ŞİFRE SKANDALI
- Kategori : 2011,Gazete Yazılarım,Nisan
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :1.693 kez okundu
Geçen yıl KPSS’ deki usulsüzlükler yüzünden Savcılık olaya el koydu ve ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan istifa etti. Bu gelişmeler sonrasında ÖSYM’nin başına İTÜ’den Prof. Dr. Ali Demir getirildi. Yeni dönemde özellikle sınavın güvenliği bağlamında çok katı tedbirler alındı. Güvenlik o kadar artırıldı ki sınavda sıkışan öğrenciler tuvalete dahi gidemedi. YGS sınavı büyük bir titizlik içerisinde yapıldı. Artık kamuoyu sınavın çok güvenli yapıldığına inanacakken, Artvin’den Avukat Ayla Varan medyada bomba gibi patlayan bir iddia ortaya attı. Ortalık karıştı ve şu anda kamuoyu ikilem içerisinde! Üzerinde durulan konu: Acaba sınavda bazı kimselere şifre verildi mi?
Uzun yıllardan beri bilgisayar derslerine giriyorum. Bilgisayar alanında çalışmalar yaptığım için şifre skandalı konusunda görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bilgisayar kodlanmadan tek başına bir programı çalıştıramaz, kendi başına sonuç üretemez. Yazılımcılar tarafından kendilerine verilen komut ve deyimlere bağlı kalarak işlem yaparlar. O nedenle de şayet gerçekten de bir şifre sızdırma olayı varsa, bu işi yapanlar doğrudan yazılım ile uğraşan ekibin bilgisi dâhilinde yapılmıştır.
Bu yıl uygulanan YGS sınavının en büyük özelliği her öğrenciye özgün soru kitapçığı ve cevap kâğıdı hazırlanmasıydı. Yani bir öğrencinin kitapçığındaki soruların yerleri, diğer bir öğrencinin kitapçığındaki sorularla aynı sırada değildir. Tüm öğrencilere sorulan sorular tıpatıp benzerdir, ancak yerleri değişiktir. Keza cevap şıklarının yerleri de değiştirilerek kopya çekilmesi daha da zorlaştırılmıştır. Bunun sonucunda aynı salonda sınava giren iki adayın ne soru sıraları ne de cevap kâğıdındaki doğru cevap şıkları bir birini tutamaz.
Ortaya atılan iddia şudur. Sayısal sonuç içeren sorularda bir şifreleme tekniğinin uygulandığı söylenmektedir. Nitekim medya için yayımlanan kitapçıkta da ileri sürülen iddia, bazı sorularda sonuç vermektedir. Her soru için 5 şık bulunmaktadır. Her bir şıkta yer alan rakamlar küçükten büyüğe doğru sıralandığında, hangi şıkta aynı rakam elde ediliyorsa, o şıkkın doğru olduğu saptanmış durumdadır. Diğer bir iddia da şayet şıklardaki rakamlar küçükten büyüğe doğru sıralanmmamış halde ise, doğru cevabın a şıkkı olmasıdır.
Bu şifreleme adaylara verilen kitapçıklarda da yapılmışsa ve bazı öğrenciler bu tür soruları tamamen doğru cevaplamışlarsa, konuya şüphe ile yaklaşmak gerekir. Gerçek durum ortaya çıkarılabilir. Öğrencilerin soru kitapçıkları incelenebilir ve söz konusu sorularda adayların soru kitapçığı üzerine rakamları küçükten büyüğe doğru yazıp yazmadığı kontrol edilebilir. Şayet bu tür sıralamalar kitapçıkta yer alıyorsa, o zaman durum vahimdir.
Diğer bir inceleme yöntemi ise şu şekilde yapılabilir. Tüm öğrencilerin cevap şıklarına ait veri tabanı incelenebilir. Bir program yazılarak, şüpheli diye nitelendirilen sorularda küçükten büyüğe doğru bir sıralama yapıldığında, çakışan şıkların doğru cevap olup olmadığı çok basit bir şekilde elde edilebilir.
Bence ÖSYM’nin yapması gereken şudur. Öğrencilere ait soru kitapçıklarını ve cevap kâğıtlarını kamuoyu ile paylaşmalıdır. Bu alanda yaptıkları çalışmalarla tanınan ve bilgisayar yazılımı alanında görev yapan akademisyenlerden bir komisyon kurulabilir. Hatta ilk etapta belirli kriterlere sahip akademisyenlerden gönüllü olarak bu inceleme içerisinde yer almak isteyenler araştırılır. Daha sonra gönüllü müracaat edenler arasında noter önünde çekilecek kura ile komisyon üyeleri belirlenebilir. Bu komisyon cevap kâğıtları üzerinde gerekli incelemeleri yaparak hazırlayacağı raporu kamuoyu ile paylaşabilir.
Sonuç olarak iddia edilen şifrelemeyi yapmak bilgisayar kodlaması tekniğinde mümkündür. Şayet bu tür bir şifreleme yapılmışsa, bu konuyu yazılımı kodlayanlar kimlerse, mutlaka onların bilgisi dâhilinde yapılmıştır. Böyle bir şifrelemenin yapılıp yapılmadığını tespit etmek mümkündür. Bu amaçla yeni bir yazılım geliştirilerek tüm öğrencilerin cevapları bilgisayar tarafından incelenebilir. ÖSYM şeffaf olmalıdır ve omuzlarındaki bu ağır yükü bertaraf etmek için seferber olmalıdır.
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.