HİÇBİR ENGEL HEDEFE GİDEN YOLA ENGEL DEĞİL. İŞTE ÜMMÜ GÜLSÜM…

Engelli kimdir? Engellilik insanlığın ortak sorunudur. Fiziksel veya zihinsel bir sorunu nedeniyle hareketleri, fonksiyonları, duyuları kısıtlanan ya da işlevlerini hiç yerine getiremeyen bireylerdir.

Çevremizde çeşitli engellilik hallerini görürüz. Çoğumuz yardımcı olmaya çalışırız. Bazen buruk bakarız, bazen empati yaparız, Engelli bireyin yerine koyarız kendimizi, bazen engelli bireyin ebeveyninin penceresinden bakarız. Velhasıl engellilik zor yaşam, zor süreçtir.

 Engellilik genetik olabildiği gibi,  doğum esnasındaki doktor hatasından kaynaklanabilir. Sağlam görünen insanlar sonradan geçirilen bir kaza ya da hastalık sonucu engelli birey olabilir. Nedeni ne olursa olsun bir insanın kendi engeli ile baş başa kalması veya başkasının yardımına mahkûm olması, şüphesiz yaşamın zor evreleridir.

Engelli bireyleri kendi dünyaları ile baş başa bırakmak, yapılabilecek en büyük hatalardan birisidir. Sosyal hayatın içerisine girmeleri aileleri ve kendilerini iyi hissetmelerini sağlar. Birçok insan gibi ben de yaşadığım birkaç küçük ev kazasından sonra birkaç ay eve bağlı kalmıştım. Sağlıklı ve hiç kimseye muhtaç olmadan yaşadığım günler rüya gibiydi. Sanki ben hiç yardımsız yürümemiştim, sanki evimde hiç iş yapmamıştım, sanki yardımsız hayatımı idame ettirmemiştim. Evet, umutsuzluğa düşmemiş, o halimi kabullenmiş ama engelsiz günlerimi unutmuştum sanki. En önemlisi bende iz bırakan o günlerimde bana vakit ayırıp gelen dostlarımdı.” Damdan düşeni, damdan düşen anlar “ atasözü gerçekten yerinde bir söylem. Benim şu an engelli bireylere karşı ilgimin, onlar için neler yapabilirim çabamın artığının farkındayım.

Televizyon kanalları diziler ile akşamları programlarını geçirir iken bazı haber programların dışında takip edebildiğim kadar  “O Ses Türkiye” ve “Kim Milyoner Olmak İster” programlarını izlerim. Bu hafta her iki programdaki konuklar çok etkileyiciydi. Program yapımcıları tebrik ediyorum. Ne iyi ettiniz “Kim Milyoner Olmak İster “ programına işitebilen ama konuşamayan Ümmü Gülsüm Genç’i  ve “O Ses Türkiye” Programına Edanur’u konuk ettiniz. Eminim ki ekran başındakilere, duygusal anlar yaşattınız.

Ümmü Gülsüm Genç o ne güzel gülüş, o ne sevecenlik, o ne mutluluk, o ne sağlam ilerledin programda. Hayran oldum. İç güzelliği yüzüne vurmuştu.

Gülsüm Artvin’de sağlam doğan çocuktu. Nerden bilirlerdi ki o minik kız ömür boyu işitecek, ama konuşamayacaktı.  Gülsüm 4 yaşında ateşli rahatsızlık geçirmiş. O ateşin verdiği hasar 4 yaşındaki Ümmü Gülsüm’ün konuşmasını engellemişti.

Gülsüm’ün o engeli, onu eğitim ve öğrenim yapmasına engel olmamıştı. Atatürk Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümünde okumuş ve bir kurumda görev yapıyor. Yıllardır izlediğim “Kim Milyoner Olmak İster” yarışma programının 857. Bölümde programa damgasını vurdu. Tüm Türkiye’nin kalbini kazandı. Soruların cevaplarını elindeki tahtaya yazarak veriyor ve mimikleri ile kendine göre geliştirdiği işaret dili ile son kararını da açıklıyordu. Az kırılan rekor 125.000 TL kazanarak yarışmayı orada sonlandırdı. Ama asıl olan, gönüllerde kurduğu taht ve programa katılmasına, o halinin engel teşkil etmemesiydi. Duyarlılığı da güzelliğine güzellik kattı. Kazandığı parayı ikiz kardeşlerinin eğitimleri için kullanacağını söylemesi de daha anlamlı kıldı kendisini.

Bir kanal da 12 Ocak Pazar günü yayınlanan “O Ses Türkiye Programı” da görme engelli Edanur’u konuk etti. Edanur birkaç hafta önce program yapımcısına ulaşarak en büyük hayalinin oradaki jüri üyesi Murat Boz ile şarkı söylemek olduğunu söylediğinde, yapımcı sürpriz yaparak Edanur’u programa alıp isteğini yerine getirdi. Gencecik kız. Gözleri görmüyor. Sahneye tabii ki yardım ile geldi. Edanur çok heyecanlıydı, Murat Boz ile “Özledim” şarkısını birlikte söylediler. Seyirciler ve jüri gözleri buğulu izledi. Edanur heyecanını yenince 2. Şarkı için izin istedi “Fikrimin İnce Gülü” gibi ağır bir eseri tek başına okurken, Murat Boz’un gözyaşlarını silmesi gözden kaçmadı. Jüri üyeleri duygulu ve duyarlıydı. Edanur’un eğitim masraflarını üstlendiler.

12 Ocak Günü programlarında böyle özel konuklara yer veren her iki program ve yapımcılarını kutluyorum. Görüldü ki yine her alanda, her anlamda, uygun platformlarda mutlaka engelli bireylere yer verilmeli. Hem bireylerin mutluğu ön plana alınmış olur, hem de bazı farkındalıklarımız artmış olur.

Teşhis edilmeyen ya da ulaşılamayan nice Gülsümler, nice Edanurlar vardır.