KPSS SONUÇLARININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Hayatının her döneminde birçok sınav stresi yaşayan çocuk ve gençlerimiz kendilerini  haliyle baskı  altında hissetmektedirler. İlköğretimde başlayan bu yarış üniversite tahsilini bitirdikten sonra da devam etmektedir.  KPSS adı altında, yani Kamu Personel Seçme Sınavı  adıyla bir ölçme değerlendirme yapılmaktadır. Artık herhangi bir kamu kurumunda işe başlayabilmek için KPSS yarışına katılmak gerekiyor.  Her alanda istenilen puan farklı olmaktadır. İhtiyaç çok olan alanda eleman alımında KPSS puanları düşük de olsa  eleman alınmakta,  ihtiyaç az olan alanlarda ise eleman alımında KPSS puanları yüksek istenmektedir.

Üniversite öğrencilerinin 1. Sınıfa geldikleri zaman çoğunlukla mutlu bir tablo sergileseler de  biraz tedirgin, biraz boşlukta, biraz acemi, çevreye ve sisteme uyum sağlamaya çalışmakla geçirdiklerini gözlemliyoruz. Ara sınıflarda “bu okuldan nasıl mezun olabilirim?” çabasıyla ders çalışarak, mesleğinin hayalini kurarak, ortama adapte olmanın mutluluğu ile geçiririler. 3. Sınıfa geldiklerinde  adeta ayakları üzerinde durmaya az kaldığını düşünürler. Öğrenciler  4. Sınıfa geldiklerinde belirsizlik altında umutsuzluk belirir. “Hocam mezun olsakda ne yapacağız ki? okullarda artık kadro yok denecek kadar az. Atanmak için KPSS den 90 civarında not almalıyız. Dersaneye gidiyoruz ama sınavda nasıl yapabiliriz” gibilerinden  serzenişlerde bulunurlar. Nitekim de çalıştığım fakülteden mezun olan bilgisayar öğretmenlerinin atanmak için almaları gereken KPSS puanı her yıl yukarıya çekilmektedir.  Ne yazık ki işsizler ordusuna binlerce üniversiteli katılmaktadır.

ÖSYM tarafından yapılan ÜDS,  LYS, YGS, KPSS gibi sınavlarda genellikle batıdaki iller başarılı olurlardı. Doğu Anadolu, Güney Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgeleri genelde bu sıralamaların dışındaydı. Artık öyle bir hal almıştı ki memur grubundan aileler atama yoluyla ilgili bölegeye gitmek zorunda kalsalardı dahi anne ve çocuk eşiyle birlikte gitmezdi. Nedeni çocuklarının batıda iyi eğitim almaları düşünceleriydi. Hatta yüz yüze tanıdıklarımdan “ben torunumu Siirt gibi eğitimi kötü yerde okutmam” diyerek çocuklarının Siirt’e gidişlerini engelleyen ebeveyneleri biliyorum.

Gelişmemiş illerin eğtim alanındakı başarısızlıkları ayrı bir yara idi. Çok sevindirici sonuçlar özellikle bu yıl arka arkaya duyulmaya başlandı. Artık başarılı iller listesinin üst tarafında Siirt’i, Bitlis’i, Bayburt’u, Bingöl’ü, Muş’u görüyoruz.

Siirt, LYS (Lisans Yerleştirme Sınavı) de TS (Türkçe_ Sosyal) puanına göre başarı sırasında  9.sırada yer almıştı. Bu başarının başarıyı getireceğinden hiç şüphem yoktu. Göz bebekleri zeka ve heyecandan ışıldayan, okuyabilmesi için bütün imkanlarını seferber etmeye çalışan gençlerimiz ve aileleri ne kadar çoktu. Çocuklarımız zeki, sorumluluk sahibi ancak  eğitime ayırabilecekleri bütçe sınırlı.

Siirtliler  LYS sonuçlarının sevinini yaşarken iki gün önce açıklanan KPSS sonucu ile kendisini tekrar ispatladı. 2012 KPSS’de Genel Kültür’de 2.017 aday sınava girerek başarıda 1. Sıraya oturmuştur. Eğitim Bilimleri Alanında  969 aday sınava girmiş ve 3. Sıraya oturmuştur. Genel Yetenek Sınavında 2.017  aday sınava girmiş ve 7.  Sırada yer almıştır.  Başarı ekip işidir. Birey, okul,  dersane,  veli faktörlerinin fedakarlık ve bilinçli ileriyi görmesiyle  ulaşılan hedeftir. Sadece fakültede verilen ders yada dersanede verilen eğitime bağlamak yanlış olur.

Siirt ve Siirt gibi gelişmek için çaba gösteren illerimizin başarılarının 1_2 yıla değil yıllara yayılmasını dilerim.  Siirt’i gençlerimizi başarılarından ve kentin adınıda başar ılı iller listseine taşıdıkları için tebrik ederim.

Geçirdiğimiz gece idrak edilen Kadir Gecesinin tüm insanlık alemine hayırlara vesile olmasını dilerim.