KIBRIS’IN GELECEĞİ
- Kategori : 2010,Gazete Yazılarım,Mayıs
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :1.366 kez okundu
Kıbrıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminin üzerinden daha bir hafta geçmemişti ki bir toplantı nedeniyle Kıbrıs’a gittik. Kıbrıs’a bu ikinci kezdir gidiyorum. 250 bin nüfusa sahip bu ülkenin geçim kaynaklarının başında adadaki üniversiteler ve oteller geliyor. Türkiye’nin KKTC’ne her yıl parasal yardım ettiğini de biliyoruz.
Yakındoğu Üniversitesini ilk kez gördüm. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu kadar modern ve yeni teknolojilerle donatılmış bir üniversite ile karşılaşacağımı da pek beklemiyordum. Bu günlerde açılacak hastanede bazı cihazların sadece burası için General Electric firması tarafından üretilmiş olması dikkatimi çekti. Hastane çok iddialı bir gelecek çiziyor. Amaçları Ortadoğu ve Avrupa ülkelerinden gelecek hastalarla sağlık turizmini canlandırmak. Gördüğüm son model donanımlar, Yakındoğu Üniversitesinin adanın bir sağlık merkezi olmasını gerçekleştirebilecek intibasını bende uyandırdı.
Yakındoğu Üniversitesi Hastanesi için Hacettepe Üniversitesi ile anlaşma imzalanmış. Tıp eğitimi ve sağlık hizmetleri için Hacettepe Üniversitesinden gelecek doktorlardan yararlanılacak. Özellikle kanser ve Kardiyoloji konularında bir numara olmak için yola çıkmışlar.
Rahmetli Turgut Özal da Malatya’da İnönü Üniversitesi Hastanesini kurarken, bölgenin sağlık hizmetlerine cevap verecek modern bir sağlık merkezi hayal ediyordu. İnönü Üniversitesi Hastanesi mekan olarak oldukça büyük ve modern. Ama eğitilmiş yeterli öğretim üyesi konusunda arzu ettikleri seviyeyi yakalayamadılar. Çünkü bu amaçla ABD’ye gönderilen bir kısım öğretim üyeleri geri dönmediler ve ABD’ye yerleştiler.
Kıbrıs’ın uluslararası platformda bağımsız bir ülke olarak tanınmaması, Kıbrıs’ın gelişiminin önündeki en büyük engeldir. Adada işsizlik var. Ada insanı gergin ve iş yapmak istemiyor. Devlet kapısına adımını atan da geçimini sağladığı için canla başla çalışmak yerine, işini kerhen yapıyor.
Kıbrıs otellerinde kumarhaneler tıklım tıklım. Gencecik üniversiteli kızlar yüksek topuk ve mini etekleri ile kumar oynayanlara hizmet vermek için koşuşturuyorlar. Bu kızlarımızın genç yaşlarda sürekli yüksek topuklu ayakkabılarla dolaşmalarının, yıllar sonra kendilerinde ortopedik anlamda büyük sıkıntılar doğuracağını tahmin ediyorum. Sürekli alkollü ortamda çalışmalarının ahlaki çöküntülere uğrayacağı ihtimali de uzak değildir. Kumarhanelerin dolu olması da bence çok ürkütücü bir tablodur. Saatlerce makineler önünde kumar oynayan vatandaşları ve para kaybedenlerin yüzlerindeki acıyı gördüğümde, Kıbrıs’ın geleceği için olumlu düşünemiyorum.
Kıbrıs için sağlık turizminin canlandırmasını bir çözüm olarak görebiliriz. Yani KKTC iki alanda markalaşabilir. Mevcut üniversitelerindeki eğitimin kalitesini artırarak ve sağlık alanında sıra dışı tasarruflara girerek, adanın gelişmesine katkı sağlanabilir. Özellikle kanser ve kalp hastalıklarında bir numara olmak için yola çıkan Yakındoğu Üniversitesinin bu girişiminin sonuç verebilir diye düşünüyorum.
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.