HARPUT SENFONİ ORKESTRASI İLE MÜZİĞE DOYUM
- Kategori : 2019,Gazete Yazılarım,Kasım
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :577 kez okundu
17 Kasım 2019 günü Ulu Önder Atatürk’ün Elazığ’a gelişinin 82. Yıl dönümüydü. Vefatından yaklaşık 1 yıl önce 17 Kasım 1937 tarihinde Elazığ’ı ziyaret etmişti. Hatırlıyorum çocukluğumda 17 Kasım tarihlerinde mutlaka etkinlik yapılırdı. Hatta çok iyi hatırladığım, Atatürk’ün sevdiği şarkılar başlığı altında Ata’nın sevdiği şarkıları halka dinletmek için sanatçılar davet edilmişti. Safiye Ayla, Müzeyyen Senar gibi saygın sanatçıları dinlediğimizi hatırlıyorum.
17 Kasım 2019 Pazar günü Nurettin Ardıçoğlu Kültür Merkezinde çok güzel sanatsal bir etkinlik sergilendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Elazığ Belediyesi, Elazığ Valiliği ve Ankara-Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı tarafından gerçekleştirilen Adana Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası Harput müziğini icra ettiler. Dinleyicileri mest ettiler. 6 yıl önce 2013 yılında yöresel müziği senfoni orkestrasına uyarlayarak icra etmişlerdi. Dinleyicilerin beğenilerini kazanmıştı. 6 yıl aradan sonra tekrar Elazığ’da sahne aldılar.
Nurettin Ardıçoğlu Kongre Merkezi bu kadar çok sayıda sanatsevere belki ev sahipliği yapmamıştı. İzdiham oldu. Halk demek ki sanatın farkında ve bu tür etkinliklere ihtiyaç duyuyor. Tek sıkıntı salonun o kadar kalabalığa yetersiz kalmasıydı. Salonun kapasitesi 450 koltuk. O kadar çok kalabalıktı ki ara koridorlara sandalyeler taşındı, Bir kısım dinleyici yerlerde oturdu, yan boşluklar ayakta izleyen misafirler ile doluydu. Başların üzerinde dolaşan sandalyeler hoş görünüm değildi. Baş üzerinde dolaşan sandalyeleri gördükçe çocukluğumda gittiğim köy düğünlerindeki manzara geldi gözümün önüne. Acaba o kadar kalabalık izleyici olacağı mı tahmin edilmedi? Salonun yetersiz kalacağı tahmin edilmeliydi. Fırat Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi neden tercih edilmedi bilemiyorum. Yaklaşık 800 koltuğu ile o kadar misafir alabilirdi. Etkinlik sonrası yapılan açıklamada yer ismi verilmeden sadece bulundukları salonda ses ve ışık düzeninin uygun olduğu o nedenle orada sahnenin hazırlanma zorunluluğunun olduğu söylendi. Söylendi, ama artık kocaman açık alanlarda dahi ışık ve ses sisteminin kurulabildiğini biliyoruz. Kaldı ki bu etkinliğinin sahne ve ses düzenini de IMC yaptığına göre, Üniversite AKM’de de bu düzeni kurabilirdi.
Gördük ki Elazığ’ın güzel sahneye, özlenen müziğe ihtiyacı varmış. Müzik duygularımızı doruğa çıkardı. Elbette sık sık senfoni orkestrası gelmeyecektir. İlimizde musiki icra eden farklı kuruluşlar var. Zaman zaman etkinlikler yapılmakta, ancak belki yeteri kadar duyuru yapılmadığı için halkın haberi olmuyor. Oysa artık iletişim yolları çok fazla ve çeşitli iken neden günler önceden duyuru yapılmasın?! Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, Fırat Üniversitesi Konservatuarı, Elazığ Musiki ve Kültür Derneği, Elazığ Musiki Konservatuarı Derneği, Elazığ Belediyesi Konservatuarı gibi kurum ve kuruluşlar yanında dernekler aracılığı ile musiki faaliyetlerinin sürdürüldüğü Elazığ’a musikinin beşiği denilebilir. Müzik anlamında bu kadar donanımlıyken, aç kalmışız.
O mükemmel musikinin sunumu sonunda çiçek takdimleri yapıldı. Her bir konuşmacı gece ile ilgili duygularını dile getirdiler. Milletvekilimiz Sayın Gürsel Erol Atatürk ve Cumhuriyet’ten söz edince, salonda ayrı bir coşkunun yaşanması duygusal anlardı.
Çiçek takdiminde boşluklar dikkati çekti acaba neden dikkat çekecek kadar hatalar yapıldı. Çiçek takdiminde gecikildi. Sahne boşalmış ve izleyicilerin çoğu gitmişti. Oysa çiçek takdimi sanatçı ve seyircilerin karşısında yapılır. Ayrıca Elazığ Kültür ve Tanıtım Başkanı Mehmet Çağlar sahneye çiçek takdim etmek üzere davet edildi ama sahne boştu. Başkan sahnede bekletildikten sonra kulisden bir misafir çiçeği almak üzere çağrıldı. Bu manzara acemiliğin göstergesiydi. Bu anlamdaki hatalar senfoni orkestrasının değil Sunucunun hatasıydı. Ya bu iş bilene verilecek yada sunucunun yönlendirilmesi gerekirdi. Şef Bujor Hoinic çiçeği almak üzere anons edildiğinde sahneye gelip sunucunun elinden mikrofonu sinirle çekip “sen bu işi bilmiyorsun “ diye uyarması dikkat çekiciydi.
Özellikle böyle etkinliklerde detaya dikkat etmek gerekir. Kaldı ki sunucu seçimi ve elindeki metin oldukça önemliydi.
Bir süre önce Elazığ’da bayanlar için bir eğlence programı vardı ve Mardin’den ekip gelmişti. Evet, tarz olarak elbette iyi sayılırdı. Elazığ musikisine oldukça fazla da yer verildi. Eğlenmeyi sevenler ya da özleyenler için güzel bir geceydi. Ama için için üzüldüm. Bu kadar zengin repertuvara sahip Elâzığ’ımız neden daha fazla sesini duyuramasın. Markalaşma diyoruz. Diyoruz diyoruz da ortada bir şey yok.
Urfa sıra gecelerini severim, ancak kıskanırım da… Neden kıskanırım seslerini ülkemizin dört bir yanına duyurmuşlar. Birkaç kişi bir araya gelmiş ekip oluşturmuşlar. Urfa’ya sıra gecelerine gitmek amacıyla sürekli turlar düzenleniyor. Urfa’nın tanınmasına en büyük neden olmaktadır. İç turizmin il ekonomisine katkısı azımsanmayacak kadar fazladır. Elimizdeki nimetleri değerlendirememenin üzüntüsünü yaşayıp duruyor ve bekliyoruz. Elbet bir gün gerçekleşecek umuduyla…
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Elazığ Belediyesi, Elazığ Valiliği ve Ankara-Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı işbirliğiyle yapılan bu güzel etkinlik için teşekkür ediyor; benzeri etkinliklerin devamını diliyoruz.
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.