DEVEYE SORMUŞLAR, “NEREN EĞRİ, O DA NEREM DOĞRU Kİ!” DEMİŞ…

Elazığ halkı yıllarca hava alanı bekledi. Eski pist kısa idi. Önceki hava alanında gece uçuşları gerçekleşemiyordu. Oldukça fazla olan yolcu potansiyeline cevap veremiyordu. O yıllarda Elazığ Havalimanını Bingöl, Muş, Tunceli yolcuları da kullanmak zorundaydılar. Zamanı geldi rüya gerçekleşti. Diyarbakır yolu üzerindeki yeni havalimanı pisti ve terminal binası yapıldı.

Terminal binası daha büyük oldu. Pist daha geniş ve uzun oldu, Gece uçuşları artık gerçekleşebiliyor. Uçak sefer sayıları artırıldı. Yurtdışı uçuşlar gerçekleştirebilmekte. Özel havayolları seferler düzenleyebilmekte. Nihayetinde havaalanı konusundaki Elazığlıların rüyaları gerçekleşmişti.

Birkaç günün açılmışı idi ki bir yolculuğum vardı. İlk terminale girdiğimde tabii eskiyle kıyaslanmayacak kadar bana modern geldi. Yolcu alımı başlamıştı ki tekerlekli sandalyede olan yolcu yine eski yöntemle çıkarıldı. Yeni ve bölgeye hitap eden hava alanı kimliğini almış, ama kolay geçişi sağlayan körüklü sistem neden yapılmamış diye yadırgamıştım.

Önceleri büyük sandığım terminal binasının aslında küçük olduğu, birkaç uçuşun yakın olduğu saatlerde oradaki izdihamdan açıkça görülüyordu. Tuvalet ve lavaboların ne kadar kirli ve bakımsız olduğunu görmemek mümkün değil. Kabul ediyorum vatandaşın o alanları kullanmadaki hataları fazladır. Ama periyodik temizlik yapma sıkıntısının olduğu aşikâr. Tuvaletler çok kirli. Özellikle yolcuların yoğun oldukları saatlerde temizlik görevlileri daha sık kontrol edebilirler.  Sensörler çalışmıyor hatta yerinden çıkmış. Bakımının yapılması o kadar zor mu?

Gelelim havaalanı terminal binasının dışına. Yolcu gönderirken yolun o kadar bölünmesi güvenlik nedeniyle midir? Yolcu bavulunu alıp araçtan inerken arkada kuyruklar oluşuyor. Hele bir de rahat ötesi sorumsuz bir sürücüyse polis memuru da orada yoksa aracını bırakır yolcu geliş kapısına gider, yolcusunu alır aheste aheste sohbet ederek aracına gelir. Aracının arkasında oluşan kuyruk, uyarı anlamında basılan korna sesleri hiç rahatsız etmez. Toplumumuzun duyarlılığından endişe ettiğimiz yerde, bu yol düzenlemesi sinir harbinden başka bir şey değil.

Terminal binası önündeki trafiği yoğunlaştıran en önemli hatalardan biri nedir biliyor musunuz? Otopark yerinden çıkışın ters yönde olması.  Şu anki konumda otoparktan çıkışta araçlar yine terminal binasının önünden geçmek zorunda kalıyorlar. Oysa çıkış kuzey tarafa, yani şu anki çıkışın ters yönünden verilse terminal önündeki trafik yoğunluğunu azalacak. Ancak yolcu alımında bavul var ise ring yaparak terminal önüne gelebilir. Hâlihazırda terminal binası önündeki bölünmüş yolda yolcu karşılayan, yolcu gönderen, transit geçen araçların yoğunluğu sürücüler arasında gereksiz tartışmalara neden olmaktadır.

Terminal Binasının önünden geçen yolun kalitesizliği birçok köy yolunda yoktur. Çakıl ve taştan bavulun çekilemediği ya da çekmek isterseniz tekerlerinden vazgeçeceğiniz bir yol. Asfalt mı? Hayır. Beton mu Hayır. Asfalt dökülüp üzerine çakıl serilmiş. Zamanla aşına nedeniyle çakıllar lastik tekerleklerini patlatmak için bekliyor gibi. Zaten özellikle terminal binası bitişindeki ilk bölmeli yok felaket durumda. Bavulu çekiyorsunuz, gelmiyor. İlimize hatta Doğu Anadolu Bölgesine ilk defa gelen misafirlerimizin adımlarını attıklarında bavullarını dahi çekemedikleri bir yol…

Terminal binasından Oto parka bavul sürüttünüz mü? Belki 2-3 km lik yola asfalt dökmek hangi kuruma ağır gelecektir? Bürokratlarımızın yoğun kullandıkları yoldaki sarsıntıyı hissetmemeleri mümkün değil. Ama VİP den giriş çıkış yapılıp, bavulda taşınmaz ise nereden bilsinler! Türk Hava Yolları ve Türk Hava Meydan İşletmeciliği amirlerinin her gün kullandıkları yoldaki bozukluğu görmemeleri mümkün değil ya da göz alışkanlığı mı oldu dersiniz?

Sözde görme engelliler için kaldırımlara vidalanan sarı şeritli plastik patika yollara ne demeli?  Bu sarı şeritli patika yolların şu an görüntüsü, bırakın görme engellileri sanki de sağlam insanları düşürmek için yapılmış. Yerlerinden sökülmüş, kenarlar kalkık üzerinden geçen insanları düşürmek için bekleyen bubi tuzağı (!) Sözüm ona görme engelli vatandaş düşünülmüş! Kendilerince iş tamamlanmış.  Önemli olan sarı şeritlerin kaldırım üzerinde gözükmesi… Kaldırım üzerinde gözüküyor mu gözükmüyor mu o önemli (!)

Bir de şu yollara vidalanan plastik kasislere ne demeli. Plastik kasisler trafiğin yoğun olduğu yollarda kısa süre sonra yerlerinden çıkıyor. Vidalar sivri bir vaziyette teker patlatmak için bekliyor adeta.

Sonuç olarak deveye sormuşlar neren eğri o da demiş ki nerem doğru ki?