ÜNİVERSİTE KAMPUS ALANI VE HASANKEYF
- Kategori : 2010,Gazete Yazılarım,Temmuz
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :2.488 kez okundu
Prof. Dr. Peter Alan Cooper aslında İngiliz vatandaşı, ancak Amerika Birleşik Devletlerinde Sam Houston Devlet Üniversitesinde Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanıdır. Türkiye’ye bilimsel toplantılar nedeniyle önceden bir kaç defa gelmişti. Ancak Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesini hiç görmemişti. Bu bölgeye ilk defa 7 Temmuz günü Fırat Üniversitesinin davetlisi olarak Adli Bilimler konusunda bir konferans vermek üzere geldi. Sıcakların bunalttığı bu günlerde Amerika Birleşik Devletlerinden gelen bir misafirimiz ile birlikte Elazığ-Şanlıurfa-Mardin-Midyat-Hasankeyf-Batman-Diyarbakır güzergâhında bir yolculuk yaptık. Bu güzergâhı özellikle biz tercih ettik, çünkü ülkenin Güneydoğu Anadolu bölgesinin kendisi için oldukça ilginç olacağını düşündük.
Fırat Üniversitesinde verdiği konferans Fırat televizyonundan canlı yayımlandı. Özellikle adli bilimler ve bilişim alanını ilgilendiren bir konuda verdiği konferans, bu alanda çalışanların ilgisini çekti. Şanlıurfa’ya vardığımızda, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Halil Mutlu’yu ziyaret ederek, Dr. Cooper’ın üniversitede bilişim alanında çalışanlarla tanışmaları da sağlandı. Harran Üniversitesi Rektörü Sayın Mutlu özellikle Osmanbey kampusunu dolaşmamızı istemişti. Biz de kampusu gördükten sonra, Türkiye’de gerçekten bu tür kampuslar da yapılabiliyor diye çok mutlu olduk. Harran Üniversitesi kampusunu görmeyenlere tavsiyem, mutlaka gidip görmeleridir. Proje çok güzel, bir tatil beldesi görünümünde, mimari yapısı çok ferah, öğrenci yurt ve kafeteryaları modern görünümdeydi. Üniversite kampusun de büyük göletler oluşturularak balık üretimi başlatılmış. Doğrusu böyle bir kampusu Urfa’da değil Türkiye’de görebileceğimi sanmıyordum. Her haliyle ileride gelişmeye elverişli planlama yapılmıştı. Üstelik bu kampus Mardin yolu üzerinde şehre 22 km mesafede kurulmuştur. Siirt’te bir yayın organının sürekli gazetesinde gündeme getirdiği gibi Üniversite kampusunun şehir merkezinden çok uzak mesafelere kurulduğundan da kimse şikâyetçi değil.
Siirt Üniversitesi şehir merkezinden 12 km uzakta ve şehrin ileride gelişme göstereceği bir yönde. Yıllar çabuk geçiyor ve yıllar sonra kamuoyu şehrin Keser çayı ile birleştiğini gördüğünde, üniversitenin yerinin ne kadar isabetli seçildiğini o zaman görecek ve değerlendirecektir. Üniversite öğrencilerini de sadece ticari algılayıp, esnafın para kazanamayacağını dile getirenler ise kanımca bu düşüncelerinden vazgeçmelidir. Çünkü Siirt Üniversitesi kampusu tamamlandığında, modern binaları ortaya çıktığında, bazılarının bahsettiği gibi öğrencinin Siirt merkezi ile kopmadığını da herkes görecektir.
Şanlıurfalılar, Harran Üniversitesinin şehir merkezinden o kadar uzakta kurulmasından (22 km) asla şikâyetçi değiller ve yeni kampus yerinden de çok memnunlar. Başlangıçta 27 bin dönüm arazi kendilerine tahsis edilmiş. Bunun 11 bin dönümü ağaçlandırmak üzere Çevre ve Orman Bakanlığına geri tahsis edilmiş. Ziraat Fakültesi için büyük alanlar ayrılmış ve çok değişik meyve ağaçlarını yerinde gördük. İleride bu fakülte’nin GAP projesinin hedefine ulaşmasında çok büyük bir desteği olacağından şüphem yoktur. Siirtli vatandaşlardan kampus yerine karşı çıkanların da artık kampus yerinin değiştirilmesi söylemleri yerine, Keser’deki kampusun nasıl cezp edici bir hale dönüştürülebileceğini ve hayırseverlerin orada bina yapımlarının finansmanını nasıl destekleyebileceklerine çözüm aramalıdırlar diye düşünüyorum. Kayserili hayırseverlerden bu bağlamda çok öğrenmemiz gereken şeyler var.
Amerikalı misafirimiz gezdiği Harran Üniversitesi Osman Bey Kampusunu keyfle gezdi. Hasankeyf’e hayran kaldı. Bazen meraklı bakışlarını gizleyemedi. Urfa Balıklı Göl çevresindeki kalabalık grupları, sokaklarda başıboş gezen ve dilenen çocukları hayretle izlerken elinde taşıdığı su şişesinin çocuklar tarafından ansızın alınması da acı gerçeği gülerek geçiştirmemize neden oldu. Kendisi için şehir merkezleri bazen sıradan oldu. Ama tarihi dokuya sahip Hasankeyf’te Ulu Camiye kadar üşenmeden sıcak öğle vaktinde çıkmayı göze aldı. Hasankeyf’in sular altında kalacağını ve bu nedenle de tarihi yapıların taşınacağını kendisine ilettiğimizde, bu tür taşımaların normal olduğunu dile getirdi.
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.