CUMHURİYET KADINI

Cumhuriyet ve demokrasi kavramlarını birbirinin bütünleyicisi olarak yorumlamak her ülkede mümkün müdür? Diğer bir deyimle adı içinde Cumhuriyet kelimesi bulunan her ülke, gerçekten de bu kavramın karşılığını verebiliyor mu? Ya da İngiltere Krallığı denildiğinde, krallık kelimesi demokrasinin ve cumhuriyetçiliğin önünde engel teşkil ediyor mu? türü soruların cevabı, ülkeler bazında verildiğinde çok farklı yorumlanabilir.

İngiltere krallığı isminin sembolik anlam taşıdığı ve bu ülkede demokrasinin mükemmel sayılabilecek düzeyde olduğu bilinmektedir. İngiltere’de 1992 yılında 9 ay süre ile akademik çalışmalar yapmıştım. Yabancı olmama karşın, resmi makamlarca hiçbir zaman yabancı muamelesi görmedim. İngiliz denildiğinde soğuk davranışlar sergileyen insanlar akla gelir. Kişiler arası ilişkileri zayıftır ancak, İngilizlerin iç dünyasına girdiğinizde ve dostluklar kurduğunuzda, çok soğuk gibi görünen bu insanlarla da güzel dostlukların kurulabildiğini görebilirsiniz.

Cumhuriyet öncesi Türk kadınının haklarını tarihsel gelişimi içerisinde incelediğimizde, önderimiz Atatürk’ün değerini çok daha iyi anlıyoruz. Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda dünya ülkelerine bakıldığında, acaba kaçında kadına seçme ve seçilme hakkı verilmişti! İşte İranlı kadınlar! Erkek arkadaşı ile bir arada olması dahi, ahlâk zabıtalarınca uyarılmalarına neden olabiliyor, ya da Suudi Arabistan’a bakalım. Suudi bayanların daha yeni yeni ehliyet alması ve araba kullanmasına müsaade edildi.

Kadın açısından Türkiye çelişkiler yumağıdır. İnsanca yaşayabilen kadın profili ile söz hakkı olmayan ve adeta esir gibi muamele gören kadınları aynı bölge ve yörede görmek maalesef mümkün olabilmektedir. 2007-2008 yıllarında minibüsle Siirt’e her gelişimde, ağır hamile olmasına karşın tarlalarda çalışan, Siirt’in ilçelerinde, köylerinde sefalet içinde yaşayan kadınları gördüğümde, kendimi çok şanlı hissediyordum. Çünkü o kadınların konumunda benim olmam da söz konusu olabilirdi. Bizi birbirimizden ayıran aile yapısı faktörü ve eğitimdir.

Atatürk’ün 86 yıl önce kurduğu Türkiye Cumhuriyeti sayesinde, kadınlarımızın büyük bir bölümü hürriyetlerine kavuştular. İnsanca yaşama hakkı elde ettiler. Kadınlarımız artık erkeklerin egemen olduğu birçok meslek alanında görev alabiliyor ve mesleklerini başarıyla sürdürebiliyor. Dünya parlamentoları ile kıyaslandığında, kadın milletvekili sayılarımız çok yetersiz olsa da birçok ülkenin daha ilerisinde olduğumuz bir gerçektir.

Cumhuriyet ve demokrasinin kıymetini, ancak bu olguların bulunmadığı ülkelerde yaşarsanız fark edebilirsiniz.  Bugün mutluyuz çünkü Cumhuriyete geçişimizin bayramını kutluyoruz. Özellikle Cumhuriyet kadınları olarak çok daha büyük sevinç yaşamalıyız. Türk ve farklı etnik kökenli olup Türk Cumhuriyeti vatandaşlığını benimseyen tüm toplulukların Cumhuriyet Bayramını kutlar, Cumhuriyeti kuran başta ulu önder Atatürk olmak üzere  Cumhuriyetin kurulmasına katkısı olan tüm büyüklerimizi rahmetle anıyor ve okuyucularımın bayramını içtenlikle kutluyorum.