Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

TAŞERON ÖRGÜT

24
Temmuz
2010

İsrail ile olan restleşme sonrasında Şemdilli’de yapılan karakol baskını, kafalarda soru işaretleri bıraktı. İsrail tarafından sevk ve idare edildiği söylenen Heron uçaklarının, İsrailli mühendislerin ülkelerine dönmeleri sonrasında uçmadığı iddiaları basında yer aldı. Ancak Genel Kurmay Başkanı bu söylemin gerçek olmadığını, hava koşulları nedeniyle kalkmış olmayabileceğini belirtti. İlginç olan haber ise terör örgütünün bunu hemen fırsat bilerek katliamını gerçekleştirmiş olmasıdır. ABD ile olan ilişkileri de etkiledi ve istihbarat veren ABD’nin bu kez istihbarat vermediği söylendi. “Elin atına binen tez iner” misali bir durum ile karşı karşıya kaldık desenize! Bilahare bu söyleminde doğru olmadığı Amerika Başkonsolosluğu tarafından ifade edildi.  

Teröristlerin ülkeye girdikleri termal kameralarla güya fark edilmiş, hatta top atışı da yapılmış. Ancak top ateşine karşılık verilmeyince muhtemelen bunların hayvan sürüsü ya da kaçakçılar olabilecekleri düşünülmüş. Yani bu açıklamalar gerçekten askeri bir sorumlu tarafından yapılmışsa, vay ülkemin haline! Böyle bir yanılgıyı telefuz etmek bile çok büyük skandal değil midir?

Türk silahlı kuvvetleri yıllardır hep savunma pozisyonu almıştır. Bataklığın kaynağını kurutmak için bir plan içerisine girmediği düşüncesindeyim. Saldırı yapılır, ardından sözüm ona kaçan teröristleri vurmak için Irak sınırlarına birkaç kilometre girilir, teröristlere ateş açıldığı ve birkaç teröristin öldürüldüğü açıklanır. Bu senaryo defalarca oynatılmıştır. Kamuoyu artık somut sonuçların alınmasını beklemektedir!

Uluslararası ve Irak ile yapılan antlaşmalar sayesinde Türkiye Irak sınırları içerisinde 50 km’ye kadar teröristleri etkisiz hale getirme hakkına sahiptir. Madem bu hakka sahibiz neden bataklığın merkezi karargâhı olan Kandil tümden yok edilemiyor? Terör örgütü Irak sınırları içinde sınırımıza yakın mekânlarda konuşlanmış, istedikleri zaman gelip eylemi gerçekleştirebiliyor ve tekrar yuvalarına geri dönebiliyorlar. O bölgedeki dağların ne kadar yüksek ve sarp kayalıklar olduklarını tahmin edebiliyorum. Peki, nasıl oluyor da bu teröristler gece yarısı bir eyleme başlıyorlar, saatlerce çatışıyorlar ve sonra da ortadan kayboluyorlar! Herhalde bu teröristler kamplarına dönmüyorlar ve ülke sınırları içindeki evlerine gidiyorlardır!

Türkiye düşmanı ülkelerin terör örgütünü taşeron olarak kullanmaları sürdüğü müddetçe, daha birçok vatan evladımızı toprağa vereceğimizden endişe duyuyorum. Kandırılarak dağa çıkarılanlar da evlatlarımız. Gencecik fidanlar aldatılarak yok ediliyor. Bu işten kârlı çıkanlar ise dünya silah sektörünü elinde tutan ülkelerdir.

Türk ve Kürt halkları akıllı davranmak zorundadırlar. Ülkemizin büyük ve zengin doğal enerji rezervleri bulunmaktadır. Kardeşçe bir arada yaşanabilir ve ülke birlikte düşmana karşı savunulabilir. Açılım adı altında gerçekleştirilen girişimler de istenen sonucu vermedi gibi. İktidar ve muhalefet artık terörü bitirme konusunda birlikte hareket etmeyi kendilerine amaç edinmelidir. Artık canlara kıyılmamalı, ana, baba, eş, çocuk boynu bükük bırakılmamalıdır…

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.