GÜLE GÜLE 2013 HOŞGELDİN 2014

Cumhuriyet’ten sonra ülkemizde 1926 yılında Miladi Takvim kabul edilmişti.  Yılbaşı batı ülkelerinde olduğu gibi Ocak ayının birinci günü takvimin başlangıç tarihidir. Avrupa ve Amerika gibi ülkelerde Aralık ayı çok heyecanlı geçer. 25 Aralık Hristiyanlar için dini bayramdır. Christmas diye adlandırdıkları bayramda hediyeleşme adına çılgınca alış veriş yapılır. Ancak 31 Aralık-1 Ocak gecesi yeni yıla girme olarak adlandırılır.

İşte bir yıl daha geçti. 2013’ün son gününü yaşıyoruz. Her yıl Aralık ayında hüzünlü olurum.  İyisiyle kötüsüyle uğurlayacağımız koca bir yıl gözümün önünde film şeridi gibi gelir geçer. Evet, çok güzel anılarım olmuştur, ama ben çevreme hissettirmesem dahi yılın son günü buruğumdur. Düşünüyorum neden? Belki ömrümden bir yıl daha geçti diye, belki geçmiş yıldaki mutluluğumu o yıla mahkûm etme kaygısından, belki ilerleyen yıllarda yaşlanan yakınlarımızı kayıp etme korkusundan, belki gelecek yıl bu zaman içerisinde bulunduğum ortamı bulamama kaygısından,  belki gelecek yıl bu zaman yine hayatta veya sağlıklı mıyım? soruları ya da kaygıları sıralanır.  Her geçen yıl endişeler ardı ardına sıralanır. Yine de pozitif düşünmenin çekim gücüne inanarak yaşadığım güzellikleri ön plana alırım, bu defada onu kayıp etme korkusu. Bilmiyorum ama Aralık ayını gerçekten sevmiyorum galiba. Ocak ayına girince neyse ki  yeni bir yıla girmenin heyecanı ile tekrar yeni planlar ve yeni  yaşam sevinci başlar.

Geçmiş yılın analizi yapılsa da her yeni yıla girişte yeni heyecanlar, yeni umutlar, yeni atılımlar beklenir. Yeni hayallerle süslenir beklentiler.

Sıkıntılı zamanımda dahi bilirim ki zor geçen kış koşullarının arkasından küsmeyen bahar ayları gelir.  Bu demektir ki hüzün ya da üzüntünün arkasından sevincin geldiğini bilerek beklemenin ve sabretmenin kıymetini bilmek gerekir.

Belki bu yıl çok şeye kızdık, kırdık, kırıldık. Belki kendimizden ödün vererek hayat ile mücadele ettik. Belki istenilmedik, belki işimizi kayıp ettik, belki paramızı kayıp ettik,  belki sevdik, belki sevildik, belki terkedildik, belki yakınlarımızı kayıp ettik yıkıldık,  belki “ bu da ne ben ne yapıyorum” dedik, belkiler sıralandıkça sıralanabilir. Önemleri kişiye ve ortama göre değişebilir. Her ne yapıldıysa yapıldı, her ne yaşandıysa yaşandı, her ne olduysa oldu ve bitti diye düşünülür ise, karşılanacak yıla umutlu girmeyi başarmış oluruz.

Geride bıraktığımız yılın kendi kendimize değerlendirmesini yaptığımda bazen geçen her yıla teşekkür etmeyi öğrendim. Öğrenecek daha birçok şeyin olduğunu hissettirdiği için umutlarımı da yanıma katarak, var gücümle “Hoş Geldin Yeni Yıl, İyi ki Geldin” demeyi öğrendim.

2013 e “güle güle” 2014 e hoş geldin dediğimiz şu ilk dakikalarda ulusumuz için iyi dileklerin ardından, siz sevgili okurlarımın yeni yıllarını kutlar 2014’ün sağlık, mutluluk, başarı dolu günler getirmesi dileklerimle sevgi ve saygılarımı sunarım.