Öğr.Gör.Nurhayat VAROL- Kişisel Web Sayfası

YENİ YIL

05
Ocak
2012

Hicri takvim Peygamberimizin (s.a.s) Mekke’den Medine’ye hicret etmesiyle başlamış ve ayın dünya etrafında dolanımını esas almıştır. Bu tarih 20 Eylül 622 olarak bilinmektedir. Muharrem ayının 1. Gecesi yılbaşı olarak bilinirdi. Hicri takvime göre bir yıl 354 gündür. Muharrem ayının 1. gününde kutlanan yılbaşını her yıl 11 gün daha erken yaşarlar. Yılbaşı, Ortadoks kiliselerinde, Çin, Tayland gibi ülkelerde farklı tarihlerde kutlarlar.

Cumhuriyet’in ilanından sonra 1926 yılında Miladi Takvimi kullanmaya başlamıştır. 1342 yılının 1 Ocak günü 1926 yılının 1 Ocak tarihi olarak kabul edilmişti. Böylece müşterek takvim kullanılmaya başlanmıştır. Yani yılbaşı dediğimiz 31 Aralığı 1 Ocak tarihine bağlayan gecenin dini kutlama ile alakasının olmadığı anlaşılmaktadır. Sadece takvim değişimi olduğu bilinmektedir. Hristiyan toplumun kutladığı Noel 25 Aralık başlayıp bir hafta devam etmektedir. Noel onlar için dini bayram özelliğini taşımakta ve Hz. İsa’nın doğum tarihi olarak bilinmektedir. Yılbaşı ise bir yılın tamamlanıp yeni bir yılın başlaması olarak kabul edilmektedir.

Yılbaşı toplumlarda farklı şekilde kutlanmaktadır. Çocukluğumdan beri çevremde farklı şekilde yılbaşı kutlamaları yapılırdı. Kutlama diye ifade edilmezse dahi o geceye ait evlerde farklı programlar yapılırdı. Yakın akrabalar bir araya gelerek sıradan bir akşam gibi toplu yemek yer sohbet ederlerdi. Bazen menüde özellikle hindiye yer verilirdi. Televizyon yayınları tek kanal ve özel yayındı. Aileler televizyon başına kilitlenirlerdi. Hafta içerisinde müzik yayını az yapan kanallar, yılbaşı gecesi eğlence programlarına daha çok yer verirlerdi ve ilgiyle izlenirdi. Evlerde ilerleyen saatlerde sanki de yılbaşı gecesinin sembolü olan tombala dahi çok eğlenceliydi. Bazı mekanlarda eğlenceler düzenlenirdi. Yıllarca yılın ilk günü 1 Ocak günü sabah uyandığımızda doğanın karlarla kaplı beyaza büründüğünü görürdük. Çocuktuk, gençtik kayıp ettiklerimizin farkında değildik. Her gelen yıl umutlarla gelmişti. Geçen bir yılın belki neler götürdüğünün farkında değil, geleceğe büyük beklentilerle girmiştik.

Yıllar geçti, nice 31 Aralık-1 Ocaklar gördük. Birbirleriyle yarışan televizyon kanalları, eğlence merkezleri insanları cezb etmeye devam ediyor. Her yaşın, her statünün beklentisi farklı olsa da acısıyla tatlısıyla geride bırakılan 365 gün var. Her yılbaşında yıllar öncesine gider büyük aile olarak geçirdiğimiz o özel geceyi hatırlar bazı karelerde mutluluk duyar bazı karelerde buruklaşırım. Kayıp ettiklerimiz, o zaman genç dinamik anne babalarımızın artık yaşlanmaları içimi yakar ve gözlerim dolar. Her yılbaşı geçmişimle hesaplaşırım, çevrem ve benimsediğim değerleri tekrar gözden geçirir iyi ve kötü olaylarla nostalji yaşarım. Bunun yanında o dönemlerde mama ile beslediğim oğullarımın, şimdi eşi ve çocuğuyla yine 1 Ocak gecesi bizimle birlikte olması ayrı bir mutluluk idi.

Her geçen yıl çocuklar için büyümek ve genç grubuna girmek, orta yaş için olgunlaşmak, ileri yaşlar için yaşlanmaktır. Yılbaşı yeniliklerin beklendiği umut dolu gelecektir. Yılbaşı yeni bir başlangıçtır. Hayatını yeniden şekillendirmek isteyenlerin ilk günüdür. Geçirilecek bir yılın ilk temiz sayfasıdır. Çocukluğumda genellikle 1 Ocak tarihinde yağan karı 1 yıllık sürecin ilk temiz sayfasına benzetirdim.

İyisiyle kötüsüyle geride bıraktığımız 2011’e güle güle, 2012 ‘ye hoş geldin diyor, siz değerli okuyucularımın yeni yıllarını kutluyorum.

Etiketler

Yorumlar

Yorum Yapın !

Yorum yapmak için oturum açmalısınız.