Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

PANİK OLMAK MI? İŞİ OLURUNA BIRAKMAK MI?

01
Şubat
2012

Sabır ve sakinlik insanlara değer katan özelliklerdir. Toplum olarak genelde aceleciyiz, sabrımızı zorlamadan ben sabırsızım diye övünürüz.  Alış verişlerde, bankalarda, hastane gibi bir çok yerde sıraya girmeyi pek sevmeyiz. Ya sırayı görünce vazgeçeriz aldıklarımızdan veya sıradakilerden “araba kötü yerde ceza yerim bana sıranızı verir misiniz?” ya “çocuğumu evde bıraktım acele dönmem lazım sıranızı bana veriri misiniz?” ya “mesaiye yetişeceğim, sıranızı bana verir misiniz?” ya da elimde satın alacağım iki parça ürün varken, sıramı almak için izin isteyen bayan gibi “sıranı bana ver elimde altı üstü 4 parça eşya parasını ödeyip gideceğim” gibi bazen de komik gerekçelerle sıra ihlali yapanlarımız çoktur. Aslında sıra ihlalinde mantıklı gerekçeler olsa tabi ki hoşgörü ile karşılanır. Ama bazen keyfi ya da mantıksız gerekçeler geldiği zaman insan sırasını vermek istemeyebilir.

Banka ya da sağlık kurumları gibi yerlerde vatandaş numaratörle sıra alır. Aslında çok güzel bir uygulama, böylece vatandaş ne kadar bekleyeceğini de az çok tahmin edebilir. İtip kalkışmadan numarasını takip eder. Bazı yerlerde görüyorum ki ellerinde numaraları varken dahi yine kapılarda ya da gişe önlerinde toplanarak geçişi zorlaştırabiliyorlar.

Uçak yolculuklarında benzer tabloyu görmek mümkündür. Her yolcunun elinde uçuş kartı olduğundan koltuk numaraları belli olduğu halde yine sıraya girmeden omuz omuza sıkışarak uçağa geçilir. Uçak inince de daha durmadan yolcularda bir telaş bir an önce dışarıya çıkma acelesi başlar. Uçak rötar yaptığı zaman mutlaka yolcu ve görevliler arasında tartışmaların yaşandığına şahit olmuşumdur. Neden rötar yaptığı sorgulanmaz. Sadece stres ve gerilim yaşanır. Birkaç yıl önce Antalya’ya İstanbul’dan kötü hava koşullarında uçacaktık. Uçağa binmeden yapılan rötar yolcuları germişti. Oysa kış yolculuğunda beklenilen durumdur. Yapılan yanlış şu idi yolcular uçağa alındıktan sonra da bir süre bekletilince bir yolcunun saldırgan tavırları, hosteslere kaba davranması ve onları azarlaması hatta sesi çıkmayan yolcular için “koyun gibisiniz” gibi hakaretleri yolcular arasında cephe oluşturmuş ve gergin saatler yaşanmıştı. Mutlaka yolcu olarak haklarımızı savunmamız gerekir. Ancak çevremizdeki insanları rahatsız etmenin de saygısızlık olduğunu unutmamamız gerekir.

Özellikle Doğu ve Güney Doğu Anadolu’daki bazı illerimizde çoğumuz şahit olmuşuzdur. Dolmuş duraklarında bekleriz. Dolmuş kapısı açılınca kim önce ayağını basamağa atarsa……

Sanki zaman ile yarışıyor olduğumuz için mi acele ediyoruz yoksa alışkanlık mı? diye düşünürüm. Amerika halkının sanki bu stres yapma veya acele davranma duyguları köreltilmiş. Kim der ki bir numaralı ülke de her şey saat gibi çalışıyor!  Bu ülkede yaşın veya engelli olmanın kişiye sağladığı kolaylık mutlaka her ortamda kullanılır. Normal statüdeki insanlar çok sakin bazen de çok yavaş ve sorgulamadan uzak duruyorlar.

Birkaç gün önce Texas eyaletinde bulunan Houston kentinden kuzeyde bulunan Pennsylvania Eyaletindeki Wilkes Barre kentine uçacaktık. Houston’da uçağın rötar yapması 5 dakika gecikmenin boarda yazılması ile başlandı. Hiçbir açıklama yapılmadan gecikmeler 5, 10, 25,  50 dakika gibi kısa süreler verilerek yolcular sanki kandırıldı. Böylece uçağa biz yolcular 3 saat geç alındık. Salonda yolcular ve görevliler vardı. Bir tek yolcu gidip de uçuşun neden geciktiğini sormadı.  Salona bakılınca okuma salonu gibiydi çoğu yolcuların gecikmeyi stres yapmadan ellerinde ya kitap ya da e-book’ları görmek mümkündü. Yine aynı salonda bağlantı uçak planı anında değiştirilince yolcular o konuda da rahatladılar. Böylece 8 saatlik yol 16 saatte alındı. Bir anda bizim Antalya’ya uçuştaki nerdeyse yumruk yumruğa girilecek gerginlik ile kıyasladım. Tek sıra olmuş yolcular uçağa giriyor, ilk giren yolcunun aheste aheste çantalarını yerleştirmesi, ceketini çıkarması, el çantasını bırakmak için ağırdan alarak yerine oturmasından ötürü koridorun açılmasını bekleyen yolcuların sakinliği dikkat çekse de artık bence abartı ve vurdumduymazlıktı. Ne ABD’liler gibi çok relaks olmalı ne de bizler gibi aceleci ve gergin.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.