Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

DOMUZ GRİBİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

18
Ekim
2009

Bir yıldır medya gündemini oluşturan konulardan birisi de domuz gribidir. Amerika’da Pittsburgh, Pennsylvania eyaletinde biomedikal araştırmacı   Dr. Henry Niman, dünyada domuz gribi görülen yerleri haritaya işlemiş ve bir web sayfasında (http://flutracker.rhizalabs.com) yayınlamıştır. İlk olarak Meksika’da görülen bu grip aynen AIDS gibi hızla dünyaya yayılıyor. Bu virüsün en çok nerede yayıldığına baktım. Dünyada insanların yoğunluklu yaşadığı birçok bölgede virüs görülmüştür.

18 Ekim 2009 tarihi itibariyle Türkiye’de domuz gribi vakalarının sayısı 524 olarak açıklandı. Ankara’da ise 27 si öğrencilerde olmak üzere 32 kişide domuz gribi görülmüş. Bu virüsün hızla yayılmasının önüne geçebilmek, çok zor görünüyor. Sağlık Bakanlığı verdiği aşı siparişlerin 500 bininin bu günlerde geleceğini, sene sonuna kadar da peyderper diğer aşıların teslim alınacağını belirtiyor.

Domuz gribi ile ilgili sınır kapılarında ciddi önlemler alınıyor. Türkiye’de de bu önlemler daha sınır kapısından girer girmez havaalanlarında çalışan personelin taktıkları maskelerden fark ediliyor. Ancak Amerika’ya girişte bu tür maskeleri görmemiştim.Türkiye bu işi çok abartıyor diye de sitem etmiştim.

Şimdi şöyle bir senaryo düşünüyorum. İnsanoğlunun gözünü daha fazla para kazanma hırsı bürümüş. Bazıları için para her şeydir ve kazanmanın bir üst sınırı yoktur. Diyelim ki ilaç üretimi ile uğraşan büyük firmalar bir deney yapıyor. Amaçları çok daha fazla para kazanmak. Derken domuz gribi virüsünü buluyor ve yaymaya başlıyor. İnsanlar panik içinde, herkes aşı peşinde. Hatta öyle ki bir aşının fiyatı 30 Avro. Milyonlarca aşı karşılığında korkunç meblağlar ortaya çıkıyor.

Eminim ki bazı okuyucularım bu senaryo için tepki veriyorlardır. Bu kadar da vicdansızlık olur mu diye beni eleştiriyorlardır. Bu okuyucularım insanları kırdırmak, birbirini öldürmek için üretilen silahları ve bu sektörden büyük vurgunlar yapan firmaları göz önüne getirdiklerinde, yukarıda yazılan senaryonun gerçek olabileceği kuşkusunu yaşayabileceklerdir.

Kolesterol ilacı için de birçok senaryo üretilmedi mi? Yıllardır bazı yiyeceklerin kolesterolü artırdığı söylenmiş ama yıllar sonra özür dilenmiştir. Örneğin tavuk yumurtası için kolesterol haberlerinin çok abartıldığını ve gerçekleri yansıtmadığını yazan medyayı düşünün. Şimdi biz kime inanacağız!

Domuz gribi aşısı ile ilgili yeterince deneylerin yapılmadığı iddia ediliyor. Yan  etkilerinin çok fazla olacağı söyleniyor. Bir taraftan da Sağlık Bakanlığı önceliği Hacca gidecek hacılara ve gümrük kapılarında çalışanlara tatbik edileceğini söylüyor. Gelde işin içinden çık.

Domuz gribi ile ilgili gerçek nedir? şu anda bilmek zor. Tek tesellimiz umarız Sağlık Bakanlığı çok miktarda aşı isteterek halkın sağlığına karşı gösterdiği hassasiyeti, aşının yan etkilerinin olup olmadığını tespit etmek amacıyla da gösterir. 1986’da dönemin Bakanı Cahit Aral radyasyonlu çayı televizyonlar karşısında yudumlamış ve çayın radyasyon içermediğini söylemişti. Oysa gerçek acı idi ve çaylarımız radyasyonlu çıktığı için diğer ülkeler tarafında iade ediliyordu.

Kuşkular, söylemler ve dedikodular kafamızı karıştırmaya yetiyor. Ne yapacağımızı şaşırır olduk. Acaba grip aşısı olalım mı yoksa kaderimize razı olup toplu yerlerden mümkün olduğu kadar uzaklaşalım mı? Aşı olmamıza rağmen, yan etkileri nedeniyle gene sonuç hüsran olursa endişemizi yok etmemiz mümkün olmayacaktır. Gribi selametle savmak ve gribe yakalanmamak için duacıyız. Allah hakkımızdan hayırlısını versin diyerek, gribe yakalanmamak için çok dikkatli olmamız gerektiği düşüncemi sizlerle paylaşıyorum.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.