İÇ GÜVENLİĞİMİZİN HUZURU VE POLİS
- Kategori : 2021,Gazete Yazılarım,Nisan
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :393 kez okundu
Halkın huzur ve güven içerisinde yaşamlarını sürdürebilmeleri için emniyet güçlerine büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Güvenlik tedbirlerinin teknolojik anlamda en üst düzeyde sağlandığı gelişmiş ülkelerde dahi birçok kriminal olayın cereyan ettiğini düşünürsek, sadece teknolojik tedbirler alarak asayişin sağlanamayacağını görüyoruz.
Polislik mesleğinin yetkilerini bulundukları ülkelerin kanun ve yasaları belirler. Ancak ortak olan görev ve anlayış; halkın can ve malını korur, kanunların verdiği görevleri yapar, bir ülkenin güvenlik ve düzenini sağlar. Verilen yetkilerin temelinde kamu otoritesi ve kamu yararını sağlamak vardır. Sosyal yardım, olayları engelleme ve bastırma, devletin yürütme organlarına yardım gibi çok fazla ve çeşitli görevleri vardır. Zaten görevlerinin çeşitli olmasından kaynaklı farklı şube birimleri adı altında görev yapmaktadırlar.
Özellikle çocuklar arasında bazı meslek grupları özenilen bir meslek ya da korkulan bir meslek olarak hafızalarda yer almaktadır. Örneğin; küçük yaşlarda çocuklara ne olacaksın diye sorulduğunda, “polis olacağım” cevabını verdiklerini sık işitiyoruz. Taşıdıkları silahtan dolayı polisleri güç sembolü olarak görmeleri etkin olabilir. Olaylara müdahale etmeleri polisleri güçlü görmelerine neden olabilir.
Yıllar önce halkımız, polis denildiğinde tedirgin olabiliyordu. Suratı asık, sert davranışlar sergileyen, eğitim düzeyi yeterli olmayan polislerin bir kısmı, o dönemlerde halk üzerinde olumsuz bir tablo oluşturabiliyordu. Bu intiba son yıllarda hızla değişti ve son yıllarda kültürlü, vatandaşa saygılı, vatandaşın isteklerini en kısa sürede yapmak için çaba sarf eden, çocuklar ile sevecen tablo sergileyen emniyet mensuplarının sayılarının çok arttığını görüyoruz. Bu değişimin daha da olumlu sonuçlar vereceğini tahmin ediyorum.
Çocukların bazı yaşlarında, polisler onlar için bazen korku sembolü oldular. Görsel medyada bazı olaylarda polislerin olaylara müdahale etmesi, güç kullanması, kaba kuvvete dayalı meslek olarak görmelerine neden olabilmiştir. Bazı ailelerin çocuklarını herhangi bir şeye ikna edebilmeleri için korkutma amaçlı “bak polis amcayı çağırırım, alır seni götürür” dediklerini sıkça duyardık. Bazı olaylar ve ailelerin tehditleri çocukların polislere ve polis mesleğine karşı negatif bakışlarına neden olmuştur. İlerleyen yıllarda emniyet teşkilatının halk ile bütünleşmeye yönelik etkinlikler yaptıklarına şahit oluyoruz.
Hatırlayalım Elazığ 1.sınıf Emniyet Müdürü Sayın Feyzullah Arslan Elazığ’da görev yaparken başlattığı bazı kampanyaların halk tarafından ne kadar benimsendiğini, emniyet teşkilatına halkın ne kadar yaklaştığını, amirlerin bir o kadar güven kazandığını, dolayısıyla halkın desteğini alan kurumun ne kadar başarılı olduğunu görmek mümkündü. Bazı sloganlar halk üzerinde ruhsal ve davranışsal değişiklikler yapmıştı.
Emniyetin gerçekleştirdiği bazı etkinlikleri hafızamı yoklayınca ilk aklıma gelenleri paylaşmak istiyorum. “Size Yardımcı Olabilmemiz için Bize Yardımcı Olun.” Sloganıyla yola çıktılar. “Bıçağı Bırak Kalemi Al” sloganını uygulamaya dökerek birçok genç için yaşam şekillerinin değişimine vesile oldular. “Polis Vatandaş Elele”, “Eğitim Amaçlı Kitap Çalışmaları” kampanyalarını titizlikle uyguladılar. Sürücüleri bilgilendirmek, bilinçlendirmek, trafik kültürünü yerleştirmek amacıyla; “Elazığ’da iki bin bir, Trafik Tedbir, Uymayanlara Tekdir, Uyanlara Takdir, Takdirin Kaynağı Eğitimdir” söylemleriyle bir şehirde yapılması gereken uygulamalar gerçekleştirilmişti.
Türk Polis Teşkilatı modern anlamda 10 Nisan 1845 tarihinde İstanbul’da kurulmuştur.
Güvenliği sağlayan yeniçerilerin kaldırılmasından sonra zabıtalar bu görevi üstlenmişlerdi. Zabıtaların görevleri sürecinde karışıklıklar yaşanmaya devam etmişti. Ayrı ayrı kurumlara bağlı olarak yürütüldüğü için karışıklık hızla devam etmekteydi. Bu karışıklığı ortadan kaldırmak için çalışmalar yapılmıştı. Bu çalışmaların sonucunda zabıta olarak nitelenen teşkilat 10 Nisan 1845 tarihinden itibaren ilk polis teşkilatı olarak İstanbul’da kuruldu. Bu çalışmalardan sonra dahi polis hizmetleri Yeniçeri Ağalarından sonra Serasker ve polis adını taşıyan teşkilat ile yürütülmüştür.
Her yıl 10 Nisan Polis Teşkilatının kuruluş yıldönümü olarak kutlanıyor. Bu yıl 176. kuruluş yıl dönümleri kutlanacak. Her yıl çeşitli etkinlikler ile kutlanırken, bu yıl bu etkinlik de Covid belasının kısmen gölgesinde kalacaktır.
Tüm emniyet mensuplarımızın kuruluş yıldönümlerini kutlar, emniyet mensuplarımızın halka huzurlu günler yaşatmaları bağlamında, özverili davranışlarını sürdürmelerini diliyorum.
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.