LYS 2012
- Kategori : 2012,Gazete Yazılarım,Haziran
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :1.398 kez okundu
Yıllar önce tek sınav ile öğrenci üniversiteye yerleştirilirken daha sonraki yıllarda iki aşama olan ÖSS ve ÖYS ile üniversiteye öğrenciler yerleştirildi.Yaklaşık 1.8 milyon gencin dolayısıyla ailelerin hayatlarını etkileyecek olan LYS sınavı farklı oturumlarla yapılmaktadır. Bu oturumlar Matematik Sınavı(LYS-1), Yabancı Dil Sınavı (LYS-5), Sosyal Bilimler Sınavı (LYS-4), Edebiyat-Coğrafya Sınavı (LYS-3), Fen Bilimler Sınavı (LYS-2) olmak üzere beş kısımda gerçekleşmektedir. Bu sistemin mutlaka olumlu tarafı bulunmaktadır. Dersler farklı günlere dağıtılarak öğrenci üzerindeki yük kısmen kaldırılamaya çalışılmaktadır. Ancak her şeyin teoride olduğu gibi gerçekleşmediğini düşünüyorum.
Sınavlarda görevliydim. 16 Haziran Cumartesi günü 1. Oturum olan sınavda LYS-1 Matematik soru kitapçığını dağıttık. 50 soru vardı 75 dakika süre verildi. Üniversite öğrenci adayları zamanla yarışarak cevapladılar. Hiç ara verilmeden geometri soru kitapçığını dağıttık. 30 soru için 45 dakika süre verilmişti. Zamanlarını son dakikaya kadar kullanmak zorunda kaldılar. 17 Haziran Pazar günü LYS-4 Sosyal Bilimler Sınavı yapıldı. İlk olarak Tarih soru kitapçığını dağıttık. 44 soru için 65 dakika süre verilmişti. Fakat salondaki adayların %90 ı 35-40 dakika gibi sürede cevaplamalarını bitirdiler. Sonradan dağıtılacak olan coğrafya soru kitapçıklarını beklediler. Öğrencilerin boş oturduklarını gördüğümüz halde 65 dakikanın bitmesini bekledik. Tarih için ayrılan sürenin bitiminde Coğrafya sorularını dağıttık. 16 soru için 25 dakika süre verilmişti. Verilen sürenin yine fazla geldiğini gördük. Coğrafya soruları toparlandı ardından Felsefe grubu soruları içerisinde 10 psikoloji, 10 sosyoloji, 10 mantık sorusu vardı. Paragrafların uzun olmasından dolayı öğrenciler bu grup soruları ancak son dakikaya kadar cevaplamak zorunda kaldılar. Bu gözlemlerden sonra sınav sisteminin öğrenciyi gerdiğini görmemek mümkün değil.
Kitapçıkların ayrı ayrı dağıtılması çok seri yapıldığı halde bir hareketlilik yaşanması söz konusu. Her kitapçığın dağıtımında kitap üzerindeki numaraların öğrenciler tarafından kodlanması dahi sıkıcı. Öyleki sınav stresiyle yanlış kodlayan öğrenciler de vardı. Kontrol etmek için görevlilerin sıraların aralarında gezmeleri bence dikkat dağıtıyor. Örneğin; öğrenci tarih ve coğrafya sorularını erken bitirdiği halde sonraki teste kural gereği geçemedi ve boş olarak 25-30 dakika beklerken son testi olan felsefe grubu sorularınıda yetiştirmede zorlandılar. Acaba aynı gün yapılan sınavdaki bütün sorular neden tek kitapçık halinde verilmiyor ki? Adaylar kullanacakları süreyi istedikleri teste kullanabilsinler. 24 Haziran Pazar günü yine aynı serüven. Fizik, kimya, biyoloji testleri yine 3 ayrı kitapçık dağıtımıyla gerçekleşecek. Cevaplama süreleri 45 er dakika olacak. Sınav süreleri aynı. Ders ne olursa olsun sayısal yada sözel farketmedi, her soru için 1.5 dakika süre verilmiş oldu. Bence bu yanlış bir uygulama. Geometri yada matematikte çözümler 1.5 dakikada yapılırken harita okumak içinde 1.5 dakika süre bence eşit dağılım değildi.
Bir başka sıkıntı sınavın çok sıcak şartlarda yapılması. Özellikle bazı bölgelerde Haziran ayının artık çok sıcak geçmesi, okullarda klima sisteminin olmaması zamanla yarışan adayları daha çok sıkıntıya sokmaktadır. Görevliler bu konuda duyarlı olsalar da çözüm değil.
Önceki sınavlarda olduğu gibi sınav sırasında insanların doğal ihtiyacı olan tuvalete gitme yasağının geçerli olması sıkıntılar doğurmaktadır. Böyle bir önlem mutlaka yapılan bir kopya modeli için alınan önlemdir. Ancak bu kısıtlama insan haklarına aykırı değil mi? Özellikle tuvalete gitme konusunda acilen çözüm getirilmelidir. Stresten dahi olsa öğrencinin tuvalet ihtiyacı daha çok artabilir. O sorun ile ben son yapılan sınavda karşılaştım. 1. Testin sonunda yani 65 dakikanın sonunda bir öğrenci tuvalet ihtiyacının olduğunu söylediğinde çıkamayacağını söyledik. Çıkarsa tekrar salona alınamayacağını bildirdik. 2. Testi verdik kendisine. Adayın huzursuz olduğu her halinden belliydi. “konsantre olamıyorum çok kötü durumdayım, lütfen bir görevli eşliğinde beni tuvalete gönderin.” dediğinde kendisini çok iyi anlamamıza rağmen durumu kendisine tekrar izah ettik. Soru kitapçığını kapatarak “ben artık okuyamıyorum tuvaleti bana gösterin” dedi ve kalktı. İhtiyacını giderdi, ancak salona alınamadı, binada bekletilerek talimat doğrultusunda verilen süre sonunda çıkışına izin verildi. Bu durumda vicdanım hiç de rahat değildi ama talimat böyleydi. Ne zaman bu aksaklıklar düzeltilecek!
Halen devam eden 23 ve 24 Haziran tarihinde LYS’ye girecek bütün çocuklarımıza başarılar dilerim.
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.