TRAFİK KEŞMEKEŞLİĞİ, YAZIK OLUYOR BU ŞEHRE…
- Kategori : 2019,Aralık,Gazete Yazılarım
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :519 kez okundu
Trafik magandası, trafik terörü yıllardır ülkemizin baş belası ve en büyük problemi olmaya devam ediyor. Tabii ki şehirler bu konuda mustaripler. Yerel TV haberlerinde yaşadığımız bu şehirde gün yok ki kaza haberi geçmesin. Artık şehir içi ana yollarda olan kazalar ölümlü ve araç hurdaya çıkacak kadar ciddi boyutta. Ne yazık ki trafik kurallarına can güvenliği bilinciyle değil, ceza yememek için korkudan uyanların sayıları az değildir.
Sokaklarımızın dar, araç sayısının fazla olması birçok kentin sorunudur. Şehrin gelişme projesinin doğru yapıldığı illerde bu sorun ancak eski yerleşmiş mahallelerde yaşanmaktadır. Yeni yerleşim yerlerinde açılan geniş yollar trafiği rahatlatmaktadır. Örneğin; komşu bir şehrimizde 3 şerit gidiş, 3 şerit geliş, araç yolunun her iki yanında geniş kaldırım, yine her iki yanda araç parkı düşünülerek iki şerit cep yol, yine her iki yanda kaldırım ve konutlar bulunmaktadır. Hayran kalınmaz mı? Bu tür yollarda trafik sıkıntısız akıyor, yaya yolu geniş, arabaların parkı cep yolda, evler hem yoldan uzak hem de birbirlerinden uzaktadırlar.
Elazığ ova olduğu halde çarpık şehirleşmeden dolayı son yıllarda oluşturulan mahallelerde yollar kıvrım kıvrım tasarlanmıştır.
Bazı bulvarlar trafik açısından rahat ve ferah derken, geçmiş Belediye yetkilileri her nasıl ruhsat vermişlerse o bulvarları da tünel durumuna çevirdiler. Bazı bölgeler var ki o mahallelerin sokakları değiştirilemez. Nail Bey Mahallesi buna örnek verilebilir. Nail bey, en eski mahallelerden birisidir, dolayısıyla sokakların o kadar dar olmasını anlayabiliyoruz. O zaman dahi ne kadar muntazam sokaklar düşünülmüş. Bütün sokaklar birbirlerini dik kesiyorlar. Tek sıkıntı sokakların dar olması ve onların genişlemesi artık mümkün değil ya da kentsel dönüşüm gerektirir. Ancak sonradan açılan cadde genişlikleri uygun derken yola yakın inşaatlar birer birer yükseliyor. Namık Çitçi Caddesinde son 7-8 yılda yapılan binaların kaldırımı nasıl işgal ettiklerini görüyoruz. Yunus Emre Bulvarı karanlık dar bir cadde haline getirildi. Yazık çok yazık bu şehre…
Birkaç gün önce İzzet Paşa ve Nail Bey Mahallelerinde bazı sokaklarda kaldırımdan yürümeye gayret ettim, ama yürüyemedim. Daracık kaldırımlar iki kişi yan yana geçemiyor. Karşıdan gelene yana geçerek yol vermek gerekiyor. Her evin önündeki kaldırım yüksekliği farklı, taşlar yerinden çıkmış, takılıp da düşmemek için gözlerinizi yerden ayıramazsınız. Bebek arabası ile yürüyen anneyi gözlemledim. Çocuğunu arabası ile kaldırımda götürmesi mümkün değil, araba sürülemez. Yola inse dar sokak, ancak tek yönden gelen araca yeterli… Bayan çocuğunu kucağına alarak boş bebek arabasını rast gele çekmek zorunda kaldı. O an ilk aklıma gelen bu mahallelerde mutlaka engelli bireyler de oturuyordur. Sağlam denilen insanlar bu sokaklarda yürüyebilmek için çaba harcarken, kendi kendisine yetemeyen insan ne yapsın? Ben bildim bileli geçmiş yerel yönetimler sürekli kaldırım taşları ile oynadılar, bu muydu yenilenme… ! Yazık bu şehre de, yazık yapanlara da, yazık ki böyle iz bırakmışlar…
Şehir merkezinde eski sokaklar artık genişletilemiyor, ama kaldırımlar bu kadar kötü olmamalıydı. Yapanların vicdanları rahat mı bilmem?
Belediye Başkanımız Şahin Şerifoğulları göreve geldikten sonra Yahya Kemal Caddesi’nde yapılan değişiklik, hem yoğun trafiği rahatlattı hem de göze hitap etti. Teşekkürler Sayın Başkan. Umarım caddenin geniş olmasını fırsata çevirenler çift sıra park yapmazlar diye düşünürken, hem de DSİ karşısında U dönüş ya da karşı sokağa geçiş noktasında çift sıra park eden araç sürücülerini duyarlı olmaya davet ediyorum. Dönüş için yol çok rahatladı derken bilinçsiz sürücülerden dolayı hala sıkıntı çekiliyor.
Yolların olumsuz durumları araç kullanmayı zorlaştırırken bir de trafik canavarı bazı sürücüler tehlike saçıyorlar. Trafik kuralları bazı sürücüler için ihlal etmek amacıyla konulmuş sanki. Kırmızı lamba ihlali cezaların artmasına rağmen halen görülüyor. Trafik lambası olmayan kavşaklarda ya da yanmayan kavşaklarda trafik akışı tam anlamıyla bir kâbus… Kırmızı lambada duran sürücü yeşil lambayı beklerken, daha sarı lamba yanmadan birkaç araç arkada bekleyen aracın kornaya sürekli basmasının mantığı var mı?
Bazı sürücüler sinyal verilmesi gereken yerde ısrarla sinyal vermezler. Park halindeki araç yola çıkarken sinyal vermeden ve arka tarafı kontrol etmeden çıkar, siz geçerken aniden çıkar. Arkadan vuran araç da zaten suçludur!
Araç takip mesafesi zaten yok gibi. O nedenle ki zincirleme kaza oldukça fazla. Önünüzde bir araç aniden sağda park eden aracın yanında durur. Oysa sadece 3 metre ilerlese tek sıra araçlar durmuş olacak arkadaki sürücü ya aniden fren yapacak ya da 3. şeritten geçmeye çalışacak, o geçerken arkadan gelen araç sürücüsü ayağını gazdan çeker mi! O da sol taraftan geçmek ister, böylece 3 şeritlik yolda 4 araç yan yana gelmeyi becerirler.
Bazı yollar kötü, sürücülerin bir kısmı daha da kötü. Bazı sürücülerin trafikteyken özellikle tehlike saçtıklarını görüyoruz. Yollardan korkuyorum, ama bazı sürücülerden daha çok korkuyorum. Çünkü ne zaman ne yapacakları belli olmuyor.
Yeni yerleşke yeri Çaydaçıra Mahallesi yine çarpık kentleşme yolunda. Yollar kıvrım kıvrım. Kuzey İmar yolu belki o karmaşıklığı hafifletecektir.
Sayın Şerifoğulları göreve geldiği günden bu yana şehirdeki aksaklıkları, yapılan ihmalleri, yanlışlıkları görmüş ve yeni bir oluşum ile hizmete başlamıştır. Elbette ki işi zor… Çünkü o kadar sıkıntılı işler var ki nereden başlayacak… Projeleri ve girişimci ruhuyla bu şehri onaracağına inanıyoruz. En büyük temennimiz çarpık yapılanmaya dur diyerek, bazı rant (getirim) kapılarını kapatarak hizmete devam etmesi olacaktır.
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.