NESLİ TÜKENESİ CORONA
- Kategori : 2020,Gazete Yazılarım,Nisan
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :600 kez okundu
Nesli tükenesi Corona bizi bizden aldı. Bizi bizden uzaklaştırdı. Organlarımızı bile birbirinden uzaklaştırdı.
Evden hiç çıkmadığımız halde, sürekli temizlik yaparken temizlik malzemesi içerisinde olan ellerimizi dahi yüzümüze dokundurmaya korkar olduk.
Kendi aracımıza içimize sinerek dokunmayı özledik.
Ev halkı yakın oturmayı özledik.
Her dokunduğumuz eşyadan korkar olduk.
Asansör gibi küçük kapalı alanları kullanmaya korkar olduk.
Evden günlerce çıkmayınca, biriken ihtiyaç için alışverişe gitmek kâbus oldu.
Hangi market daha tenha olur? Hangisine gideceğimizi düşünür olduk.
Evlerimize çok uzak da olsa hangi manav bu konuda daha dikkatli onu tercih eder olduk.
Alış verişte paketlere korkmadan dokunmayı özledik.
Evimizin kapısını misafirimize açmayı özledik.
“Sana çay içmeye gelmek istiyorum” diye arkadaşımızı, yakınımızı aramayı özledik.
Eşofmanlarımızı çıkarıp, evden çıkmayı özledik.
Korkmadan sokağa çıkmayı özledik.
Özgürce gezmeyi özledik. Özledik… Özledik… Daha çok da özleyeceğiz.
Corona belası birçok alışkanlığımızı yeniden gözden geçirmemize neden olacak.
Küresel tehdit haline gelen Corona virüs salgını uluslararası ilişkilerden eğitime, ulaşımdan dini ibadetlere, spordan eğlenceye, üretimden tüketime, bilimsel toplantılardan kongrelere gibi bir çok toplumsal yaşamı etkisi altına aldı. Bu süreç her toplumda insanların alışık olmadığı zorunlu izolasyon sürecine girmesine neden oldu.
İçerisinde olduğumuz bu süreç elbet bitecek ama insanlarda bırakacakları travma kolay kolay kayıp olmayacak. Ya tekrar başlarsa kaygısı ile risk altında hissedeceğiz kendimizi.
Biz birlikte yaşamayı seven, yalnızlıktan sıkılan toplum için belki kalabalık yaşam bundan sonra sıkıcı gelecektir.
Birçok iş yeri özel şirketlerde dâhil sosyal mesafeyi sağlamak amacıyla “home-office” evden çalışma sistemine geçti. Olağanüstü durumda uygulanan bu sistem sonrası için deneyim olabilir mi? Bu sistem zaman içerisinde yaygınlaşarak benimsenerek yeni bir çalışma hayatını beraberinde getirebilir.
Sanal işyerleri yakın gelecekte çalışma ortamı olarak hayatımızda olabilir.
Bütün eğitim kurumları çok hızlı şekilde uzaktan eğitime geçti. Üniversiteler de hazırlıksız yakalandı. Ama uzaktan eğitim yazılımlarını erken tarihlerde temin ederek zaman kaybı yaşamadan kullanıma soktu. Hazır paket programlar değil yine biz ders hocaları notlarımızı ve konu anlatım videolarımızı haftalık sisteme yüklüyoruz. İleride bazı dersler için uygulama provası gibi düşünülebilir.
Toplantılar, paneller görüyoruz ki sanal ortamda eş zamanlı gerçekleşebiliyor.
Corona virüs korkusu sosyal yaşantımızı şu an durdurdu, gelecekte de etkileyeceği kesin. Gelecek bize değişimleri gösterecek.
Bazı durumda da ihtiyacımızı paramızla alamaz olduk. Ne mi? Koruyucu maske… Maske zorunlu olsa da olmasa da bilinçli insanlar zaten kullanıyor. Tek kullanımlık ama nasıl olsun tek kullanım özelliğini bozsa dahi yıkayıp kullanmak zorunda kalıyoruz. Virüs salgının ilk günlerinde limon kolonyası gibi maske bulmak da zordu. O zaman fiyatın bakmadan internet üzerinden almıştım. İyi ki almışım.
Şimdi artık maske satışı yasaklandı, güya halka iyilik adı altında. E-devlet üzerinden form doldurduğumuz halde çevremde halen hiç kimseye maske gelmedi. Milyar sayıdaki evlere tek elden nasıl dağıtım yapılacak? Bırakın yerel yönetimlere o zaman onlar bu dağıtım işini daha hızlı gerçekleştirebilirler. Telefonlara gelecek barkod karşılığı eczaneden alabilecekmişiz. Bu durumda eczane önlerindeki kuyruk ne olacak. Piyasada satılması fahiş fiyatlar olduğu için engel ise denetimler sıklaştırılabilirdi. Hatta piyasada pahalı da olsa bu çileyi çekeceğime para ile almayı tercih ederdim. Onine verdiğim maske siparişleri de durduruldu. Sanıyorum fularlarımızı maske olarak kullanmak zorunda kalacağız.
Sağlıklı günlere……
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.