THY KAZANIMLARINI CÖMERTÇE HARCIYOR
- Kategori : 2010,Eylül,Gazete Yazılarım
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :1.361 kez okundu
Brüksel/Belçika hava alanında artık Türk yolcularıda görmek mümkün. Kalabalık ortamda birbirlerine seslerini duyurmak için ve Türkçe anlamayanları da düşündükleri için olacak ki yüksek ses ile konuşuyorlardı. İstemeden de olsa kulak misafiri oluyordum. Gruplar halinde Türkiye’ye gelecek Avrupa yolcuları ve zenci gruplar vardı. Çocuk sayısı oldukça fazla, annelerin sırtına bağladığı bebekleri, çevrelerinde dolaşan en az üçer, dörder çocukları bulunuyordu. Yolcuların görünen bagaj tipleri dahi değişmeye başladı, torbaları görür oldum. Uçağa biniş zamanı geldi Amerika’da gördüğümüz ip gibi sıra yok arkamda. Zenci çocuklu aile, çantam çekiliyor, ayaklarıma basılıyor, çarpıyor.. ben çocukları uyarmak zorunda kalıyorum, anneden müdahale yok. Uçakta çocuk ağlama sesleri, bitmeyen istekleri karşısında bağırmaları ve anne babanın çocuğu güya susturma adına yüksek ses ile konuşmaları yolcuları rahatsız edecek düzeydeydi. Hemen yolcu profili değişmişti.
Uçağımız aprona geç yaklaştığı için rötarlı kalkacaktı, yolcular arasında kısa rötar dahi olsa söylenmelere neden olmuştu. THY ile uçmanın mutluluğunu taşıyordum. Avrupa’dan gelen yolcuların THY farkını görmelerini arzu ediyordum. Güler yüzlü, fiziki yapıları ve diksiyonları düzgün hostesler yolcuları ev sahibi edasında karşıladılar. Öğle saatlerinde uçtuğumuz bir süre sonra yemek menüsü yolculara dağıtıldı ve ardından yemek servisi başladı. Birçok firma ile uçmuştum böyle bir menü verilmemişti. Genellikle sebze ve tavuk olmak üzere iki seçenek sunmuşlardı. Menüde yer alan seçenekler şöyle idi.:
Domates soslu kızarmış patlıcan, beyaz peynir (standart)
Izgara köfte veya tavuk göğüs (sote mevsim sebzeleri /sade pilav veya “Mantarlı Ravioli”, çikolatalı kek, taze ekmek çeşitleri, kahve veya çay.
İşte THY farkı diye konuşuyor, bir yandan da menüdeki seçenekler arasında ne yiyeceğimize karar veriyorduk. Çok uzun bir yoldan geliyorduk bir an önce bir şeyler yiyip uyumak istiyordum. Güler yüzlü hostesimiz yaklaştı ve “ne yemek istersiniz ?” diye sordu. Köfte istedim.”üzgünüm köfte kalmadı” diye cevap verdi. Ardından tavuk istedim yine “hanım efendi özür diliyorum tavuk da kalmadı size pasta (bir çeşit makarna) verebileceğim ” dedi. O halde neden seçenekleri sunuyor ve menüleri dağıtıyorsunuz diye sorduğumuzda “ön sıralarda bazı yemekler tükendi” cevabını verdi. Oysa biz de 10 uncu sıradaydık, arka sayılmazdı. Yanımızda oturan her haliyle münevver görünen bir bey yemeği almayarak protesto etti, madem tek seçeneğimiz var o halde neden bana “ne yemek istediğimi soruyorsunuz, elinizde kalanları zaten veriyorsunuz, bari yolcuları kandırmayın, ben köfte istiyorum” diye haklı olarak direndi. Buradaki direnç köfte yemek değildi, yapılan hatanın sıkıntısı çektirilerek bir başka uçuş için önlemlerin alınmasıydı. İlgili hostes çözüm getiremeyince kabin içi amiri çağırarak konuyu anlattı. Amir pozisyonundaki hostes de beyefendiye anlatmak istediyse de ikna edeceğine inanmayınca “sizin için tekrar bakayım diyerek” ayrıldı ve içerisinde köfte olan yemek tepsisi ile gelerek beyefendiye ikramını yaptı. Bu durum hiç de şık olmayan ve THY gibi dev bir firmaya yakışmayan davranıştı . Özellikle yurtdışı uçuşlarda belli kaliteyi yakalamış firmanın bu aksaklıkları yolcu penceresinden bakıldığında bazen daha büyük görülmeye neden olabilir. THY, kazanımlarını böyle basit tasarruflarla harcamamalı diye düşünüyorum.
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.