ÜNİVERSİTELERDE ÖĞRENCİ DESTEK BİRİMİ
- Kategori : 2014,Ağustos,Gazete Yazılarım
- Yorum Yok
- Ekleyen : Nurhayat VAROL
- Okunma :1.397 kez okundu
Üniversitelerin eğitim öğretime başlama tarihleri yaklaşıyor. Kampüsler adeta çiçek bahçesi gibi rengarenk. Heyecanla üniversiteye başlayan öğrenciler ilk günlerde mutluluk sarhoşu olurlar. Sonra belirsizlikler başlar. Aileden ayrılma, öncelikle kalacak yerlerin belirlenmesi, yeni düzen, yeni heyecanlar, kendi kendileriyle baş başa kalmaları, kendi sorumluluklarını almaları, en az 4 yıl yaşayacakları şehre adaptasyon kaygısı gibi düşünceler, üniversite öğrencisini ve ailesini ciddi anlamda düşündüren etmenlerdir. Genellikle ilk 1-2 aydan sonra bu kaygılar artık yavaş yavaş yok olmaya başlar. Düzen kurulur, sisteme uyum başlar. Dersler artık hedef olur.
Öğrencilerin üniversiteye geldikten sonraki değişimlerini ve uyum sürecini, mesleki birikimime annelik içgüdüsü de eklenince daha net ve doğru görmem mümkün oluyor. Bu gözlemlerde en olumsuz tablolardan birisi ciddi anlamda ekonomik sıkıntı içerisinde olanlardır.
Üniversitelerimizde okuyan gençlerimizin büyük bir bölümü maddi açıdan sıkıntı içerisinde eğitim ve öğretimlerini sürdürmeye çalışmaktadırlar. Burs bularak katkı alabilenlerin sayısı çok fazla değildir. Birçok öğrenci doğru dürüst beslenmelerini dahi sağlayamamaktadır. Bazı gençlerin gururları ve “Acaba yardım istersem, ayıp olur mu?” düşünceleri yüzünden, çok ilkel koşullarda yaşamlarını sürdürmeye çalıştıklarını biliyoruz.
Görev yaptığım süre içerisinde günde sadece bir porsiyon çorba içecek kadar parası olan, okulun sadece bir dönemlik masrafını ailelerin karşılayacağı sonraki dönemlerde de öğrencinin ne yapacağının halen belli olmadığı durumları, yaklaşık 10 günlük bayram tatillerinde yol ücretinin fazla olması nedeniyle çocuğuna eve gel diyemeyecek durumda olan aileleri gördüğüm zaman hemen gözümün önüne uzakta olan çocuklarım gelir ve içim bir başka burulur, sonra da “bu çocuklar için ne yapabiliriz?” diye çeşitli yardım kuruluşlarına veya başka çözümler için başvurulara başlarız. Ekonomik yönden öğrencinin çöküntü yaşaması bir başka üzüntüdür. Gençlerin meslek anlamında hayalleri, beklentileri vardır. Yaşam içerisinde çok da uzun olmayan Üniversite hayatında ihtiyacı olan öğrenci desteklenip öğrenimini bitirmesi gerçekleştirildiğinde hayatında unutamayacağı anları yaşamış ve değerini bilmiş olacak ki o da meslek hayatında kendi durumundaki öğrencileri destekler diye düşünüyor ve umut ediyorum.
Biz üniversite personel ve personel eşlerine görevler düşmektedir. 1990’lı ve 2000’li yıllarda Fırat Üniversitesi’nde FÜGEM (Fırat Üniversitesi Gençlik Eğitim Merkezi) birimi vardı. Yönerge gereği başkanı Rektör eşi olmak kaydıyla yönetim kurulu, danışma kurulu, burs komisyonu organlarına sahipti. Gönüllülük esasına göre çalıştık. Sosyal, kültürel, sanatsal etkinliklerin ardı arkası kesilmiyordu. Çünkü taşrada olan Fırat Üniversitesi’nde hem sosyal etkinlikler yaşanmış oluyordu hem de geliri öğrencilere burs olarak veriliyordu. Ayrıca öğrenciye birebir yardım etmek isteyenlere öğrencinin banka hesap numarası verilerek para girişi sağlanabiliyordu.
Öğrenciler nasıl tespit ediliyordu? Yani doğru tespit nasıl yapılabiliyordu sorusu akla gelebilir? Duyurulardan sonra öğrencilerin başvurusu ve danışman hocanın tavsiye ettiği öğrenciler için ailevi, başarı ve disiplin durumları araştırıldıktan sonra emniyetten gelen son rapora bakılarak burs verilirdi. Her yıl soruşturma tekrarlanarak burs devam ettirilirdi. Havuzdaki paranın azalmaması, öğrenciye hizmetin devam etmesi için canla başla, hafta sonları ve akşamları geç vakitlere kadar nasıl çalıştığımızı çok iyi bilirim. Çalışan herkesin motivasyonu yüksekti. Öğrencilere az da olsa katkıyı görmek bizi ziyadesiyle mutlu ediyordu.
İlerleyen yıllarda Vakıfların mevzuatlarında değişiklik olunca FÜGEM kapandı. Ama yardımlar kesilemezdi. Bu defa da Fırat Üniversitesi bünyesinde de kadınlar kolu aracılığı ile Öğrenci Destek Birimi kuruldu. Dönemin rektör eşinin başkanlığını yaptığı kadınlar kolu üyelerinin ortak çabası ile oluşturulan bu birime hayırsever esnaflarımızın destekleri ile birçok giysi sağlandı. Yine personel giysi yardımı yaparak birimi büyük bir mağazaya dönüştürmüşlerdi. Elden yardım almayan öğrenci mutluydu, mağaza tarzını görünce rahatlıyordu. Bu giysiler ihtiyaç sahibi öğrencilerimize büyük yardımdır. Ancak ilerleyen yıllarda ne yazık ki bu duyarlılığın da kayıp olduğunu görüyoruz. Anladık ki bu tür organizasyon ya da yapılanmada aktif bir bayanın liderin olması gerekiyor. Aksi halde çalışan ekip çabucak dağılabiliyor.
Üniversitelerde kadın kollarının mutlaka aktif çalışmaları gerekir. Çünkü bayanlar bir araya gelerek, kermesler düzenleyerek gelir getirici faaliyetleri daha kolay yapabiliyorlar. El birliği ile yapılan faaliyetler sayesinde özellikle kermesler aracılığı ile maddi kaynaklar sağlanabilir ve yoksul öğrencilere karınca kararınca yardımda bulunulabilir. El ele nice günlere.
Etiketler |
Yorumlar
Yorum Yapın !
Yorum yapmak için oturum açmalısınız.