KORONA HAYAT TARZIMIZI DİZAYN EDİYOR
- Kategori : 2020,Gazete Yazılarım,Mart
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :511 kez okundu
Birkaç ay önce deselerdi ki bir virüs çıkacak ve bütün dünyayı sararak ölümcül sonuçlara götürecek, hastalığa yakalanma korkusu ile birçok insan evlerine kapanacaklar, bilmem kaç kişi inanırdı. “Haydi be o da ne?” der geçerdik. Evet zaman zaman dünyayı saran gribal enfeksiyon ile karşı karşıya kalmıştık. Sars, kuş gribi, domuz gribi, gergedan gribi gibi. Zaman zaman belki 3-5 gün bizi evde yatırdı, hatta vitamin serumu almak ya da ateş düşürebilmek için hastanelere, sağlık kuruluşlarına gidip 1 saat gibi kalarak serum alıp evimize dönerdik. Antibiyotik tedavisi ve dinlenme ile 3-5 günde gribi üzerimizden atar, normal hayatımıza dönerdik.
Ne zaman geçeceğini, ne zaman biteceğini, ne kadar süreceğini hatta bitip bitmeyeceğini bilmediğimiz bir sürece girdik. Gün gelir normal hayatımıza dönsek de belki ömrümüzün geri kalan kısmında yeni bir yaşam biçimimiz olacaktır. Karantina günleri ileriki günlerde inşallah kalkacaktır ama bu kadar yakın temas belki olmayacak, belki sosyal yaşamımıza başka şekil vermek zorunda kalacağız.
Bu kargaşa dolu günlerde ilk başta fizyolojik etkilerden söz ediliyor. İlerleyen zamanda sosyal izolasyonun öneminin vurgulanması, sosyal hayatımızdaki değişiklikler, hayatımızı tehdit eden gerçek bir tehlikenin varlığı, bizi psikolojik olarak da etkileyecektir. Süreçteki belirsizlik, korku, kaygı elbette artacak. Belki bir süre sonra psikolojik destek almak gerekecek.
Sürekli evde olma hali, hareket ve özgürlük alanının kısıtlanması, çevremizdeki dostlarımız ve yakınlarımız ile sosyal-fiziksel mesafelerin artması, onlara dokunamama gibi durumların insanları depresif hale sokmasına birey tepki göstererek zorunlu evde kalmayı mutluluk olarak görebilir. Monoton yaşamı renkli hale getirebiliriz. Hareketli yaşamın akışına evde kalmayı özleyenler bu süreci avantaja çevirebilir. Nasıl mı?
Aile bireyeleri yoğun yaşam koşullarından uzun süre bir arada kalamazken, şimdi birbirimize uzun uzun zaman ayıracağız.
Hanımlar için ötelediğimiz işlerimizi zaman kaygısı olmadan yapabileceğimiz zaman işte bu zaman.
Evimizde dinlenmeyi bilemeyecek kadar yoğunluktan sonra evinde dinlenmenin tadını çıkaracağız.
Okunamayan kitapları okuyacağız.
Televizyon kanallarındaki bazı programlar ile bilgi dağarcığımızı zenginleştirebiliriz.
Kendi eksiğimizi gidermenin zamanı…
Annelerin çocuklarına ayıracakları verimli zaman artacaktır…
Biz eğitimciler için ders notlarımızı tekrar gözden geçirme zamanı ve fırsatı
Biz eğitimciler yeni bir öğretim metodu olan uzaktan eğitim şeklinde verilen eğitim sistemine adapte olmaya çalışıyoruz.
Belirli yaş üstü evde kalmak zorunda olan bireylerin dışarıdaki ihtiyaçlarını gideren komşu ve yakınlarının hassasiyetleri, yardımlaşma gibi bazı olguların tekrar doğuşu gibi sayılabilecek bazı durumları avantaja çevrilmesi, bu sıkıntılı günlerde bizi depresif durumlardan uzak tutar diye düşünüyorum.
Şehrimizde ve ülkemizde gerçekleştirilen bazı etkinlikler de takdire şayandır. Örneğin;
Maske bulmakta sıkıntı yaşanırken Halk Eğitim Müdürü Sayın Kazım Atıcı Bey’in başlattığı ve usta öğreticilerin ekip halinde maske dikim çalışmaları, takdire şayandır.
Bütün kurumlarda çalışan personele olağanüstü halden dolayı mesailere kolaylık sağlanırken, sağlık ekibi gece gündüz fedakârca çalışmaktadırlar. Onlar günlerce halk tarafından alkışlandı ve alkışlanacak da. Hastane çıkışlarında ailesine virus taşıyabilir kaygısıyla evlerine gidemeyen sağlık personelimizin duygularını anlıyoruz. Onlara ne kadar teşekkür etsek azdır.
İşte Park Dedeman Otel sahibi Sayın Ballıca ailesi 24 Ocak Elazığ depreminde kapılarını depremzedelere açtığı gibi, bu süreçte de Nisan ayının sonuna kadar sağlık personeline kapılarını açarak büyük fedakârlık yapmışlardır. Teşekkürler Dedeman-Ballıca ailesi
Elazığ Ramada Otel sahibi Tunceli Milletvekili Sayın Polat Şaroğlu yine Elazığ depreminin ilk dakikalarından itibaren mahalle sakinleri için seferber olmuştu. Depremzedelerin yemek ve konaklama ihtiyaçlarına cevap vererek günlerce misafir etmişti. Salgınla mücadele veren sağlık çalışanları için ücretsiz konaklamaları için yine kapılarını açtı. Teşekkürler Ramada- Sayın Polat Şaroğlu.
Dar gün bizi birlik olmaya çağırıyor. Duyarlılık gösteren her birey, her kurum takdire şayandır.
Virüs olmayan ve depremsiz birlik olma günleri temennisiyle…
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.