SİİRT’İN YOLLARINDA
- Kategori : 2009,Gazete Yazılarım,Mart
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :1.323 kez okundu
Siirt’e 1 yıl süre ile gidip geldim. Üstelik bu gidiş-gelişlerin her biri 6-7 saat süren bir minibüs yolculuğu gerektirmesine karşın hiç bıkmadan ve üşenmeden hafta sonları, dini bayramlarda ve yarıyıl tatillerinde yollara düşüyordum. Oraya büyük bir heyecanla gelişimin tek nedeni eşimi görmek değildi. Eşim rektör vekili olarak görevini sürdürürken, ben de eşimin çalışmalarına katkı ve eleman eşlerinin ortak çalışmalar yürütmesini sağlamak için çırpınıyordum.
Siirt’te bir yıl süre ile başkanlığını yürüttüğüm bir dernek aracılığı ile neler yaptığımızı, kamuoyu çok iyi hatırlayacaktır. Sayıları sadece onlarla ifade edilen bir grup bayan ve erkek personel eşleri ile çok güzel etkinlikler düzenledik ve Siirt Üniversitesi ile Siirt halkının bütünleşmeleri için ilk adımı attık.
Artık Siirt’te değilim ama gönlüm hâlâ Siirtlilerle. Çünkü orada bulunduğum süre zarfında Siirt halkı ve özellikle de idareci eşleri ile hep bir gün sonrasını düşünür ve ne tür bir etkinlik yapabiliriz diye fikirler üretirdik. Şirvan, Pervari, Kurtalan ilçelerinin yollarını tutarken, büyük heyecan duyardım. Verdiğimiz konferanslara katılan kadınları, yöresel giysileri içinde görmek, onlarla karşılıklı sorunları tartışmanın mutluluğunu yazılı cümlelerle anlatmak mümkün olmayıp, ancak yaşanır, diyorum.
Pervari gözümde tütüyor. İlçenin Kaymakamı Sayın Nurettin Dayan ve saygıdeğer eşleri Özlem hanım, bizi ısrarla ilçelerine davet ediyorlardı. Karlı bir kış günü eşim ve ben Pervari’ye gittik Pervari halkının gönlünde taht kurmuş, misafirperver Sayın Dayan ailesinin misafirleri olduk. Rüya gibi hiç bozulmamış doğası olan Botan çayına dahi indik. Bu güzelim ilçenin balını tattık. Genç kaymakamın ilçeye bir meslek yüksekokulu kazandırmak için verdiği mücadeleyi yerinde gördük.
Kadınlar kolu mensupları olarak Şirvan’da aileye yönelik bir konferans verme isteğimizi Şirvan kaymakamı Sayın Mustafa Kutlu ve değerli eşleri Çiğdem hanım’a ilettiğimizde memnuniyetlerini dile getirerek bizleri konferans vermek üzere ilçelerine davet etmişlerdi. Kadınlar kolu mensupları olarak ilçeyi ziyaret etmiş ve ilçe kadınları ile bir araya gelmiştik. Akabinde Kurtalan’da bir konferans vermiştik. Dönemin kaymakamı Sayın Serdar Bakır, ilçesinin kalkınması için her türlü çabayı sarf ediyordu. Siirt Üniversitesine bağlı bir Meslek Yüksek Okulu’nun açılması için mekan aramadaki heyecanı ve gayreti asla azımsanamaz.
Peki bu aktiviteler bazı olumlu sonuçlar verdi mi? diye sorabilirsiniz. Bence kolay kolay unutulmayacak izler bıraktı. Bu dostlukların ürünlerini hâlâ görüyorum. Bizleri bayramlarda, özel günlerde ve taziyemizde arayan-soranların çokluğundan gördük ki, gerçekten gönül köprüleri kurmuşuz.
Siirtlilerle kurmuş olduğumuz bu gönül bağı o kadar ileri düzeyde ki öğrencilerimiz arasında Siirtli olanları duyduğumda, farkında olmadan o öğrencilerle daha da samimi olduğumu görüyorum. Sorunları var mı diye daha ilgilenir oldum.
İnsan gördüğü, yaşadığı yöreleri iyi anılarıyla anmaya devam ediyor. Çok şükür Siirt’te iken halkı ile hep dostluklar kurabildik. Kötü hiçbir anımız olmadı, ne mutlu bana ki böyle güzel anılarla Siirt’ten ayrıldım. Bu dostluk köprülerini kurmak kolay değil. Şayet karşılıklı bir elektriklenme olmuşsa, gönül dostlukları kendiliğinden oluşuyor. Bir yöre insanı olarak Siirtlilerin misafirperverliğini unutmayacağım ve sürekli gönlümde yerlerini ayrı tutacağım.
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.