GİRİŞİMCİ KADINLAR

Türkiye’de kadının profili Cumhuriyet’in ilanından sonra gün geçtikçe değişmektedir.  Sağlık sektöründe, Eğitim sektöründe kısaca bütün kamu ve özel kuruluşlarda kadın çalışanı her statüde görmek mümkün. Yıllar önce kadınların meslekleri sınırlı idi. Genellikle öğretmenlik, hemşirelik vb. alanlarda çalışırlardı. Özellikle serbest iş hayatında bayanın adı geçmezdi.  Hatırlıyorum da Matematik bölümünde okurken bölümde sadece 3 bayan öğrenciydik. Oysa Türkçe, Sosyal Bilimler Bölümü sınıflarının yarısından fazlası bayan öğrenci idi. Yine 1990 yılında ikinci lisans eğitimimi Otomotiv Bölümde yaptığımda, tek bayan öğrenci olarak mezun olmuştum. Son yıllarda hemen hemen bütün bölümlerde artık bayan öğrenci görmek mümkündür.  Bu değişim sadece eğitim öğretim ortamında görülmemektedir.  Kadın artık farklı platformlardadır. Aynı zamanda tüketici değil, üretici durumuna hızla geçiş yapmaktadır.
Girişimcilik sadece kişinin kendi işini kurması değildir. Sektördeki bir ürünü farklılaştırmak da bir girişimciliktir. Girişimcilikte bazı özellikler aranır. Bunlar; azimli olmak, kararlı olmak, hızlı düşünebilmek,  iyi bir gözlemci olmak, muhakeme yeteneklerine sahip olmak, kendine güvenmek, yaratıcı olmak, ısrarcı olmak, iletişim kurma becerisinin iyi olması gibi.
İş dünyasındaki değişim rüzgârı kadınları iş dünyasına çekmeye başladı. Yetenek ve becerilerini sergileyecekleri, sosyal etkinlikleri de kapsayan faaliyetler içerisine girdiler. KAGİDER adı altında Kadın Girişimciler Derneğini kurdular.  Amacı; İş dünyasının yapılandırılmasında vizyonu geniş, ekonomik değer yaratan kadın girişimci sayısının arttırmak ve var olan potansiyeli de güçlendirmek. Girişimcilik işsizlik sorununa önemli çözüm diye bakılabilir. Ayrıca ekonomik büyümenin de tabanında yer alır. KAGİDER tarafından başlatılan ve sonuçlandırılan bazı projeler vardır. “İşte Kadın Koalisyonu”, “Su Damlası Projesi”, “AB Yolunda Kadın Bilgi Ağı”, “Kadından Kadına Köprü” gibi önemli projeler yürütülmektedir.  Dünya Bankası, Avrupa Birliği projeleri kapsamında hemen her bölgedeki kadınları iş hayatına kazandırma çabası vardır. Kadın Girişimcileri Destekleme Derneği, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı gibi sivil toplum kuruluşları iş kurma, girişimcilik alanlarında eğitim vermektedirler.
Ülkemizde yeni girişimcilerin olması demek, yeni iş yerlerinin açılması demektir. Son yıllarda kendi işlerini kuran başarılı kadın sayısı azımsanmayacak kadardır. Özellikle ev hanımları için oldukça uygun bir iş alanıdır. Bazı bankaların isteyen girişimci kadınlara yatırım ve ihtiyaç kredisi vermeyi taahhüt etmişlerdi. Anadolu’nun bazı illerinde mikro kredi uygulamasında önceliğin bayanlara verildiğini biliyoruz. Farklı illerde bu faaliyetler çeşitli kuruluşlar tarafından desteklenmektedir. Örneğin; Elazığ’da “bir iş nasıl yapılır?”eğitimini alıp da kendi iş yerlerini kuran kadınlara KOSGEB tarafından 25 bin lira iş yeri açmak için destek verilmektedir. İşte becerikli, girişken, ufku geniş kadınlarımızı güçlendirmek ve yüreklendirmek önce kişinin kendisine, en büyük destekçisi olması gereken eşine, sonrada özellikle maddi anlamda ihtiyacı varsa çeşitli kuruluşlara ihtiyacı vardır.
Ardahan’dan Edirne’ye kadar yapılan Girişimci kadınlar etkinlikleri sık sık basında yer alarak kadınları yüreklendirmektedir. Siirt ‘de iken bazen ÇATOM’a giderdim. Orada yapılan faaliyetleri takdirle izlemiştim. ÇATOM Müdürü Pelin Ertekin’in projeleri, çalışmaları orada yaşayan bayanlar için de bir şanstır. Siirt’te bulunduğum zaman 2008 yılında Güres Caddesi üzerinde iki bayan gözleme yapmak için bir işyeri açmışlardı. Onların Siirt’te ilk girişimci kadın olduğu açılışta söylenmişti. Bir başlangıç olduktan sonra devamı gelir diye düşünmüştüm.
Siirt mutfağının ne kadar zengin ve lezzetli olduğunu biliyorum. Düşünürdüm neden sadece yöresel yemeklerin yapıldığı lokanta olmasın? Bu lezzetler neden ancak Ankara ya da Diyarbakır’da çeşitli etkinliklerle meydana çıksın ki? Son günlerde Siirt’te böyle bir işyerinin bir bayan tarafından açıldığını, yine bir gelinlik mağazasının bir bayan tarafından açıldığını duymak beni sevindirdi. Bu girişimlerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yaygınlaştırılmasını umut ediyorum.  Kentlerde lokomotif görevi yapacak  “Haydi Kadınlar Girişimciliğe” sloganıyla yönlendiren, yol açan kuruluşlara ihtiyaç vardır.