SOSYAL AĞLAR
- Kategori : 2012,Aralık,Gazete Yazılarım
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :1.783 kez okundu
Hayatımıza bilgisayarın girişiyle değişen yaşam tarzı sosyal hayatı da etkiledi. Belli yaştan sonra tanıştığımız dijital dünya etrafımızı hızla sardı. Zaten günümüzde artık çocuklar doğuştan dijitalci oldular. Ülkemizde kadın, erkek, çocuk, yaşlı, genç, köylüsü, kentlisi artık internet kullanımını yoğunlaştırmışlardır. İhtiyaç duydukları bilgilere ulaşmak için başlatılan kaynak konumundaki internet, daha sonraları haberleşme anlamında kullanıldı.
Hatırlıyorum yaklaşık 10-12 yıl önce msn den kurulan bağ ile yazılı ve görsel olarak anında iletişim kurulduğunda çok mutluyduk. Ardından çıkmasıyla birlikte çok yayılan yani patlak veren sosyal paylaşım ağları, kullanıcıları ağ gibi sardı. Facebook ile tanıştığımız ağ sayısı yaklaşık 200’ü bulmaya başladı. Bunlar kullanım sırasına göre Facebook, Blogger, Twitter, WordPress, Tumbir, MySpace, Linkedln gibi ağlar sıralanmaktadır. En çok kullanılan ağ Facebook.
Önce bilgi paylaşım alanı olarak kullanılan Facebook’un bilinçsiz kullanımı sonunda insanlarda psikososyal alanlarında olumsuzluklara yol açtığı, bilimsel çalışmalar sonunda belirlenmiştir. Özellikle küçük yaşlarda bağımlılık oluşturduğu saptanmıştır. Sanal dünyanın yaşattığı antisosyal yaşam gerçekleşmiştir. En büyük sıkıntı kişilik çatışması, çoğul kişilik veya kişilik bölünmelerine neden olabilme riski büyüktür. California Ünivesitesinden yapılan araştırmalara göre sosyal ağları yoğun kullanan çocukların iletişim zorluğu yaşadıklarını belirtmişlerdir. Dolayısıyla kişilik özelliklerininin sabırsız ve agresif olduğu gözlenmiştir.
Yetişkin insanlar ilkokul arkadaşlarını ya da öğretmenlerini bulma heyecanı taşıdılar. Arkadaşlar ya da yakınlar birbirlerini sosyal ağlarda izleyerek nerede olduklarını öğrendiler. Yakın izleme bazı ailelerde ailevi sorunların yaşanmasına neden oldu. Gazetelerde yine okuduk, Sakarya’da 16 yıllık evli bir bayanın lise arkadaşları le sosyal ağ ortamında grup kurduğunu gören kocası, kıskançlık krizine girerek eşini uyurken öldürmüştü. Yine evli bir bayanın soyal ağlarda kendisini bekar ya da ilişkisi yok, arkadaş arıyor gibi ifadelerin profillerinde yer almaları haklı olarak eşleri çileden çıkararak bazen yuvaların yıkılmalarına kadar gitmiştir. Çocuk pornogrofisinin yaygınlaşmasında yine kötü niyetli insanlar iş başındaydı.
Peki sosyal paylaşım ağlarının hiç mi faydaları yok? Sayılamayacak kadar çoktur aslında. Yeter ki verimli ve amacında kullanılsın. Anında paylaşım olduğu ve eş zamanlı kullanılabildiği için bilgi paylaşımında çok kullanışlıdır. Özellikle Üniversite öğrencileri bilgi paylaşımlarında en çok kullandıkları alan olduğunu söylemişlerdir. Üniversite öğrencilerine yönelik yaptığım anket çalışmasında sosyal ağlarda geçirdikleri sürede streslerini azalttığı, kendilerini daha rahat ifade ettiklerini, sosyal çevrelerinin daha genişlediğini, daha kolay organize olabildiklerini, sosyal yaşamlarının renklendiğini, yakınlarından görsel anlamda haber alabildiklerini, araştırma soruşturma ve tartışma becerilerinin geliştiğini iddia etmişlerdir. Bu ortamda paylaşım olduğu için tarışmaların daha seviyeli olduğunu iddia etmişlerdir. Teknolojik gelişmeleri , değişimleri ve yorumları rahatlıkla bu ortamda takip edip seçmekte kolaylık sağlandığını iddia etmektedirler.
Her zevk biçiminin, her kültürün yandaş bulduğu sanal ortamların tümü elbette bilinçli kullanıldığı zaman dünyayı saran ağdan neden faydalanmayalım ki…
2012`yi uğurlamaya 2013’ü karşılamaya sadece birkaç gün kaldı. Sağlık, mutluluk, huzur ağıının tüm dünyayı sarmasını dilerim.
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.