SİİRT’TE ELEKTRİK ÜRETİMİ

2008 Ocak ayında Pervari’den dik ve dar stabilize bir yoldan Botan çayına indiğimizde yüreğim ağzıma gelmişti. Hava soğuk ve yoldan aşağı doğru seyahat ettiğimizde “Ya şimdi jeep devrilirse” edişesini taşıyordum. Eşim Asaf Varol, dönemin kaymakamı Sayın Nurettin Dayan, Kaymakam Bey’in eşi Özlem Hanım, dönemin Belediye Başkanı Abdurrahman Dündar ile birlikte Botan çayı  yatağına indiğimizde derin bir nefes almıştım. Pervari’de hava çok daha soğuk iken, çay yatağında birkaç derece daha sıcak bir atmosferle karşılaşmıştık.

Bir taraftan su kenarında yakılan ateş etrafında ısınırken, diğer taraftan da suyun çıkarttığı su sesi eşliğinde hemen biraz ötedeki koyun ve kuzuların melemelerini dinliyorduk. Orada unutmayacağım yaklaşık 1 saat süre ile kaldık. Karın beyazlığı, havanın soğukluğu, suyun akışı, sarp dik kayalar o anda bizleri çok farklı bir dünyaya götürmüştü.

Su hayat demek, su medeniyet demek, su aynı zamanda enerji demek. Botan üzerinde yanılmıyorsam 12 civarında hidroelektrik santralleri kurulacak. Özel sektör o bölgede barajlar inşa ediyor. Nihat Özdemir Alkumru ve Kirazlı barajlarını faaliyete geçirmek için canla başla çalışıyor. Birçok kişiye baraj yapımında iş vererek yöre halkının geçimine katkı sağlıyorlar. Botan üzerindeki hidroelektrik santraller tamamlandığında, üretilecek elektrik tüm ülkeye dağıtılmış olacak.

Botan çayı üzerinde şişecek suyun oluşturacağı göl, yörenin iklimini değiştirecek. Isının birkaç derece değişeceğini zannediyorum. Çünkü benzer olay Elazığ’da da yaşanmıştı. Keban, Karakaya barajlarının oluşturduğu göl havzası sayesinde Elazığ’ın ısısı birkaç derece arttı. Ama Elazığ’daki barajların yapımı sırasında zamanında yeterince ağaçlandırma yapılmadığı için etraftaki dağlar çıplaktır. Oysa Keban yolu üzerinde Çakmak köyü civarına dikilen çamlar şu anda büyümüş. Bu demektir ki bölgedeki iklim ağaçların yetişmesine elverişlidir. Zamanında yeterince ağaçlandırma yapılsaydı, bölgenin nasıl yeşilleneceğini göstermektedir.

Botan çayında kurulan hidroelektrik santraller ve göletler göz önünde bulundurularak şimdiden ağaçlandırma çalışmaları başlatılmalıdır. İleride Siirt’te kış aylarında sıcaklığın birkaç derece yükselebileceği hesaba katılarak, iklim değişminin Siirt fıstığını etkileyip etkilemeyeceği üzerine çalışmaların şimdiden başlatılması dileğimdir.

Siirt fıstığı denildiğinde akla hemen dönemin Valisi Nuri Okutan gelmektedir. O dönemde Sayın Vali Nuri Okutan eşim ve beni bilişim konusunda konferanslar vermek üzere Siirt’e davet etmiş ve hatta Siirt İl Gelişme Planını yapmak için Fırat Üniversitesinden destek talep etmişti. İl Gelişme Planı tamamlanmış ve Valiliğe 2004 de teslim edilmişti. Siirt fıstığı ile ilgili çalışmalar da bu planlarda yer almıştı.

Siirt Valimiz Sayın Necati Şentürk de çevreye önem veren bir valimizdir. Siirt’in gelişimi için gecesini gündüzüne katmış ve ilin gelişimi için projelerin peşinde koşmaktadır. Sayın Valimizin barajları göz önüne alarak şimdiden ağaçlandırma seferberliğini başlatacağına dair inancım tamdır. Çevresi ağaçlarla çevrili baraj alanları oluşturulmalıdır. Adana’da kururlu Seyhan barajının çevresindeki ağaçları mutlaka görenlerimiz olmuştur. Aynı manzarayı ömrümüz yeterse yıllar sonra siirt’te de görmek istiyoruz.