GİRİŞİMCİLİK
- Kategori : 2013,Gazete Yazılarım,Nisan
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :1.784 kez okundu
Girişimcilik çok sık duyulan sözcüklerden birisidir. Artık kurumlarda kişisel gelişim seminerlerinde ya da kariyer günleri adı altında yapılan etkinliklerde girişimcilik konusu sürekli işlenmektedir. Girişimcilik denince ilk akla gelen, risk alarak mal ve hizmet üretmek. Girişimcilik ruhunun bazen kalıtsal ya da doğuştan olan bir özellik olduğu söylense de insanların sonradan kazanabilecekleri özellik olabilir.
Girişimcilik bir vizyondur, yenilikleri denemektir, fikir üretip uygulamaktır. Girişimcilik bir hayat felsefesi olabilir. Girişimcilik ruhuna sahip birey iş hayatında ve sosyal hayatındaki durağanlıktan sıkılıp yenilik penceresini yeni vizyonlara açar. Dolayısıyla çalıştığı kurumun gelişiminde büyük rol oynar. Aksi halde kurumda çalışanların kopyası olmaktan öte gidemez. Sorgulayan, düşünen gençliğe ihtiyaç var. Sorgulamak, yeniliğe açık olabilmek, yani girişimci ruhuna sahip olabilmek için insanların bilgili, cesaretli ve kabiliyetli olma gibi bazı özellikleri taşıması gerekir.
Yaratılıştan olacak ki insanlar genellikle bulundukları ortamdaki imkansızlıkları suçlarlar. Oysa girişimci insan imkansızlık içerisinden imkan yaratan kişidir. Girişimciliğin olmazsa olmaz olan altın anahtar olarak nitelenen özellikleri vardır. Bunlar içerisinde sosyal olma özelliği en başta gelmektedir. Yani iyi iletişim kurma becerisine sahip olmalıdır. Sağlıklı iletişim kurmanın temelinde özgüven gelmektedir.Çalışmasını özgüvenle pazarlaması önemlidir. Mutlaka birçok iş alanında engeller ile karşılaşılacaktır. Girişimcide azim ve kararlılık var ise engeller karşısında yılmaz, olaya bir daha dışarıdan bakarak hedefe odaklanır. Enerjik olması belli zaaflarının olmaması, hedefe ulaşmasını kolaylaştırır. Ticaret alanında ise girişimcinin satış becerisine ve ticaret zekasına sahip olması beklenir. Ticaret zekasının içerisinde mutlaka fırsatları değerlendirme dikkat ve becerisine sahip olması yatmaktadır. Doğru yerde, doğru zamanda, kaliteli ürün üçlüsünü unutmamalıdır. Girişimci insan meraklı olmalıdır ki yeni şeyler öğrensin ve kendisini geliştirsin. Yapılan işe tüm kalbiyle inanan girişimci için, iş artık tutkusu olmuştur.
Örneğin Bill Gates 20’li yaşlarında işine başlamış ve işine gelmediği gün olmaksızın yıllarca çalışmış ve bu dünyada marka olmuştur.
Konfiçüyus’un söylediği “ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil” ifadesi girişimciler için çok anlamlıdır. Başarılı girişimci yol açmayı hedef alır.
Girişimcilik denince genellikle serbest iş akla gelir. Serbest iş denince de erkeklerin yaptığı işler akla gelir. Oysa bir çok iş alanında boy gösteren bayanlar artık iş kadını olarak anılmaktadır. Artık örgütlenmeye başladılar. KAGİDER adı altında kurulan Türkiye Kadın Girişimciler Derneği 2002 yılında kar amacı olmayan bir sivil toplum örgütüdür. Bu dernek 38 kadın girişimci tarafından kurulmuştu. Dernekte kadının güçlendirilmesi yönünde çalışmalar, girişimcilik ve liderlik çalışmaları, seminerler gibi etkinlikler yapılmaktadır. Kadınların tüketici olmaktan çıkıp üretici olma yolundaki istek, ihtiyaç, azim gün geçtikçe artmaktadır. Ancak özellikle Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesinde kadınlarımız genellikle bir lider beklerler,potansiyel sahip olduğu yeteneklerini açılacak bir yolda ortaya koyabilirler. Örneğin; kadın girişimciler Elazığ’a yakın zamanda 60 iş yeri kazandırmışlardır. KOSGEB ve Ticaret Sanayi Odası ortaklı kadın girişimciler büyük bir cesaretle iş serbest iş hayatına atıldılar. 2008 yılında Elazığ İş Kadınları Derneği kurulmuştu. Misyonu; üretken, ekonomik değer yaratan iş kadınlarını harekete geçirmekti. Başarıya ulaştıklarına inanıyorum. Aile ekonomisine katkıları olduğu gibi öncelikle unutulmaya yüz tutmuş giyecek, yiyecek mekanları, el sanatlarını canlandırdılar.
Siirt’te zevkle gittiğim yerlerden birisi SODES idi. 2008 yılında uygulamaya konulan SODES Projelerin el sanatları, eğitim, sanatsal faaliyetler, kültürel faaliyetler, spor vb. alanlarda hizmet verdiğini görmüştüm. Çocuk bakıcılığı, yaşlı bakım eğitimi gibi eğitimlerin verilmesi onların aranan eleman olma özelliklerini ön plana çıkarıyordu. Proje kapsamında eğitim alan kadınlarımızın elinden Sivil Toplum Kuruluşlarının bir kısmı, belediye, KOSGEB gibi birimler tutmalıdır. Onlara destek vererek onların hem kültürlerini yaşatmaları için iş alanları yaratılabilir hem de üretken duruma geçirebilir. Aynı zamanda bir çok insan için istihdam alanı oluşur.
İnsanlar girişimci doğmaz ancak, yetenekler keşfedilir ve hayata geçirilebilir.
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.