

Yıllar önce sadece büyük şehirlerde hatta şehirlerarası yollarda gördüğümüz trafik lambalarında duran araçların camlarını silen çocukları, yine oralarda mendil, çiçek satan her yaştan insan görmek mümkün. Genelde bu işler çocuklara ve genç bayanlara yaptırılıyor belki de duygu sömürüsü ön planda.  Her türlü tehlike ve istismara açık bu tarz eylemleri Emniyet Genel Müdürlüğü bir genelge yayınlayarak yasaklamıştı. İstanbul Bahçelievler’de bahşiş için damadın öldürülmesinden sonra tekrar harekete geçti.

Emniyet Genel Müdürlüğünün hazırladığı genelgeye göre bahşiş almak amacıyla düğün konvoylarının önlerini kesen, trafik ışıklarında mendil, çiçek, hediyelik eşya satanlar, trafik ışığında duran araçların camlarını silerek para toplamaya çalışanlar ile dilenenlere izin verilmeyecek ve ailelerine para cezası verilecek. Genelgeye göre asıl amaç; suça sürüklenen çocukları ve risk altındaki çocuk ile yetişkinleri koruma altına almaktır. Özellikle bu anlamda çalıştırılan çocuklar ya kimsesiz, ya üvey ya da artık çocuk kendisi için anlam ifade etmeyen ailelere mensuplar.  Bazı çocuklar doğuştan şanssızlardır.  Ne yazık ki kimse anne ve babasını seçmek şansına sahip değildir. İşte o zaman bir merciinin sahip çıkması gerekiyor. Toplumsal yaşamda birey ya da kurum olarak üzerimize düşeni yaparsak, sorumluluk alırsak çocuklarımız en az hasar ile belki kritik yaş dönemlerini geçireceklerdir.

Ruh sağlığı, beden sağlığı olan nesiller bizim eserimiz olsun.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.