ÜNİVERSİTELERDE BAHAR ŞENLİKLERİ

Mayıs ayı ile birlikte üniversitelerimizin hemen hemen tümünde bahar şenlikleri yapılmaktadır. Bahar şenliklerinin amacı, gençleri kaynaştırmak, sene sonu yaklaşırken sınavlar öncesinde öğrencilere moral vermektir. Bahar şenlikleri için bazı üniversitelerimizin büyük masraflar yaptığını ve tanınmış sanatçıları konser vermek üzere getirdiklerini görüyoruz.

Bahar şenliklerinin yapılmasına şiddetle karşı çıkanlar olabiliyor. Özellikle yapılacak harcamalarla üniversitelerin öğrencilerine katkı sağlanabileceği, okulun acil ihtiyaçlarının giderilebileceği yönünde görüşler ileri sürülebiliyor. Gerçekten de bahar şenliklerine masraf yapmak, paraların boşu boşuna harcanması mı demektir?

Siirt Üniversitesi ilk olarak bu yıl bahar şenliği düzenledi. Basından şenlik ile ilgili detayları okudum. Gençlerin kaynaşması ve kol kola halaylar çekmesi hiç kimseyi rahatsız etmez. Yeter ki provakatörler işin içerisine girmesinler.

Eşim Siirt Üniversitesi Rektör Vekili olarak görev yaptığında 2007 Aralığında öğrencilere yönelik bir müzikli kaynaşma etkinliği düzenlemişti. O etkinliğe gidememiştim. Ancak cep telefonu ile gençlere seslenmek istediysem de teknik sorunlar nedeniyle başarılı olamadık. Ancak eşim telefonda dediklerimi öğrencilere aktararak, bir iletişim kurmuştuk. O toplantıda çekilen videoyu sonradan izledim. Görüşleri farklı olmalarına rağmen öğrenciler bir arada eğlenebilmişlerdi. Gençler doyasıya oynamış ve bir bakıma stresi bir kenara bırakmışlar. Sonra da kol kola girip problemsiz olarak üniversiteden ayrılmışlar.

Toplum olarak bizlerin en büyük sorunu oturup karşılıklı konuşmamızdır. Fikirlerimizi ve görüşlerimizi karşı tarafa dayatmaya çalışınca da sorunlar gitgide büyümekte ve karşılıklı çatışmalar çıkabilmektedir. Bahar şenlikleri için bir araya gelinebiliyor ve eğlenilebiliyorsa, neden diğer etnik kökene dayalı sorunlar da karşılıklı konuşulamasın ve ortak çözüm yolları aranmasın!

Birçok Üniversite’de olduğu Siirt Üniversitesi de bulunduğu konumu itibariyle farklı etnik kökene sahip gençlerin bir arada eğitim gördükleri bir kurumdur. Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı ve diğerleri bir arada okuyor. Üniversite gençlerini kıskacına alan bazı gruplar, adeta üniversiteleri ele geçirme mücadelesi veriyor. Öğrenci daha üniversite kapısından adımını attığı ilk günden itibaren baskı altına alınmaya çalışılıyor ve her grup yeni üniversiteliyi kendi amaçları doğrultusunda kullanmaya çalışıyor. Bu durum bizim öğrenciliğimiz yıllarında da mevcuttu, şimdi de aynı taktik devam ediyor.

Gençleri farklı emeller taşıyan grup ve örgütlerinin eline düşmelerini önlemek için üniversitelerimizin yöneticilerine büyük görev ve sorumluluklar düşüyor. Yöneticiler öğrencilerine sahip çıkmalı, öğrencilerinin sorunlarını çözmek için mücadele etmeli , sosyal etkinlikler düzenleyerek onların kaynaşmalarının sağlanması için ortam hazırlamalı, daha kolay ve en önemlisi de gençlerimizin teröristlerce kullanılmalarını önlemek için onları üniversite içerisindeki kulüp ve etkinlikler çerçevesinde bir araya getirmeye çalışmalıdır.

Bahar şenlikleri, yukarıda bahsettiğim faaliyetlerden sadece birisidir. Gençlerimizin sınavlar öncesinde bu tür etkinliklere katılmalarında yarar görüyorum. Eğlenmek, şarkı söylemek, dans etmek mutluluğun bir parçasıdır. Ama önemli olan bu tür etkinliklerin bazılarınca kışkırtılmasına ve gençleri birbirine düşürülmesine izin vermemektir. Bunu sağlayacak da üniversite yönetimidir.  Yönetim baba şefkatiyle öğrenciye yaklaşırken onların göz göre göre yanlışlıkların pençesinde bırakmamalıdır.